Siyonizm varsa barış yoktur!
Türkiye tam manasıyla çevrilmiş durumda... Ortadoğu'daki iç çatışmaların da, dış çatışmaların da tek sebebi İsrail'in varlığı. İsrail var olduğu için çatışılmıyor, İsrail'in arz-ı mev'ud'a ulaşmak ihtirası yüzünden çatışılıyor. ABD, sadece ve sadece İsrail için Ortadoğu topraklarında ve yine Türkiye'yi İsrail için hedefine koymuştur.
Siyonistler, Evangelistlerin de desteğiyle şu anda ABD'yi ele geçirmiş durumdalar. Zamanında Rusya'da da etkiliydiler. Neler yaşandığını tarihin sayfalarını geriye doğru çevirince görürsünüz. Avrupa içlerine hiç girmeyelim! Allah kimsenin başına vermesin! Yeryüzü tersyüz oldu desek yeridir.
Şimdi bu söylediklerimizden başka mana çıkarırlar. Bizim "beşer"e bir sözümüz olamaz. Nazarımızda, bütün insanlar birdir ve her zaman söylerim, insanlığa ve ilme yaptıkları hizmetten dolayı Yahudi kanından gelen çok insana minnettarız. Geçmişte "Amerika Yahudi imparatorluğudur." dediğim için, muhtemelen MOSSAD'a bağlı bir internet sitesi beni "Yahudi düşmanı" listesine aldığını, biliyorsunuz. Yahudi düşmanı aynı zamanda insanlık düşmanıdır, bana göre. Biz yanlış emellerden bahsediyor, Yahudileri yanlış yönlendirenleri, kullananları sergiliyoruz.
Bir gün, ABD'nin diğer unsurları uyanırlarsa Siyonistler ne yapacaklar? Diğer unsurların, "Bizim varımızı yoğumuzu Yahudi sömürüyor, İsrail'den bize ne? Herkes başının çaresine baksın!" dememeleri mümkün mü?! Bir hedefe yürürken, etrafını kırıp döker, önünde engel gördüğünü tepeler, kan üzerinde devlet kurarsan, birileri gelir o devleti ığralayıverir! (Iğralamak: Sarsmak, sallamak. Yozgat ağzı).
Sanmayın ki, işgallerindeki mevcut toprakları tamamen Siyonistlere verseniz ortalık durulacak!
Ortadoğu'nun neden her bir karışında cerahat fışkırdığını anlayabilmek için tarihi ve kimilerinin hedeflerini çok iyi bilmeliyiz.
Prof. Dr. Abdurrahman Küçük, "Yahudilikteki Arz-ı Mev'ud Anlayışının Boyutları" başlıklı makalesinde Kur'an da ve Yahudilerin kutsal kitabında arz-ı mev'udu ele almıştır:
"Kur'an'da, Allah'ın Hz. İbrahim'e, Hz. Musa'ya ve Hz. Davud'a 'bereketli', 'Mukaddes' bir yer va'dettiği, kavimlerini oraya götürmelerini tavsiye ettiği yer almaktadır. Ancak Allah'ın va'dettiği yerin İsrailoğullarına tahsisi; onların Allah'a yapacakları kulluk görevine, O'na verdikleri söze, O'nun emirlerine uyma şartına bağlanmış ve 'Arz'a iyi kulların varis olacağı bildirilmiştir. Bununla beraber va'dedilen yer Kur'an'da açık değildir. Onun için ilgili ayetlerin tefsiri yapılırken çeşitli yerler üzerinde durulmuştur.
Kur'an'da açık olarak belirtilmeyen bu yer, Yahudi Kutsal Kitabında teferruatiyle anlatılmaktadır. Allah, Hz. İbrahim'e ve soyundan gelenlere, Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat'a kadar olan sahayı, o bölgede yaşayanların hakimiyetini vermiştir." (A. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, C. 33, 1992).
Abdurrahman Küçük Hoca, "Siyonizm tam olarak bilinmeden, dünyada ve bilhassa Ortadoğu 'da barışın sağlanması mümkün değildir." dedikten sonra, Siyonistlerin emellerine üç kademede ulaşmak isteklerini belirtir:
"Arz-ı Mev'ud idealinin kademeli bir görünüm arzettiği dikkati çekmektedir. Yahudi Kutsal Kitabı ve Siyonistlerin hedefleri değerlendirildiğinde şu üç kademe görülebilir. Birinci planda Kudüs ve çevresi; ikinci planda Nil'den Fırat'a kadar olan kısım, yani Ortadoğu; üçüncü planda bütün dünyadır."
Siyonizm varsa barış yoktur!