Seçim için nasıl bir ittifak kurulabilir?
CHP’nin taze genel başkanı Özgür Özel, bir partiye gidip hadi ittifak yapalım, deyince o parti gelip tabiî elbette ittifak yaparız, dese, sanıyor ki, halk destek verecek.
Özgür Özel, “Ben soldayım.” diyor, sağı kendisine çekmek istiyor. “Sol” bize yeter, diyebilirdi. Ama Türkiye’de solun bir istiap haddi var. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, helâlleşmelerine rağmen, sağ ittifaka rağmen, CHP, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde yüzde 25’te kaldı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise kendisi yüzde 48 oy aldı ki, bu ona itimatla alâkası ayrı -var mı yok mu kestiremiyorum- ama “siyasî İslâmcı” adaya karşı olanların, o seçilmesin de kim seçilirse seçilsin mantığıyla verdiği oydur. Bu böyle biline!
Özgür Özel,“Biz bugün sağa oy verenlere açılacağız ama sol, sosyal demokrat, eşitlikçi, adil, onlara sahip çıkan, onların yoksulluğuna, işsizliğine, güvencesizliğine itiraz eden bir yerden açılacağız. Sol politikalarla sağa açılacağız. (...) Biz sağa oy verenlerin Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermesini, sağcıları getirip ‘biz de sağcıyız’ diyerek ya da sağ dil kullanarak değil, sol politikalarla, eşitlikçi politikalarla onları etkileyeceğimize yönelik bir inançla bunu söylüyoruz. Ve yüzde 25'lik cam tavanı cam taban yapıp sıçrama niyetindeyiz.” diyor. (Röp.: Ceren Bayar, Gazete Duvar, 23.11.2023)
Halk “sol”u, Özgür Özel’in anladığı gibi mi anlıyor? Önce onu bilmesi gerekir. Bu köşede, kongre öncesi, CHP-sağ-sol üzerine yazdıklarıma bir göz atsın Özgür Beyimiz. Türkiye’de “sol”un nasıl anlaşıldığını bir tahlil etsin. Kendisi halkın anladığı manada bir çizgide mi? “Sevgili halkımız... Bizi yanlış değerlendiriyorsunuz, bölücülerle, anarşistlerle, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti yıkmak için eline silah alanlarla asla işimiz olmaz.” diyebilecek mi?
Çok dengeli konuşması, hareketlerini halkın hassasiyetlerine göre ayarlaması gereken Özgür Beyimiz CHP’ye genel başkan seçilir seçilmez, çizgisini çok belirgin ortaya koydu.
“Özgür Özel neden çarpık konuşuyor?!” (30 Kasım 2023) başlıklı yazımızda onun sol çarklı hareketlerinin kimlere kapı açtığını bir bir gösterdik. İtirazı varsa buyursun, köşe onun.
Halkın ezici çokluğunun hassasiyeti, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüdür. Dolayısıyla Anayasa’nın ilk dört ve 66. maddeleridir.
Ezici çokluğun hassasiyeti Özgür Efendi’nin hiç umurunda değil.
CHP genel başkan adayıyken, partisinin 6 Ekim 2023’te yapılan Diyarbakır İl Kongresi'nde konuşuyor. Her seferinde yazdım... Diyarbakır’a gidenlere bir hâller oluyor. Sanki Türkiye dışında bir yere gidiyorlar. Bakın ne diyor Özgür Özel:
"Kürtlerin kimliğine, dillerine, kendilerini ifade etmelerine ve her türlü ayrımcılığa karşı, uğradıkları her türlü haksızlığa karşı, Kürt sorununu görüyor, biliyor ve gerçekten siyasi istismar konusu yapmaksızın çözmek, bu yolda yürümek üzere söz veriyoruz arkadaşlar. Gaffar Okkan’ı, Ape Musa’yı, Tahir Elçi’yi ve isimlerini anamadığım, hepimizin kayıplarına hep birlikte ağladığımız değerlerimizi saygıyla anmak lazım.”
Şu sözlerini ittifak için görüştüğü hangi millî hassasiyetli parti kabul edebilir? Diyelim partilerin başındakiler mutabakat sağladılar, ya oy verecek halk? Kabul edebilir mi?!
HEDEP-PKK/ABD destekçileri oy verebilir ama millî hassasiyeti olan, ülke bütünlüğünü savunan insanlardan oy beklemesin.
O el var ya hani... Türkiye’mizi işgali gösteren kadının eli. Özgür Efendi, bile bile ta Ankara’dan gelip İstanbul’da sahnede o eli öpüyor.
O el öpme sahnesini, seçimler yaklaşınca billboardlarda görürsünüz.
Özgür Efendi, seçimler bitince operacı kadının elini tutan eline kına yaksın!