TELEGRAM: Cebinizdeki suç ağı
Telegram'ın milyar dolarlık CEO'sunun Fransa'da tutuklanması ve ev hapsine dönüşen bir baskıya maruz kalması, karanlık ağ ve uygulamalar hakkında bir tartışmayı alevlendirdi.
Telegram'da 200.000 kişiye kadar çıkabilen büyük gruplar sayesinde bilgi ve içerik paylaşabiliyor ve yorum yapılabiliyor. WhatsApp ise maksimum grup boyutunu 1.000'in biraz üzerinde sınırlandırıyor.
Telegram mesajları şifrelenebiliyor, yani yalnızca gönderen ve alıcı mesajları görüntüleyebiliyor ancak bu özellik varsayılan olarak etkin değil ve özel sohbetlerde manuel olarak açılması gerekiyor.
Bu tür açık ve kapalı özelliği olan uygulamalarda bir çok devletin bu konuda hassas olduğu, Türkiye ve Fransa’nın da uzun dönemdir destek alamadığı Katalog suçlar denilen konularda adli destek görmediği Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti, Cinsel Saldırı, Çocukların Cinsel İstismarı, Hırsızlık ve Yağma, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar, Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar, Düşmanla İşbirliği Yapmak, Silah Kaçakçılığı Suçları, Kaçakçılık Suçlarının Tamamı vb suçlar konusunda bu platformlarda istedikleri etkinlikleri ve grupları kurarak örgütsel faaliyetler ve suçlar işledikleri, en son ülkemizde kişisel verilerimizin, tapu ve sağlık verilerimizin bu uygulama üzerinden satışa çıkarıldığı kamuoyunun dikkatini çekmişti. Telegram’ın kapalı bir uygulama özelliği olması, suç örgütleri ve suçlular için vazgeçilmez bir Pazar haline geliyor.
Özellikle Fransa’da gözaltına alınan Pavel Durov, sitesinde yasadışı işlem yapılmasına, uyuşturucu kaçakçılığına, dolandırıcılığa ve çocuk cinsel istismarı görüntülerinin yayılmasına izin verme şüphesiyle suçlandı. Bu tür suçlar, derin ağlarda da işlendiği gibi, kolluk kuvvetlerinin birçok araştırmasında yıllardır endişeyi artıracak bir çıkmaza dönüştüğü gerçeği var. İstediğiniz gizli grup ve ağlar kurup istediğiniz suç etkinlikleri hakkında örgütsel faaliyetlerde bulunabiliyorsunuz. Böyle olması suç grupları için Telegram’ı vazgeçilmez hale getiriyor.
Özellikle klonlanmış kredi kartlarının satılması ve dünya çapında gönderim yapılması hakkında Fransa’da yapılan operasyonda incelenen cep telefonlarında Telegram’da yapılan gizli gruplar üzerinden çıkar sağladıkları ortaya çıkmıştı.Devletler için bu platformlarda satılan suç yazılımları hassas ve özel bilgilerin kaybına, ilişkili mali kayıplar nedeniyle önemli bir ekonomik etkiye sahip olabiliyor.
Telegram, kullanıcılarına bu uygulamanın kullandığı uçtan uca şifrelemeyi kullanan "Gizli Sohbet" oluşturmayı seçmeleri durumunda benzer gizlilik seviyeleri sunuyor. Bu da, bir konuşmanın ya da yazışmanın içindeki etkinliğin tamamen özel olduğu ve Telegram'ın bile içerikleri görüntüleyemeyeceği anlamına geldiği belirtiliyor. Fakat Telegram isterse tüm içerikleri okuyup polise iletebilir, ancak kullanım koşullarında bunu yapmadığını belirtiyor.
Şirketin hüküm ve koşullarında, "Tüm Telegram sohbetleri ve grup sohbetleri katılımcıları arasında özeldir. Bunlarla ilgili hiçbir talebi işleme almıyoruz demektedir. Bu devletlerin güvenliği için risk oluşturuyor.
Özellikle Telegram, çocuk cinsel istismarı materyalleri bulmak, bildirmek ve kaldırmak için çoğu çevrimiçi platformla birlikte çalışan Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi'nin (NCMEC) veya İnternet İzleme Vakfı'nın (IWF) üyesi değildir. Böyle bir noktada ABD ve Fransa, uyuşturucu kaçakçılığı, çocuklara yönelik cinsel içerik ve dolandırıcılık konusunda kolluk kuvvetleriyle işbirliği yapmamakla Telegram’ı uzun zamandır suçluyor.
Telegram, çocuk istismarı materyali de dahil olmak üzere platformundaki zararlı içerikleri proaktif olarak denetlediğini söylüyor. Ancak diğer tüm sosyal ağların aksine, 1.600'den fazla internet şirketinin kayıtlı olduğu NCMEC'in CyberTipline gibi programlara kayıtlı değil. ABD merkezli firmaların kaydolması yasal olarak zorunlu ancak katılan şirketlerin %16'sı ABD'de bulunmuyor. Telegram'ın merkezi, Durov'un yaşadığı Dubai'de bulunuyor.
Sizin için özgürlük alanı olarak görülen bu tür uygulamalar ve devletler arasında çatışmalar sürekli artacaktır. Bilgi ve belge paylaşımının olmaması, devletlerin risk analizleri ve vatandaşlarını koruma noktasında sorun yumağına dönüşecektir. Hiçbir yazılım ve uygulamalar devletlerin güvenliğinden daha önemli değildir.