Sosyal Girişimcilik Kalkınmamızda Bir Kaldıraç Olabilir
Kapitalist sistem, günümüz dünyasında hâkim ekonomik model olarak varlığını sürdürmekte. Ancak, kapitalizmin rekabetçi doğası, çevre ve doğal kaynaklar üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Bu baskının çözümü için alternatif ekonomi modelleri üzerine bazı yaklaşımları ele alacağımızı geçtiğimiz hafta belirtmiş, büyümeme teorisini de ilk yazımızda açıklamıştık.
Bu yazımızda ise, sosyal girişimciliğin dünyanın giderek karmaşıklaşan çevresel ve sosyal sorunlarına bir çözüm olup olamayacağını ele alacağız.
Sosyal Girişimcilik Nedir?
SOSYAL girişimcilik, kar amacı güden ticari girişimciliğin aksine, toplumsal ve çevresel sorunlara yenilikçi çözümler getirmeyi amaçlayan, gerekmesi durumunda kar edebilen ve elde ettiği karı yine sosyal ve çevresel sorunların çözümünde kullanan bir girişimcilik türüdür. Ticari girişimciler kar odaklı çalışırken, sosyal girişimciler toplumsal fayda ve etki yaratmayı hedefler. Bu girişimler, sosyal ve çevresel sorunları çözmeyi amaçlayan projeler geliştirir ve genellikle yerel topluluklarla iş birliği yapar.
Sosyal Girişimcilik Ağları
Sosyal girişimciler, herkesin tersine yüzen balıklar gibidir. Sosyal girişimci, bir sosyal sorunu sahiplenir ve o sorunun çözümü için geleneksel hayır hasenat yaklaşımdan farklı modeller geliştirir. Bu yolda yürürken sosyal girişimcinin tükenmesi, kendini yalnız hissetmesi, sesini duyuramaması, etkisini artıramaması mümkündür.
İşte böyle durumların üstesinden gelmek için sosyal girişimcilik ağları oluşturulmuştur. Sosyal girişimcilik ağları, sosyal girişimciler için bilgi paylaşımı, finansal destek ve mentorluk gibi çeşitli destekler sunar. Uluslararası ağlar arasında Schwab Vakfı ve Ashoka Vakfı öne çıkmaktadır. Schwab Vakfı, dünya çapında sosyal girişimcileri tanıtarak onların etkisini artırmayı amaçlar. Ashoka Vakfı ise, sosyal girişimcileri destekleyen en geniş ağlardan biridir ve küresel bir etki yaratmayı hedefler. Bunların yanı sıra irili ufaklı birçok sosyal girişimcilik ağı bulunmaktadır.
Yerelde ve ülke çapında da birçok sosyal girişimcilik ağı vardır. Örneğin Kale Vakfının düzenlediği ve Kale Grubu CEO’su Zeynep Bodur’un öncülüğünde düzenlenen İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülleri yıllardır ülkemizde sosyal ve çevresel sorunların çözümünde öncü rol oynayan yapıları desteklemektedir.
Eleştirel Yaklaşımlar
Sosyal girişimcilik, eleştirmenler tarafından neoliberal politikaların bir ürünü olarak eleştirilmektedir. Bu eleştiriler, sosyal girişimciliğin bireyselliği ve piyasa bazlı çözümleri ön plana çıkardığını, siyasetten arınmayı ve statükocu güç ilişkilerini sorgulamadığını dile getirmektedir. Ayrıca, sosyal girişimlerin, devletin sosyal sorunları çözmedeki yetersizliğini telafi etmeye çalıştığı, bu nedenle sosyal devletin aşındırılmasına katkı sağladığı gibi yorumlara da konu olabilmektedir.
Türkiye’den Örnek Sosyal Girişimler
Türkiye’de gönüllülük ve sosyal girişimcilik mevzuatı maalesef yok. Sosyal girişimcilik genelde devlet kapasitesinin yetersiz olduğu gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkıyor. Türkiye de gelişmekte olan bir ülke ve birçok alanda öncü sosyal girişimler var. Açık otlatmaya dayalı Anadolu Meraları, alternatif çocuk koruma sistemlerini düşleyen Korev gibi yapılar, hapishanelerin onarıcı adalet çerçevesinde yapılanmasını düşünen Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Türetim Ekonomisi Derneği, Ruh Sağlığında İnsan Hakları Derneği, Sosyal Garaj Derneği gibi birçok başarılı sosyal girişimimiz var.
Sosyal Girişimcilik Kalkınmamızda Etkili Bir Kaldıraç Olabilir
Buna rağmen mevzuatın olmaması büyük eksiklik. Mevzuat derken, sosyal girişimleri piyasadaki büyük holdinglerle aynı muhasebe sistemine zorlamak, belirli vergi avantajları tanımamaktan bahsediyoruz. İngiltere’de, ABD’de ve diğer birçok ülkede sosyal girişimcilere ve sosyal girişimlere birçok imtiyaz tanınıyor. Türkiye’de ise ya dernek ya da işletme olmaya zorlanıyor ve ara çözümler sunulmuyor. Bunun üstesinden gelmek için Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü el ele vererek bir yol haritası hazırlamalı ve ülkemizin kalkınmasında sosyal girişimlerin katkısını daha çok alabileceğimiz bir çalışma yapılmalı.