Şimdi anladınız mı niye böyleyiz?
AKP Türkiye’nin toplumsal kodlarını çözmüş. Hem de iyi çözmüş. Sorsanız kapitalizme karşıdırlar. Hatta sorsanız en iyi Müslüman sadece ve ancak kendileridir. Rüşvete karşıdırlar. Haksızlık zinhar yapmazlar. Kur’an’ın “emr olunduğun gibi dosdoğru ol” ayeti hep akıllarındadır. Hatta sırf bu yüzden “nasıl doğru olurum” endişesiyle Allahtan korktukları için tir tir titrerler. Bir gecede torba yasa çıkarmadıkları gibi kanunları ahlaki ölçüler içinde çıkarırlar. Hile hurda bilmezler.
Hele bir havuz medyası ve onun yazar çizerleri var ki her birinin adını altın harflerle ülkenin dört bir köşesine yazsalar yeridir. İslam bunların sayesinde uygulamanın en iyi örneklerini verdi. Bu sayede İslamlık, insanlığa örnek olacak seviyeye geldi. Bunlar, İslâm adına babasının hatırını bile saymazlar. En sevdikleri Tayyip Erdoğan bile yanlış yapsa derhal itiraz ederler. Her biri gazeteciliğin, yazarlığın, medyanın yüzakı oldular..
Allah bunları başımızdan eksik etmesin.
Sayelerinde statükocu dönemin yamuk basınından çektiklerimizin hiç birini artık çekmiyoruz. Resmi devlet televizyonu dâhil, haberler bizi artık aldatmıyor. Yorumcular hiç yalan söylemiyor.. Toplumda hürriyet kelebekleri uçuşuyor.
Saf adalet sistemi kurdular ülkemize.. Eskiden neydi o adam kayırmalar, haksızlıklar, partizanlıklar... Hepsi bitti.. Şimdi gir sınava, al puanını, yerleş istediğin yere. Partin pırtın, dinin inancın, etnik kimliğin hiç önemli değil.. Kazanan da hak eden de sensin.
İşte böylesine yüce Müslümanlar işbaşına gelince nasıl bir toplumsal adalete kavuştuğumuzu onların sayelerinde anladık. Eskiden neydi o öyle, kimse hâkimlerin savcılarını ideolojilerini bilmez, mahkemelerde torpil olacağını, hâkim ve savcıların ideolojisine karar vereceğini hiç düşünmezdik. Şimdi öyle mi ya? Her şey günlük gülistanlık..
Hele “ağır sanayi hamlesini engelleyen Siyonistlerin” bize yaptığını düşündükçe deli olasımız geliyor. Düşünsenize Müslüman kardeşlerimiz hükümet oldular, Siyonistleri bertaraf ettiler. Ağır sanayi kurdular, iş bolluğu yaşıyoruz.. Daha da mühimi, başörtüsünü serbest bırakmayı, kupon arazileri güzelce yönetmeyi, milli kurumları tek tek satarak hepimizi özgürleştirmeyi başardılar. Az şey mi?
Artık Resmi tarih aldatmacaları bitti. Kendileri basını, yayını, meclis kararları, hükümet uygulamalarıyla öyle tarih yazıyorlar ki, sayelerinde doğru tarih nasıl peydahlanırmış adım adım öğrendik valla. Bunların yapıp eylediği tarih kimseyi aldatmıyor. Kendileri zaten aldatmayı bilmiyor. Her biri zaten masumiyet abidesi. Biz de büyülü ülkenin çocuklarıyız.. Yeni Türkiye lafı boşuna mı? Değil elbette. İşte kerameti.. Yaşadığımız gerçeklik..
Şunların bilim adamlarına, yazarlarına, cemiyet ve cemaat adamlarına bakın.. TV’lerine, gazetelerine bilumum ekibine bakın lütfen.. Haksızlık, adaletsizlik, yalan yanlış kin, nefret, sövme, öfke bunların olduğu yerde yaşar mı?
Şu dini guruplara, tarikat ehli büyüklere bakın.. Şu ilahiyatçılara, şu Kur’an öğreten din ulularına, şunca imama-hatibe bakın. Gözlerinizi dört açıp bakın lütfen. Bunların kanaat önderi olduğu toplumda hırsızdan bakan, başbakan, yalancıdan, fitneciden devlet adamı olur da seçim kazanıp Müslüman halkın tepesine oturabilir mi?
İmkânı yok. Niye? Çünkü onlar merhum Akif’in dediği gibi, “Hakkı tutup kaldırır” lar. “Aman ha, aldırma da geç” diyemezler. “Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemezler.” Şimdi anladınız mı HSYK seçimleri öncesinde sadece seçime katılacak hâkim ve savcılara bin liranın üstünde neden zam yapılacağını...