Şu hale bakın!
Eğer bir zamanlar kankanız olan Esat, o saldırıda öldürülseydi savaşı kim kazanmış olacaktı?
Mossad mı?
Yoksa ABD mi?
“Ne alaka” demeyeceksiniz inşallah! O alakayı Amerikan çevreleri aktarıyor. Saldırının özünde Mossad var diyorlar.
Dahası da var: ABD ve İsrail Suriye’yi kim vuracak pazarlığında anlaşamıyorlar. Demek ki her iki devlet el ele vermiş Suriye’deki Sünni çoğunluğun katliamlarına dur demek için pazarlığı kızıştırıyorlar.
Sayın Dışişleri bakanımıza sormak lazım. Bence tam zamanıdır: Sizce ilk kim vuracak Suriye’ye?
ABD mi, yoksa onun Orta Doğu’daki biricik dostu İsrail mi?
Hangisi?
Rahmetli Erbakan’ın ikide bir söylediği sözü tekrar etmenin tam zamanıdır: “Şu hale bakın!”
Dünya siyasal tiyatrosunu seyredenler ne düşünüyor bilemem ama durum vahim. İsrail mahreçli çabaların ağırlık kazandığı Orta Doğu’da, stratejik derinlik, Türkiye’nin sığlaştığını, ABD ve İsrail’in menfaat ortaklığında başarıya koştuklarını gösteriyor.
Eskiden olduğu gibi Golan Tepelerinden silah sesleri geliyor. “Golan Tepeleri” ismi benim kuşağım tarafından çok iyi hatırlanacaktır. 1948’de kurulan minicik İsrail devletinin kısa zamanda çevresini kontrol edecek düzeye ulaşarak, Arap ülkelerini özellikle de Suriye’yi Golan tepelerinden vurduğunu yeniden hatırlayacaktır.
Suriye tiyatrosundan anlaşılıyor ki, o minicik küçücük İsrail yeniden dipten dibe amaçlarına ulaşmak adına İslam toplumlarını kullanarak içine sıkışıp kaldığı dar alanı yeniden genişletmeye devam ediyor. İsrail amaçlarına ulaşırken İslam toplumları, birbirini yemekle ve çoğu kere de İsrail’e destek olmakla meşgul.
Bir kere daha meşhur söylemi tekrar etmenin tam zamanı değil midir?
“Şu hale bak!”
Baksan n’olacak?
İktidarda senin-benim gibi Türkler yok ki.
Vizigotlar var.
Vizigotlar “kazan kazan” söylemi ile başlayıp; “kayıp et, kayıp et” noktasına geldi.
Tıpkı Irak’ta bir zamanlar “beş koyup de on alanlar” gibi. Sonuçta bırakın bir almayı, “hiç” aldık. O da yetmiyormuş gibi kafamıza bir de çuval geçirdiler.
Kırmızı çizgilerimizi sildiler, yerine kendi çizgilerini çektiler.
En sonunda gele gele nereye geldik biliyor musunuz? Kendini idare edemeyen Irak’ın uçaklarımıza el koymasına.
Bir kere daha; yüksek sesle buyurun: “Şu hale bak!”
Bizim vizigotların ABD ile olan ortaklığının altından en son Mossad çıktı. Bu da her şeyin üstüne tuz biber ekti.
Adamlarla savaşmak yerine tuzak kurup terör yaratmışlar bir de soruyorlar: Esad yaralı mı sağ mı?
Ne bileyim.
Ben Köroğlu zihniyetindeyim. Çamlıbel’de savaş yiğitçe olur.
Devlet gizli örgütleri terör örgütü gibi davranmaz bizim felsefemizde. Varsa yüreğin savaşırsın kahramanca. O zaman anlaşılır Köroğlu olmanın anlamı.
Nerdeee!
“Şu hale bakın!”