Tavuk-yumurta; PKK-HDP
İki iki daha dört: PKK eşittir HDP; Selahattin eşittir Cemil!
Yumurta tavuktan mı çıktı, tavuk yumurtadan mı çıktı tartışmasına girmek ne kadar abes ise, HDP ve PKK arasında bir mesafeden bahsetmek o kadar abestir!
Kim ki, hele bu saatten sonra, “Selahattin Türkiye partisi olacaklarını söylüyor, şans verelim... Güzel de bağlama çalıyor, türkü çığırıyor.” deyip, PKK’nın has adamına “sempati” seansları düzenlerse bilin ki, o kripto PKK’lıdır; zarfı başka mazrufu başkadır.
Halkımız bundan böyle, Selahattin’i öne çıkaranlara, PR’ını yapanlara, hele ekranlarda ondan fikir alanlara: “Sen PKK’lısın! Sen, milletimizi arkadan bıçaklayan en denî, en alçak, insansın!” deme hakkına sahiptir!
Yıllardır topyekûn savaş sürüyor. Ben yıllardır yazıyorum: Herkes safını belli etmelidir. Türkiye’nin bölünmesini istenler bir tarafa çekilmeli, ülke bütünlüğünü isteyenler bir tarafa...
Türkiye’deki etnik problem sün’îdir ve emperyalizmin oyunudur. Ortada ne gasp edilen hak vardır, ne de verilmeyen hak!
Komünistsen (sosyalistsen), senin “PKK’lıların hak talep ettikleri”ni söylemen enteryonalist fikrine aykırıdır; “halkların kardeşliği” diyorsan; halkların ayrışması değil; birleşmesi, benzeşmesi, bütünleşmesi, aynı hedefe yönelmesi esastır. Bunun çatısı “Türk”tür... Çatının altında istediğin odayı istediğin gibi kullanırsın. Çatıyı yıkıp her bir odayı müstakil hâle getirirsen, her odanın bir fiskelik canı vardır.
Ey komünist! Sen Marksizme bağlı fikrini savun! Senin savunma hakkını sonuna karar desteklemezsem gel benden hesap sor!
Yazmıştım: Her ülkenin komünisti, kendi ülke ve milletinin çıkarı için vardır; ne yazık ki bizimkiler, başkalarının çıkarına çalışır.
Titre ve kendine gel ey komünist!
Aynı ülkenin insanıyız. Hak ve hukukun benim nazarımda bâkidir.
Demem o ki; PKK’ya verdiğin destek sana kurşun olarak döner ve dönüyor. PKK’nın hayal ettiği düzen kurulduğu zaman, sen de yoksun, ben de yoğum. Ülkenin bir köşesine sıkıştırılacağız ve zaman içinde paspas edileceğiz.
Etnik gurupların, farklı fikirlerin bir arada birbirini anlayarak, birbirini dinleyerek yaşayacağı bir ülkeyi mi istersin, emperyalistlere uşaklık edip ülkenin parçalanmasına destek olmayı mı?
Ve... Ey İslâmcı! PKK’ya zımmî desteğin, onu bir etnik kesimin temsilcisi gibi görmen, Kur’ân’ın neresinde yazar?! Hz. Peygamber: “Ümmeti parçalayın; parçalı ümmette hayır vardır.” mı diyor?! Senin Türk düşmanlığın ümmet düşmanlığıdır!
Vahşî IŞİD bile PKK’ya “ateist örgüt!” derken sen, “Yok canım içlerinde İslâmcılık davası gütmüşler var.” diyerek sapkınlığına mazeret arıyorsun!
Savaş seyrini değiştirdi; mevziler kazındı. Kim hangi mevzide yerini alacağını belirlesin!
Saflarını açıkça belirlemeyenler “casus” tur ve her birini teşhis ve teşhir etmek ülke birliğini isteyenlerin vazifesidir!