AKP’nin tekrar çokluğu sağlaması Türkiye’nin süratle uçuruma gitmesi demektir. Bölücülük ve hırsızlık kanıksanacaktır.
MHP ve CHP’yi ciddî bir imtihan bekliyor.
Hesaba katılması gereken, barajı aşamayacakları âşikâr, en az dört parti var. Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi, Demokratik Sol Parti ve Vatan Partisi.
İlk iki partinin mensupları MHP’nin, son iki partinin mensupları CHP’nin çatısı altında seçime giremezler mi?
Türkiye bu kadar zor durumda kalmamıştı. Sadece bölücülüğün psikolojik sınırı aşması bir tarafa, hırsızlığın kabul edilebilir noktaya gelmesi son derece endişe vericidir. Hiçbir parti yöneticisi bu handikapları görmemezlikten gelemez.
Düşünün... 12 Eylül 1980’den sonra MHP’ye daha izin verilmeden önce kurulan Milliyetçi Çalışma Partisi 1987’de % 3 oy almıştı. Barajı aşması imkânsızdı. 1991’de, Aykut Edibali’nin başında olduğu Islahatçı Demokrasi Partisi ile birlikte Necmettin Erbakan liderliğindeki Refah Partisi’nin çatısı altında seçime gidildi. Çok kişinin temennisi sağın birleşmesiydi. Onun için adı da “kutsal ittifak”tı. RP ile %17 oy alındı, 62 milletvekili çıkarıldı. 19’u Milliyetçi Hareket’indi. Alparslan Türkeş ve arkadaşları sonra ayrıldılar ve yine MÇP’ye geçtiler. 1992’nin sonunda MHP’ye izin çıktı ve aslî mecrada yol alındı. 1992’de bölünme oldu; BBP kuruldu.
Partiler kişilerin değildir. Parti yöneticileri halkın adına oradadırlar. Partiyi en yükseğe taşımak için vazifelendirilmişlerdir. Karizmatik kişilikleri varsa, o da halkın teveccühü için bir artı değerdir.
Devlet Bahçeli, Ağustos 2002’de, MHP Ar-Ge binasında düzenlediği basın toplantısında, resmî seçim takviminin işlemeye başladığını belirtmiş, “Sol da, merkez sağ da birleşmelidir. ANAP ile DYP’nin birleşmelerinde de yarar vardır” demişti.
Ben de, “MHP ve BBP farklı mı? İkisi birlikte hareket edebilir” diye yazmıştım. O zaman haftalık çıkardığımız, birçok MHP milletvekilinin de yazarı olduğu Türkhaber’deki yazılarımızı okuyanlar olmuştur.
2002’de, ANAP, DYP, DSP silinirken MHP % 8,3 oy alıp baraj altında kaldı. BBP ile ittifak sağlansaydı, bilemeyiz ama barajı geçerdi.
Yine diyorum, AKP artık bir “arıza”dır. AKP’nin geriletilmesi ve akabinde silinmesi için şartlar son derece müsaittir. Muhalefet partileri, armudun sapı, üzümün çöpü deme lüksüne sahip değillerdir.
Eğer MHP ve CHP kendilerine yakın gördükleri diğer partilerle iş birliği yaparlarsa, bu partiler onların çatıları altına gelir. Elbette birtakım şartlar konuşulacaktır, elbette seçimden sonra ayrılık söz konusu olacaktır. Hiç dikkate alınmamalı. Ayrılanlar herhâlde 7 Haziran’da alınan oyları da götürecek değiller! Oylar MHP ve CHP’nin.
İttifakların psikolojik tesirini de düşünmemiz gerekir; her iki parti, beklenenin üzerinde oy alacaktır.
MHP’nin, SP ve BBP’ye kapıyı aralaması halkın arzusu. Hatta SP’nin diğer kanadı Fatih Erbakan’ı da yoklaması isteniyor. BBP ise, MHP’den farklı değil; iki partinin üyeleri çok yerde birlikte hareket ediyorlar.
CHP, ne olursa olsun, DSP ve Vatan Partisi’yle temas kurmalıdır.
Milleti düşünmeliyiz.
