Sermaye yalan
Yalan... Her şeyi yalan üzerine kurulu bir iktidarın millete vereceği en önemli vaat, yine yalan olacaktır. Ermeni meselesinden başlayın mesela. Ermenistan’ın 100. yıl üzerinden ikili siyaset yürüttüğü AB ülkelerinin, teker teker parlamentolarından, Ermeni soykırımına ilişkin kararlar alındığı bilinmekteydi.
Peki, bugünkü sonuçları dünden belli olan, başta dönemin Başbakanı Erdoğan olmak üzere AKP diplomasisi ne yaptı; Ermenistan’a ABD’nin istekleri doğrultusunda şirinlik.
Birlikte maç izlemeler. Ermenistan’a gidip gelmeler.
Başka?
Verbelizm (laf salatası).
O kadar...
Şimdi de aynısını yapıyor.
“Bizim için yok hükmündedir” diyor. Avrupa’ya, o kararı alan ülkelere söyleyeceği son söz, son diplomasi, son siyaset başarısı işte bundan ibaret.
Bu, işe yaramaz, içi boş, yalan dolan politikasıdır.
Seçim vaadinde bulunuyor.
“Adaleti sağlayacağız” diyor...
Seçim vaadinde bulunan Başbakan adaletten söz ettiği, hukuku gündeme aldığı sırada Türkiye’de neler oldu biliyor musunuz?
Cumhuriyet Savcısının biri, bir başka Cumhuriyet Savcısını KPSS sınavlarında usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle mahkemeye verdi. Polisler, eski polis müdürünü yolsuzlukları takip etti diye yakaladı, Emniyet’e götürdü. Dört bakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a soruşturma açan Cumhuriyet Savcısı hakkında soruşturma açıldı.
Türkiye’nin Başbakanı da çıkmış adaletten söz ediyor...
Adalet getireceklermiş Türkiye’ye.
Yalan...
İktidar oldukları 14 yıl boyunca, götürmenin dışında getirdikleri hiçbir şey yok.,.
Devam edelim.
Ne vaadi vardı başka? “Eşit yurttaşlık getireceğiz.” Adama sorarlar: Kuzum siz, elinizdeki Anayasayı okumadınız mı? Türkiye’de her yurttaş, dil, din, ırk, mezhep gözetmeksizin zaten eşit. Başka ne eşitliği getireceksiniz? Eşitliğin eşitliğini mi?
Görüyor musunuz?
Gene yalan söylüyorlar. Gene saman altından su yürütüyorlar. Onların getirmek istediği, içinde “TÜRK” sözcüğü geçmeyen anayasa.
Selçuklu, TÜRK.
Osmanlı, TÜRK.
Cumhuriyet devleti de onların devamı olarak gene TÜRK.
Adamlar tutmuş, Türk Devlet tarihini tersine çevirecekler. Devletin varlık sebebi, kurucu toplumu, büyük aktörü olan Türk’ü kendi kurduğu, yüzlerce yıl uğrunda tarih yazdığı, Cumhurbaşkanının da forsuna kazıdığı Türk’ü çıkaracak, yerine sözüm ona eşit yurttaşlık adına başka bir şey koyacakmış.
Bunun adı da demokrasiymiş.
Teröristbaşının Nevruz’da açıkladığı on maddenin esas içeriğinin ta kendisi bu demiyorlar da “eşit yurttaşlık” diyorlar.
Demokrasi yalanıyla halkı kandırmanın ta kendisi bu.
Tutmuş, parlamentarizmin içini boşaltmış, hukuk düzenini bozmuş, Anayasa Mahkemesi’ne varıncaya kadar müdahale etmediği yer kalmamış, hatta bunun için referanduma bile gitmiş, kurulu sistemin altını üstüne getirmiş, şimdi de tutturmuş, “bu motor bu kasayı taşımıyor” safsatasıyla “başkanlık getireceğiz” diyorlar.
Nasıl olacakmış bu başkanlık? Detay yok. Mahiyet belirsiz. Ortalıkta bir laf dolaştırıyorlar: Türk tipi... Türk tipi diye bir model nerede, kim tarafından uygulanıyor? Belirsiz. Tarihin hangi döneminde uygulandı? Hiçbir döneminde.