Başkent uyursa cumhuriyet de uyur
Daha 6 ay öncesine kadar ne ‘kent uzlaşısı’ kavramı biliniyordu ne de DEM Parti… Eylül ayında kaleme almıştım CHP içindeki bölücü ihaneti, bu ihanet karşısında sessiz kalanları veya sahiplenenleri, belediye meclis üyesi pazarlığını, ‘örtülü seçim iş birliği’ hazırlığını…
Sonra ‘kent uzlaşısı’ da ortaya çıktı, yeni parti DEM de… İstanbul’da ve kritik il Mersin’de PKK’nın siyasî uzantısı parti, CHP’den ‘uzlaşı’ adı altında alacağını aldı…
Esenyurt’u adeta ‘kurtarılmış bölge’ gibi kendi ad ve amblemi üzerinden DEM’e bırakan CHP, İstanbul’da Esenyurt, Tuzla, Eyüpsultan, Üsküdar, Kartal, Sancaktepe, Sarıyer, Beyoğlu, Maltepe ve Zeytinburnu ilçelerinde garanti 30 belediye meclis üyeliğini de verdi… Böylece PKK’nın siyasî çizgisi tarihinde ilk defa İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde grup kurma şansına kavuştu…
Biz zaten öngörmüştük ama ihanetin Ankara’ya sıçradığını kamuoyu DEM’in eşbaşkan adayı Öztürk Türkdoğan’ın açıklamasıyla öğrendi… PKK’nın siyasî uzantısı, Yenimahalle, Polatlı ve Bala’da kent uzlaşısı çerçevesinde aday çıkarmadıklarını, CHP listelerine belediye meclis üyesi adayı koyduklarını ilân etti…
***
İroni gibi değil mi? Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinde, o cumhuriyetin 100. yılında PKK’nın siyasî uzantısına oyun kurma alanı açılıyor… Milliyetçi kimliği baskın bir şehirde bile CHP’nin Truva atlığı sayesinde bölücülük yol alıyor… Kısmen daha steril bir bölge olan Ankara, İstanbullaştırılıyor, Mersinleştiriliyor!..
DEM, Ankara’da Büyükşehir Belediye Meclis’inde İstanbul gibi grup kuracak sayıyı elde edecek mi, cumhuriyetin başkenti bu rezaleti görecek mi, onu seçim sonucunda anlayacağız… Şahsen, şaşıranlara şaşırıyorum… Çünkü bunlar, 2028’i hedef alan uzun soluklu sinsice bir iş birliğinin ara adımları… Ayrıca bebek katili Apo’nun propagandasını yapan ve sosyal medyada resimlerini paylaşan kişiyi Ankara Çankaya bölgesinden garanti sıradan milletvekili yapan partinin CHP olması tesadüf mü?
***
Ankara’daki kent uzlaşısını açıklayan DEM yöneticisi Öztürk Türkdoğan, eski İHD Başkanı… PKK'yla mücadelede ağır silahların kullanılmasından fevkalâde rahatsızdı ve kendince Cenevre Sözleşmesi'ni dayatmaya çalışmıştı...
Türkdoğan, âkiller heyetindeyken TBMM’de "Andımız kaldırılsın, bir Kürt çocuğu 'Ne mutlu Türk'üm diyene' demek zorunda kalmamalıdır. Yine şehirlerin girişlerinde, dağlarda tepelerde 'Ne mutlu Türk'üm' yazıları var. Bunlar kaldırılmalı" teklifini yapan kişiydi… "Türklüğü kaldırmaya önce kendi adından başla" diye çıkışılınca "Zamanı gelince o da olacak" cevabı vermişti…
Zamanı gelince!.. İşte Ankara’daki kent uzlaşısının muhatapları!.. Tavır koyması gereken sözde milliyetçiler ise ağızlarını açmıyor… Çünkü kaybetmekten korktukları aşağılık şeyler, ülke sevdalarından da, ülkülerinden de, ilkelerinden de daha büyük!..
***
Yine söyleyelim… Bu seçimler, sadece yerel seçim değildir, 2028’in altyapı seçimleridir… CHP ve PKK’nın siyasî uzantısının ortaklaşa atacağı adımların topluma yedirilmesi, daha doğrusu toplumun bunu kabullenmeye hazır hâle getirilmesidir…
İstanbul ve Mersin’deki ittifakın Ankara gibi milliyetçi direnci yüksek bir kente, cumhuriyetin başkentine taşınma cesareti, gözlerin nasıl karartıldığını ve hedefe odaklanıldığını gösteriyor… Çünkü iyi biliniyor: Ankara uyutulursa, Türkiye uyur!..