Suç örgütleri ve sanal para ilişkisi

Dünyada ödeme sistem ve araçları, değişen finansal piyasaların teknoloji ile beraber yeni kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli sistemlerle ve evrilmeye devam etmektedir. Küreselleşme ve yüksek teknolojik uygulamalar, finans dünyasında bugüne özgü ihtiyaçlar doğurmakta; kimi zaman altyapı yetersizlikleri kimi zaman da yasal çerçeve, bu ihtiyaçların karşılanmasının önüne set çekmektedir. Bu şartlar altında ortaya çıkan sanal para birimleri kavramı, geleneksel ödeme araçları ve finansal hizmetlerin karşılamakta zorlandıkları yeni tüketici talepleriyle şekillenen bir varlık türü olarak değer görmektedir.

Finansal piyasalardaki bazı aktörlerin; işlemlerin hızının ve bilgi gizliliğinin artmasına yönelik talepleri ile merkez bankalarının ihraç ettiği ve politikalarıyla yönettiği para birimlerine karşı sergiledikleri tutum, Sanal ve Kripto para sistemlerinin ortaya çıkması ve kısa zamanda adlarını duyurmalarında rol oynayan faktörlerin başında gelmektedir. Çeşitli ödeme araçlarını aktif olarak kullanan dünya çapındaki kullanıcıların çoğu; para havalelerinin, ürün/hizmet alımı veya satımından doğan parasal hareketlerin daha hızlı gerçekleşmesini doğal olarak talep etmektedirler. Bu talepte E-Ticaretin yaygınlaşmasının çok büyük bir payı vardır.

***

Coin kullanımının giderek artması ve fiyatının artışında rol oynayan faktörler arasında; Avrupa borç krizi 2012-2013 yıllarında yaşanan finansal kriz, Coin kullanımının yasal olduğu yönünde yorumlanan FinCEN açıklamaları, özellikle 2013 yılı boyunca Çin’de Coin talebinin artması gösterilebilir. Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı ile Mücadele finansal bütünlük açısından, Sanal Para Birimlerinin anonim olması ve sınır ötesi işlemlerde kullanılabilmeleri ülkeler açısından kaygı uyandırıcı olabilir. Sanal Para Birimlerinin özellikle anonim yapıları nedeniyle kara para aklama faaliyetlerinde kullanılmaya oldukça uygundur. Fonların ambargo altında olduğu veya yaptırım uygulanan ülkelere transferinin gizlenmesinde çok rahat kullanılabilmektedir.

Sanal Para Birimlerinin bu tür faaliyetlerde kullanılması; altta yatan mekanizmanın işlemlerin kaydını ne kadar tuttuğuna, üçüncü taraf hizmet sağlayıcıların işlemlere ne kadar dâhil olduklarına, kara para aklama karşıtı düzenlemelere uyup uymadıklarına ve sınır ötesine transfer ederek itibari paraya çevirmenin ne kadar kolay olduğuna bağlıdır. Terörün finansmanı ise terörist grupları desteklemek amacıyla yasal ya da yasa dışı faaliyetlerden kaynaklanan fon toplama eylemidir.

Sanal Para Birimlerinin işlemlerinin takip edilebilirliği; kullanıcıların ve hizmet sağlayıcıların anonim olması ve işlem zincirinin anlaşılması zor bir yapı olması nedeniyle sınırlı bir özelliktir. Bu zayıflıklar sadece teoride değil uygulamada da gözlenmektedir. Bu özellikleri, siber dünyada tercih edilen varlıklar hâline gelmesini sağlamıştır.

Sanal para birimleri yasalarla düzenlenmiş varlıklar olmadıkları için, özellikle kullanıcılar açısından birçok risk arz etmektedir. Tüm bu risklere rağmen, geleneksel ödeme araçlarına göre sağladıkları faydalarla sanal para birimleri giderek daha çok tercih edilir hâle getirmiştir.

Altyapılarını oluşturan teknolojisi ve madencilik faaliyetleri, yeni kavramlar olmaları nedeniyle hem yoğun ilgi görmüş hem de finansal piyasalarda kullanılma ihtimalleri tartışılmaya başlanmıştır. Mevcut durumda alternatif kullanımlarına dair projeler mevcuttur. Buna rağmen sanal para birimlerinin yasal olarak düzenlenmesi hâlen orta seviyede seyretmektedir ve yeterli değildir.

Örneğin, bu tür dijital para birimleri, internet sayesinde eşler arası ağ üzerinden elektronik olarak aktarılabilirler ve matematiksel algoritmalara dayanmaktadırlar.

Bu para biriminin suç örgütleri açısından en büyük yararı, herhangi bir ülkenin ekonomisine bağlı olmamasıdır. Bu form merkeziyetsizdir ve izini takip etmek çok zordur. Kripto para birimleri herhangi bir düzenleyici kurum olmadan uluslararası işlemlerin yapılmasını kolaylaştırır. Ayrıca her tür fiziksel para birimi ile takas edilebilir. İşlemler dijital olarak onaylansa da anonimdir.

Europol raporlarına göre, Coin vb Kripto ödeme araçları, suçlular arasındaki ödemeleri içeren yüksek profilli araştırmalarda yer aldı ve Avrupa Birliği'ndeki yasa dışı işlemlerin %40'ından fazlasında kullanıldı. Bu nedenle, teröristlerin ve suçluların, geleneksel olarak kullanılan hawala finans sistemi ile benzer güven ve güvenilirlik avantajları sundukları göz önüne alındığında, yasa dışı geçişler için dijital para birimlerini kullanmaları şaşırtıcı değildir.

***

Hazırlanan bazı raporlarda Çin, İran, Irak, Suriye, Afganistan, Pakistan ve Afrika ülkelerinde yoğun üretilen kripto para sistemlerinin IŞİD gibi çeşitli terörist gruplar tarafından kullanıldığına dair mahkeme dosyalarına giren raporlar mevcuttur. 2014 ve 2019 yılında, Suriye havale ofislerde küçük ya da yerli alımlarını kolaylaştırmak ve Bitcoin gibi dijital para birimlerini kullanarak uzun mesafeli uluslararası işlem yapmak, Rakka'da İslami Devlet savaşçıların maaş ve lojistikleri için kripto para sistemleri üzerinden her şeyi rahatça organize ettikleri ortaya çıktı.

Mayıs 2019'da, Fransa, Temmuz 2020’de İngiltere, 2021 Şubat ve daha öncesinde ABD’de IŞİD'e gönderilen Kripto Para izleri bulundu ve bu işlemleri yapanlarla ilgili hukuki işlem başlatıldı. Ortadoğu’da büyük darbe alan IŞİD, yeniden ivme kazanmak ve dağılan örgütünü ayağa kaldırmak için dünyanın bir çok bölgesinde Darknet üzerinden Bitcoin ve diğer kripto araçlar üzerinden bağışlar toplamaya devam etmektedir. Unutulmamalıdır ki; dijital para birimlerinine etkili bir şekilde karşı koyulmadığı takdirde terörizmi finanse etmek için yoğun şekilde kullanılabileceği örnekleriyle ortadadır. Dijital para birimleri tarafından sunulan anonimlik teröristlere aradıkları mahremiyeti sağladığından, terörizmin artması kaçınılmaz bir hal kazanmıştır. Bunu ancak tüm ülkelerin ortak çalışmasıyla ve çevrimiçi suçlularla ortak bir ağ ile terörist gruplara karşı finansal akışları engelleyebiliriz.

Türkiye’de de FETÖ, PKK ve IŞİD gibi uluslararası terör örgütlerinin mali yapılarına büyük darbeler vurulmalarına rağmen, FETÖ gibi daha önce piyasaları denetleyen ve kontrol eden kurum yöneticisi bankacı ve borsacı örgüt yöneticileri Orta Asya,ABD ve İngiltere’de himmet ve mali çalışmalarını yoğun bir şekilde gerçekleştirmeye, himmet ve yardım adı altında çalışmalarına devam etmektedir.

Finansal piyasalarda Borsa, Forex, Altın Piyasaları bazı örgütlerin uluslararası pozisyonları bilinmektedir. FETÖ davalarında itirafçıların beyanlarına göre, 2020 Kurban Bayramı döneminde Afrika’ya gönderilen yardımlar, talimat ile Bitcoin üzerinden gönderilmiş ve örgütsel faaliyetler devam etmiştir. Gizlilik ve mahremiyete önem veren bu mistik örgüt, hiçbir devlet ve kurum tarafından takip edilemeyen sanal para sistemi üzerinden amaçlarına ulaşıp maddi güç kazanmaya devam ediyorlar. Yine 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra, dağılma aşamasına gelen FETÖ, üyeleri için özellikle cezaevlerini bir direniş aracı olarak kullanmaktadır. Örgüt üyeleri yıllarca ceza almalarına rağmen, %90’ının hâlâ pişman olmadığı psikolojisi araştırıldığında, örgütün ABD üst yöneticilerinden olan Cevdet Türkyolu, Bekir Aksoy, Sezai Sablak, Kemal Çetin Özgür, Osman Şimşek ve FETÖ kuruluşları olan Rumi Forum, Peace Islands Institute, Atlantic Institute, Pacifica Institute, Niagara Foundation adlı kuruluşlar desteğiyle, elebaşı Fethullah Gülen’in talimatıyla kripto cüzdan, kimlikleri ve adreslerinden oluşan merkezi gizli bir veritabanı ağı oluşturmuşlardır. Türkiye’de binlerce örgüt üyesi ve ailesine yardımlar yapılmaktadır ve aynı şekilde ödeme toplamaktadırlar. FETÖ, dijital para kullanımında kimlik bilgileri gizlenerek yaptığı bu transferler, son dönemde ekonomik kriz yaşayan ülkemizde, darbe süreciyle yurtdışına kaçırdıkları paraları dijital olarak ve iz bırakmadan ülkemize sokmaya çalıştığı ve siyasete müdahale etmeye çalıştığı bilinmektedir. FETÖ izlerini araştırmaya devam eden kolluk kuvvetlerimiz, son zamanlarda iflasa yakın şirketlerin bir anda yeniden mali olarak dirildiği ve ekonomik olarak ivme kazandığını ortaya koymuştur.

Terörün finansmanında MASAK, isimsizlikle ilgili risklerle mücadele etmek için, Ulusal Finansal İstihbarat Birimi’nin yeni elde ettiği, sanal para adreslerini sanal para biriminin sahibinin kimliğiyle ilişkilendirmelerine olanak tanıyan bilgileri elde edebilmelidir. Bunun için de ülkeler arasında iş birliğinin önemi artmaktadır

Yazarın Diğer Yazıları