Erken seçim istemi üzerine
Komşu ülke Yunanistan’da geçtiğimiz çarşamba günü, kamu ve özel pek çok sendikanın çağrısıyla gösteri yürüyüşleri ve 24 saatlik bir grev gerçekleşti.
İki yıl önce gerçekleşen ve 57 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasının sıradan bir kaza değil, kötü planlanan sosyal ve ekonomik politikalardan kaynaklandığı ileri sürenler, kazanın gerçekleştiği 28 Şubat tarihinin ikinci yıldönümünde de ülke tarihinde görülmemiş büyüklükte bir protesto daha gerçekleştirmişti.
Ardından sokağın sesi bir şekilde karşılık bulmuş, siyasi sorumluluğun üstünün kapatıldığı iddiasıyla Yunanistan Parlamentosu’nda bir soruşturma komisyonu kurulmuş ve neticede güvenoyuyla sonuçlansa da muhalefet partileri de başbakan hakkında gensoru vermişti.
Bu seferki protestoda ise, kazaya tepkinin yanısıra, bazı taleplere yer verildi.
Satın alım güçlerinin artması; ücretlerin ve emekli maaşlarının artması; adaletsizliğin ortadan kaldırılması.
Yaşananlar ve ülkeler farklı ama bir noktada talepler kesişiyor. Ancak en önemlisi talep eden kesimin aynılığı: Halk.
Halkın Talebi
Demokrasinin sandıktan ibaret olmadığını defalarca söyledik. Basitçe halkın yönetimi anlamına gelen demokrasi, aynı zaman yönetilenlerin halk tarafından eleştirildiği ve gerektiğinde değiştirilerek denetlendiği bir sistemdir.
Dolayısıyla, halkın daha iyi bir yönetim talep etme hakkı, yalnızca dört- beş yılda bir sandıktan sandığa kullanacağı oyla sınırlı olamaz. Halk, aynı zamanda anayasal haklarını kullanarak, toplanarak, gösteriler yaparak, kendini ifade ederek de daha iyi yönetim talep edebilir. Sürekli sorgular, eleştirir, takip eder. Bu talep demokrasinin doğasında vardır.
Erken Seçim
Erken seçim talebi de tam bu aşamada devreye girer. Seçim dönemini beklemeden, halkın hükümeti değiştirme isteğini dile getirmesi, demokratik kültürün canlı olduğunun en önemli göstergelerinden biridir.
Evet, hukuki açıdan bu süreç, halk tarafından başlatılamaz, anayasa ve yasalarla belirlenen şartlar vardır. Ancak süreci tetikleyen, toplumdaki yoğun taleptir.
İşte bu noktada protestolar, yürüyüşler, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ve imza kampanyaları gibi demokratik araçlar devreye girer. Halk, anayasal haklarını kullanarak hükümete “Artık yeter, değişim istiyoruz” diyebilir.
Demokratik sistemlerde hükümetler, halkın oyuyla iş başına geldikleri gibi, yine halkın iradesiyle görevden ayrılabilir. Bu, meşruiyetin temelidir.
Tüm bu açılardan, erken seçim istemek bir hak ve hatta bir görevdir. Çünkü demokrasilerde asıl güç halktadır. Anayasal çerçevede, barışçıl yollarla yapılan her talep, demokrasiyi daha da olgunlaştırır. Hükümetin bu taleplere kulak vermesi ise sadece bir siyasi zaruret değil, aynı zamanda demokratik meşruiyetin gereğidir.
Erken seçim istemi üzerine
Koruma tedbirleriyle cezalandırma
Erken seçim: İmamoğlu için mi Erdoğan için mi?
Savunma Makamının Gücü
Merdivene çıkma cesareti
RTÜK Cezaları ve Adil Yaklaşım Beklentisi…
Adaletsizliğe gösterilen tepki
Hepsine eksi yazdı: Demokrasi, Ekonomi Hak ve Özgürlükler
Diploma iptal edilecek mi?
Sırbistan’da Tarihi Protesto









