Size uğurlar ola!
MHP'nin gidici genel başkanı: "El mi yaman bey mi yaman görecekler!" diye gürlüyor. Sanırsınız ki yarıştığı diğer partilere sesleniyor.
13 Mayıs 2016 itibarıyla Mevcut MHP Yönetimi meşruiyetini yitirmiştir. Balgat komitacıları, Milliyetçi Hareketçilerin haklarını gasp etmiştir. 15 Mayıs'ta kongre toplanması gerekirken Saray'ın TOMA'larını halkın karşısına dikmiştir.
Bizim Bekir, Balgat Komitacıları'na çalışıyor. Zımnî bir iş birliği içindeler. Bekir Bozdağ, Saray'dan işaret almadan TOMA'ların halkın karşısına dikilmesi için Ankara Valiliği'ne yazı gönderemez. (Bekir hemşehrim... Gayretkeşliğin göz yaşartıyor. Elbette Saray da senin için artı puan ama... Saray'ın adamları "Düşük profilli başbakan arıyoruz." dediyse o kadar da değil; "düşük profil"in de bir seviyesi var!)
Allah aşkına! Gidici MHP Genel Başkanı ne yapacak bundan sonra? MHP Genel Başkan adaylarını partiden mi atacak? Atsın... Halkın iradesinin önüne nereye kadar set çekebilecek? Saray'a gidip "Ver Bilal!"i dediği zattan bu sefer TOMA mı, tank mı, tüfek mi; Şırnak'ta Nusaybin'de PKK militanlarından toplanan el yapımı bombaları mı isteyecek? MHP Genel Merkezi'nin önüne hendekler açıp yaklaşanı havaya mı uçuracak?
Ne yapabildiğinizi gördük... Muhalifler, il il dolaştılar, sizler Balgat'tan burnunuzu çıkartamadınız. Esenboğa'da TOMA'ların önünde bütün Türkiye, bütün Türk dünyası adına "İrade burada!" diye haykıran 10 binler, üstelik hazırlıksız, kendiliğinden toplandılar. Her yere haber saldığı halde, Genel Merkez önünde, 50 kişi, bilemediniz 100 kişiyi, hatır-gönül bağıyla ancak toplayabildiniz.
Halkı ikna etmeden, halkın teveccühünü kendinize döndürmeden hiçbir şey yapamazsınız. "El" kim, "bey" kim, halkımız biliyor.
Bir kelimesi daha var Gidici Genel Başkan'ın: "Rezillik!" Zamanında kendisini genel başkanlığa taşımış, yeri gelmiş100'ü aşkın milletvekili vermiş kitlelerin haykırışına "rezillik!" diyorsa, sözün bittiği yerdeyiz!
Halk tek bir şey istiyor: Ülkücü iradeye saygı... Kanun ne ise o uygulansın. "Türk" adını silmeye kalkan, daha yakın zamana kadar PKK ile "kanka" olan Saray'dan kanunların çiğnenmesi için medet umulmasın. Hepsi bu.
Size teklif ettiler: "Abi ol, istersen, makamınız aynen kalsın, gelenle gidenle yarenlik et, arada bir şey sorulursa cevap ver, yol göster."
Ama siz inatla: "Ben ne dersem o olacak. Kanun da benim, kongre de benim, tüzük de benim, irade de benim! Burada oturacağım, siz bana oy getireceksiniz..." diyorsunuz.
Halkın sabrının da bir sınırı var. Ülkenin nereye sürüklendiğini görüyor, kaygı duyuyor.
MHP'nin mevcut yönetiminin teslimiyeti Ülkücüleri kahrediyor.
Halk Esenboğa'da TOMA'ların önüne dikildiyse, halkı buna mecbur eden sizsiniz. "Abilik" hakkınızı kaybettiniz, Milliyetçi Hareket'le gönül bağınızı kopardınız.
Siz 15 Mayıs'a "milât" diyorsunuz. Asıl "milât" 13 Mayıs'tır ve siz meşruiyetinizi yitirdiniz.
Ve... "Sonu nereye varıyorsa..." diyorsunuz. Bu saatten sonra nereye varacağı belli değil mi?
Halkımız size "Uğurlar ola!" diyor!