Seçilmişler egemen olursa...

"Anayasa Mahkemesi millet egemenliğini kullanamaz."

Kim söylüyor bunu?

Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı.

Peki, kim kullanacakmış millet egemenliğini?

Seçilmişler!

"Sizden demokrat olmaz" deyince kızıyorlar.

Aha da kendiniz söylüyorsunuz.

"Millet egemenliğini seçilmişler kullanır" diye.

Bu ne demek biliyor musunuz siz?

Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran partinin başındaki kişi, iktidar olduktan sonra millet egemenliğini tek başına kullanacak demek...

Bakar mısınız? Seçilmiş tek kişinin yönetimine, "millet egemenliği" diyor Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı.

Şimdi diyecek ki "koca Meclisi ne yapıyorsun?"

"Orada bulunan milletvekillerini nereye koyuyorsun?"

Ben de derim ki;

Kaç yıldır uyguladıklarınıza bakın...

Seçilecek kişi daha milletvekili olmadan onun vekil olması gerektiğine kim karar veriyor? Kimin nereden aday gösterileceğini kim belirliyor?

Partinin genel başkanı...

Mesela Recep Tayyip Erdoğan istemese, kişi aday olabiliyor mu? Sizin sözünüz bile bir yere kadar değil mi Sayın Başbakanımız?..

Aynı durum MHP için de geçerli. Bahçeli "olmaz" dedikten sonra kim itiraz edebilir? Hiç kimse...

HDP için de durum değişmez...

Bunun geçen seçimde tek istisnası CHP oldu... Adayları delegeler belirledi.

Milletvekilleri seçildi diyelim. Meclis toplandı. Ve bir yasal düzenleme yapılacak... Kimin istekleri yasa oluyor?

Genel başkanın.

Kimin istediği kanun teklifi haline geliyor?

Yine genel başkanın.

Bu durumda parlamento ne iş yapıyor? Genel başkanın beklenti ve ihtiyaçlarını karşılıyor. Bunun ötesine geçemiyor.

E, öyle ise, "millet egemenliğini Anayasa Mahkemesi kullanamaz sadece meclis kullanır" demenin manası açık değil mi?

Çok açık ve net.

"Genel başkan milletin kendisi sayılır, asıl egemen odur. Çünkü kendisini halk seçmiştir" anlamına gelir. Çok daha önemlisi, "ülkenin tek hâkimi, yine seçilmiş tek kişidir" manasına gelir. Millet egemenliğini hukuktan kaçırarak, tek kişiye emanet etmek isteyenler tutmuş bize demokrat anayasa yapacağını söylüyor.

Azizim...

Gelişmiş demokrasilerde ve hukuk devletlerinde millet egemenliği üçe bölünür.

Birini parlamento, diğerini hukuk sistemi yani mahkemeler, üçüncüsünü de yürütme, yani hükümet kullanır.

Mahkemelerden; Anayasa Mahkemesi, işlerin anayasaya göre işleyip işletilmediğini, Sayıştay, milletin parasının kabul edilen bütçeye ve ilgili yasalara göre harcanıp harcanmadığını, Danıştay ise yürütme organının idari işlerde yasalara uyup uymadığını millet adına denetler.

Her kim ne tür göreve yaparsa yapsın, hepsi millet adına yapar. Böylece yönetimde keyfiyetin yerini hukuka uygunluk alır. Bu düzenin adına hukuk düzeni, böyle devletlere de hukuk devleti denir.

Anlaşıldı mı?

Özellikle Türkiye gibi ülkelerde tekçi yönetimlerden kurtulmanın yolu, egemenliği, seçilmişlerde toplamak yerine dağıtmak çok daha akılcı olur.

Yazarın Diğer Yazıları