TÜSİAD’ yöneticisi Ömer Arif Aras’ın iktidara yönelik eleştirileri büyük yankı buldu. Yargı Jet hızıyla harekete geçerek, Aras ve TÜSİAD başkanı hakkında soruşturma başlattı. Bu iki isim kollarına giren polisler tarafından ifadeye götürüldüler. Verilen resim için önceden hazırlık yapıldığı belliydi. Polislerin kollarında iki yönetici iki mücrim gibi gösterildiler. Topluma onlar üzerinden “istediğimizi ezeriz, en güçlü biziz”mesajı verildi.
Yargıda zengin fakir ayrımı olmaz, kim suç işlemişse karşılığını görmelidir. Ancak yargı karşısında taraftar -muhalif, AKP’li, AKP’li olmayan ayrımı da olmaz. Niçin bu tür operasyonlar hep farklı düşünenlere yapılıyor?
Hukukçular, Aras’ın konuşmasında en küçük bir suç unsuru olmadığını söylüyorlar. Zaten bu tip operasyonların asıl amacı topluma mesaj vermek, eleştirileri bastırmak, insanları konuşamaz hale getirmektir.
TÜSİAD’lı Aras’ın söylediklerini vicdanını kaybetmemiş herkes söylüyor. Kaldı ki, bu ülkede adaletin ne hale geldiğini anlamak için TÜSİAD’a ihtiyaç yok. Yargıya baskı yapan da, etkilemeye çalışan da iktidar ve onun rant çevresidir. Düne kadar “Anayasa mahkemesi kapatılsın” diyen kimdi? Hoşa gitmeyen AYM kararlarını tanımayan, uygulamayan, hukuku askıya alan kim veya kimlerdi?
TÜSİAD’dan hesap sormanın, yöneticilerini polislerin arasında çaresiz göstermenin sembolik değeri var. İktidar onlar üzerinden topluma güç gösterisi yapıyor, ayağınızı denk alın” mesajı veriyor.Bunun için en uygun STK, TÜSİAD.
Ama bunun tefeci faizi ile borç arayan bu ülkeye maliyetinin ne olacağını düşünen yok. Bu fotoğrafı gören bir yatırımcı bu ülkeye sermayesini getirir mi? Ekonomiye zarar veren, işte bu siyaset tarzı ve görüntüdür.
Geçen hafta Diyarbakır’da HÜDAPAR bir çalıştay yaptı, sözde Kürt meselesini masaya yatırdı. Bu,bir memleketi nasıl böler, nasıl bir PKKİSTAN kurarız toplantısıydı.İşi o kadar ileri götürdüler ki,devletin Şeyh Said ve Seyyit Rızadan özür dilemesini istediler. Ne gariptir ki, bu bölme toplantısına iktidar cenahından en küçük bir tepki gelmedi. Söz konusu Erdoğan ve AKP olunca jet hızıyla hareket eden yargı, -söz konusunun vatan- olduğu bu konuda hala harekete geçmedi. TÜSİAD’lı Aras, “hukuka uyun” dediği için -küçük düşürücü- bir tarzda ifadeye götürüldü. Milli ve yerli (!?) HÜDAPAR,
devlette gedikler açmaya çalışanlara ev sahipliği yapmasına rağmen yargı ve iktidar şu ana kadar oralı bile olmadı. Mevcut tablo, yargının nasıl çalıştığını, iktidarın hangi mantalite ile hareket ettiğini bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Bu siyaset biçimin çözeceği hiç bir problem yoktur, çünkü problemin büyüğü bizzat kendisidir.
