Sormuyor ve görmüyorlar; neden?
Sokak hareketlerini basının abarttığını söyleyen Başbakan, kendi abartılarını ve ipin ucunu nasıl kaçırdığını söylemiyor. Ve işin garip yanı yandaş medyadan o kadar etkileniyor ki, söz ve açılımlarını hep bu doğrultuda yapıyor. Böylece yandaş medya sadece kendi okuyucusunu değil, aynı zamanda iktidarı da istediği gibi yönlendiriyor.
Başkalarında kusur arayan sayın Başbakanın öncelikle kendi durduğu yere bakarak “Ben ne yapıyorum? Sahiden yaptıklarım doğru mu? Eğer doğru ise bunu doğrulayacak bir delilim var mı” diye düşünmesi gerekirken, bir bakıyorsunuz, almış mikrofonu eline ya muhalefeti suçluyor veyahut birine çatarak gündem yaratma arayışına giriyor.
Hâlbuki daha dün çok bariz hatalar yaptı.
İktidar olduğu ve üstelik de açılım açılım diyerek geleneksel düzeni deforme ettiği süreçte 7 asker şehit edilerek kurulu düzenlenmiş ve topluma suikast düzenlenmiş, o suçluyu başka yerde arıyordu.
Elinden gelse “askerler bunu yaptı” diyeceklere katılacaktı.
Hatırladınız mı?
Sonra bir ara sustu.
Ortalıkta görülmedi ve konuşmadı.
Genelkurmay’ın terörist konuşmalarını yayınlayarak kendilerine yapılan iftirayı savuşturup ve ardından PKK’nın bizzat suikastı üstlenmesi oyunları bozmasaydı şimdi yeni bir iddianame gündemdeydi.
Bunun böyle olduğunun işaretlerini önceki gün Trabzon’da bulunduğu sırada Oruç Reis Fırkateyninde konuşan Genelkurmay Başkanının konuşmasının hemen ardından yapılan haberler ile, 7 askerin suikastla şehit edilmesinin ardından yaşanan gelişmelerden anlıyoruz.
Bunun için yandaş cemaat gazetelerine bakmak yeter.
7 askerin şehit edilmesi olayının hemen ertesinde meşhur “aydınları” konuşturan malum gazete, siyasi Kürtçü yazarlara ve deformasyon aydınlarına dayanarak olayı PKK’nın yapmayacağını, bunun mümkün olmadığını, 7 askeri Ergenekon ile derin Kürt gladyosunun öldürmüş olabileceğini yazmaktaydı.
İlginç değil mi?
İşte bu ve benzeri olaylar karşısında zan altında bırakılan Genelkurmay dün açıklama yaptı.
Bunun üzerine aynı gazete ve yayın grubu Orgeneral Başbuğ’un Oruç Reis Firkateyninde yaptığı açıklamalardan hoşlanmamış olacak ki, her zaman yaptığı gibi başrollerinde Mehmet Altan ve Oral Çalışların bulunduğu malum “aydınları” konuşturarak, “aydınlar karşı çıktı” dedikten sonra, “Genelkurmay Başkanı konuşamaz. Konuşmakla suç işliyor” içerikli haber yapmış.
Dahası da var: Gelişmelerden paranoya üretmeye başlamış. Okuyucu ve seyircisine Genelkurmay Başkanının konuşmasının temelinde Doğu bölgesinde olağanüstü hâl ilan ettirme amacının olduğu vehmini yayıyor.
Bunları yayıp söyleyenler her nedense, çocukların eline taş vererek büyüklere saldırmasını, gençlerin sokakları ateşe vermesini derinlemesine ele almıyor ve o “aydınlara” da sormuyor.
Aşure gününü kutluyor, hicri yıldan söz açıyor ama bir din ulusuna, gönlü yüce bir Allah kuluna: “Hocam nedir bu taş atmalar, polise saldırmalar, iş yeri kapattırmalar. Yüce dinimizde caiz midir? Ahlâk nasıl yaşama geçecek” diye mikrofon uzatmıyor.
Neden sormuyor?
Sokak haberlerinin abartıldığını söyleyen Başbakan kendi döneminde ülkenin yandığını görüyor mu?
Neden görmüyor?