Artık Ülküdaş değiliz…

Bir ömür huzurlu, bütünleşmiş bir Türkiye’nin hayalini kurup,mücadelesini verdik. En güzel yıllarımız zindanlarda geçti. Vatan yanacağına biz yanalım dedik. İslam’ı kullanmadık, onun yeryüzündeki temsilcileri gibi hareket etmedik, onu çıkar aracı yapmadık, başımızın üstünde taşıdık.

Milliyetçiliğimiz milletin değerlerinden fışkırmış, ona hizmet etmeyi hedef alan bir milliyetçilikti. Kavmiyetçilik diye bir şey tanımadık, kendimizi nasıl bildikse başkalarını da öyle bildik, ama milletimizin üstün meziyetleri olduğuna da inandık. Öyle olmasa zaferlerle dolu bir tarih yazabilir miydik?

İtikadımızca milliyetçilik bu milletin sigortasıydı, herkes sussa ve kaçsa da milliyetçiler bu ülkeyi ayakta tutup menziline ulaştıracak güç ve kudrete sahipti. Hep, “kimse yoksa biz varız” kararlılığında olduk, hiç kaç kişiyiz diye arkamıza bakmadık, inandığımız yolda yalnız olduğumuzu düşünerek yürüdük. Dostlarımız, ülküdaşlarımız, bozkurtlarımız vardı. Bugün geldiğimiz noktaya bakıyorum birçok yol arkadaşımızın kar gibi eriyip kaybolduklarını görüyorum. İdealimiz hiç bir zaman böyle bir Türkiye olmadı. Davamız şu veya bu liderin ihtiraslarına hammal olmak değildi. Bağlılığımız bir fikre, bir inanca, bir davaya, adaleteydi.

Ne yazık ki bütün bunlar mazide kaldı.Bozkurtluğun yerini mankurtluk aldı. Değer ölçülerimiz değişti, artık fikirdaş değil parti ve liderlerimize kul veya köle arıyoruz. Halbuki biz her türlü köleliği ve sahte Tanrıları reddetmek için yola çıkmıştık. Öyle bir hale geldik ki, dün şiddetle reddettiğimiz her şeyi bugün daha büyük bir şiddetle savunuyoruz. Hainleri kahraman, paçavraları bayrak yaptık. Sokaklarda paçavra taşıyanları seyrediyor, ay yıldız taşıyanları jopluyoruz. Her fikrin, her ideolojinin kırmızı çizgileri vardır. Bizimde vardı ve Allah, bayrak, Vatan ve millet demiştik. Hepsi bir bir çiğnendi. Fildişili şarkıcı Tiken Jah Fakoly’nin “Artık hiç bir şey beni şaşırtmıyor” diye güzel bir şarkısı var, şöyle diyor:

“Artık hiç bir şey şaşırtmıyor beni/

Herkesten her şeyi bekliyor olmak/

Artık takmıyorum da eskisi gibi/

Zor bu zamanda kendin kalmak”

Evet hiç bir şey artık beni de şaşırtmıyor. Hainle kahramanın, iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın karıştığı bir çağ yangını yaşıyoruz. Eskiden birbirimize tutunacak dostlarımız vardı, şimdi tutunacak dal kalmadı. Maskeler düştükçe ne kadar aldatıldığımızı görüp isyan ediyorum. İşin kötüsü birçoklarıyla artık ülküdaş değiliz. İslamcı maskeli hain görmüştük, sol maskeli görmüştük, milliyetçi maskeli ajanlar da gördük. Artık demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü,

Haine hain demeyenlerle ülküdaş değiliz.

Yazarın Diğer Yazıları