Sen ağlama, dayanamam! (13 Aralık 2021)

Yıllar önce medyaya yansımıştı Oflu Ali''nin cenazelerde ağlama hizmeti sunan Cenaze Ağlama Derneği''nin hikâyesi…

Oflu Ali, 1985''te Süleymaniye''de bir cenaze başında kendini paralarcasına ağlayan birini görünce "Başın sağ olsun. Ölüye yazık. Böyle ağlama" diye telkinde bulunuyor… Ağlayan kişi, "Ben ölüyü tanımıyorum, parayla ağlıyorum" deyince beyninde ampul yanıyor…

Oflu Ali, sektöre giriyor… 1995''te dernek ve 350 kişilik ekip kuruyor… Hayatında pek sevilmeyen, arkasından ağlayanı olmayan, zengin ama etrafında dost kalmamış ölüler için gruplar gönderiyor… Ekiptekiler, evde, camide veya mezarlıkta ağlamaktan kendilerini paralıyorlar, sonra da ücretlerini alıp yeni müşteri bekliyorlar…

***

Uzunca bir süre önce "Sen ağlama, dayanamam" başlıklı bir yazı kaleme almıştım… Bugünlerde ağır ekonomik kriz karşısında derde düşen kimilerini görünce o yazı ve o ağlayıcılar aklıma geldi:

Lüksü şatafatı lânetleye lânetleye yola çıkanlara omuz verdin... Sonra lüksün ve israfın kitabını yazanlara sesini çıkarmadın, hatta onu ''büyüklük'' zannettin... "Peygamber de devenin iyisine binerdi" diyerek, devletlûlerin ve kimi tarikat baronlarının saltanatlarına sözde İslâmî kılıf uyduran şaklabanlara itiraz etmedin... Şimdi kızmayacaksın!..

***

Senin nerene ne koyulacağını bilen büyük patronların vergi borçları sıfırlanırken görmezden geldin... Şimdi tuvalet kâğıdına, A4''e, elektriğe, doğal gaza, benzine, para eden ne varsa her şeye zam gelirken üzülmeyeceksin, keyif almaya bakacaksın!..

***

El alemin komünist belediye başkanı "Milleti ucuza taşıyayım, öğrenci okutayım" diye nohut yetiştirip satarken, sen Umre''ye gidenleri dolandıranlarla, ''metal yorgunları''yla, parayı ilâhlaştıranlarla yol yürüyordun!.. Şimdi ağlamayacaksın!..

***

Pek seversin ''İslâmî'' görünümlü üç kâğıtçıları... Yollarını gözlersin siyasetçisini, finansçısını, müteahhidini, "Yeni bir projeyle gelseler de beni bir daha dolandırsalar" diye!.. Bu senin kaderin, yine imkân vereceksin, önlerini açacaksın!..

***

Vaktiyle ''tarımda kendi kendine yeten ülke'' sıfatıyla az övünmedin... Ardından, buğdayı, pancarı, pirinci, tütünü ve diğerlerini kaybettin... Samanı bile ithal ediyorsun artık... İşe yaramayan büyük tarlaların hesabını sormak yerine, arkada bırakıp büyük şehire göçtün... Şimdi sen televizyonda Diriliş''i seyrederken, oğlun da bir şirkete temizlik elemanı olarak girdiği için çok mutlu... Kasmayacaksın kendini, daha çok gurur duyacaksın!..

İki yıl taahhütle aldığın telefonun taksitlerini ödeyebiliyorsan ve o telefondan sosyal medyaya girip nasıl da dünya lideri olduğumuzu hainlerin kafasına vurabiliyorsan senden iyisi yok!..

***

Paçaları sıvamıştın, abdest alıp Şam''da namaz kılacaktın... Suriye''ye girecektin, bir baktın ki milyonlarca Suriyeli bize girmiş... Olsun, ümidini hiç kesme... ''Büyük oyun''u gördün ya!.. Üç vakte kadar Osmanlı oluyoruz, sen sadece ellerini ovuşturup, bekleyeceksin!.. Arada bir İsrail''i kahret yeter!..

***

Habur''u alkışlayan da sendin, çözüm sürecini destekleyen de... Süleyman Şah''ın türbesi bir gecede apar topar kaçırılırken gurur duyan da, Diyarbakır''daki o meydandan Apo''nun mektubu okunurken gözleri dolan da... O yüzden ne olursa olsun öfkelenmeyeceksin, hatta mümkünse alkışlamaya devam edeceksin!..

***

Nasıl da ödemiştin, Irak''ın kuzeyinden Suriye''nin kuzeyine Türkiye sınırları içinden geçerek silah taşıyan teröristlerin yedikleri kebapların, lahmacunların, fasulyelerin, kadayıfların parasını... Alışıksın sen... Tıpkı 20 yıldan fazla ödeyeceğin, hazine garantili hastanelerin, köprülerin, havaalanlarının parasını öder gibi... Kesinlikle kızmayacaksın, ağlamayacaksın, mümkünse o köprülerin bacakları görünür şeklide gurur pozu verecek, aileyle birlikte öz çekim yapacaksın!..

***

Sıradaki parça ''büyük oyun''u gerçekten görenlere gelsin: "Sen ağlama, dayanamam..." Unutma: Cenaze Ağlama Derneği hâlâ faal… Çağıralım onlar ağlasınlar!..

Yazarın Diğer Yazıları