Sayın Ahmet Davutoğlu ne zaman duracaksınız?

Davutoğlu'na sorma hakkımızdır. Madem asker gönderiyorsunuz…

Madem milletin evlatları işin içinde.

Ve madem aldığınız kararlar topyekûn hepimizi ilgilendiriyor, oyla ise soruyoruz.

Barzani bizim neyimiz oluyor?

Eğitip donatıp ne yapacağız?

Sizin şimdi eğitip donattığınız ve bin bir türlü riske atarak asker gönderip koruduğunuz Barzani, Tuzhurmatu'da katliam yaparken neredeydiniz?

Eski vilayetimiz Kerkük'ün devlet daireleri Barzani'nin Peşmerge denilen askerlerince yakılıp yıkılırken neden sesiniz çıkmadı?

Onu da bırakın; Kerkük'ün mezar taşları bire yerlerinden sökülürken haydi içiniz sızlamadı, yüreğinize ıstırap ateşi düşmedi, insani vicdanınız da mı yoktu?

Şimdi Kerkük'ü, Musul'u, Telafer'i toraklarına katan, Türkmenleri yerinden yurdundan eden, Barzani'yi eğitip donatmak için Türk askerini ta oralara götürdünüz öyle mi?

İşin garibi bizden de destek bekliyorsunuz… Ve bu durum sizce olağan bir durum..

Üzücü..

Eskiden Türk dış politikasının bir geleneği vardı.

Adına diplomasi denilen oyun, her zaman ve daha çok "komşularla iyi geçinme" üzerine kuruluydu.

Barıştan yanaydı..

Esasında çıkarımız da bunu gerektiriyordu.

Şimdi?

Şimdi barışı kaldırdık, yerine çatışmayı koyduk..

Ve kayıp ettik…

İşte Kerkük'ü, Tuzhurmatu'yu, Telafer'i kayıp ettik.

Başka?

Koca bir Irak devleti vardı.

İyi kötü.

Sert veya diktatör. Bir de yönetimi vardı. Ve o yönetim Irak bütünlüğünü sağlıyordu.

Amerika'nın çıkarına Büyük Ortadoğu Projesinin eşbaşkanlığı nam hesabına Irak'ta devlet otoritesi bozuldu.

Kötü adam gitti ama geleceği iddia edilen demokrasi bir türlü gelmedi.

Üstelik Irak bir kaç parçaya bölündü.

O topraklarda varsaydığımız kırmızıçizgilerimiz tek tek elimizden çıkıp gitti.

Söyler misiniz?

Eski, Saddam'ın Irak'ı mı daha iyi ve Türkiye'nin çıkarınaydı, yoksa Amerika'nın darmadağın edip, altını üstüne getirip yanı başımıza bıraktığı Irak mı?

Söyleyin lütfen; hangisi?

Aynı soru Suriye için de geçerli..

Eski Esat'lı Suriye mi daha iyiydi, yoksa şimdi yerle bir olmuş, sınırlarımızdan girenin çıkanın belli olmadığı, Türkmenlerin kendi yurtlarında Rus bombalarıyla yok edildiği Suriye mi?

Eski Suriye varken mi sınırlarımızdan emin ve güvendeydik, şimdiki darmadağın olmuş Suriye varken mi?

Irak'ta bize kayıp ettirdiniz..

Suriye'de sınırımız kalmadı. Üstelik yanı başımızdan kuşatma altındayız.

Bir soru daha:

"Katil Esat'ın" bu Suriye'si mi daha iyi yoksa "Katil Esat'ın" eski Suriye'si mi?

Hangisi çok daha güvenli ve çıkarımıza uygundu?

Sayın Davutoğlu..

Toparlarsak…

Esat'ı hedef aldınız ama Suriye'deki Türkmenlerin geleceğini kararttınız. Türkmen Dağı çatışma altında..

Amerika'yla birlikte Iraktaki Saddam yönetimini hedef aldınız ama Türkmenlerin Iraktaki çıkarlarını yok ettiniz. Onlar ya Peşmerge'nin silahının namlusuna hedef olmaktalar, ya da IŞİD'in..

E, Türkiye içinde de "Türk" denilmesini pek sevmeyen, anayasayı bir yük görmeniz bir tarafa özellikle "Türk" yazan kısmıyla barışık değilsiniz.

Sayenizde AKP iktidarları dönemi Türklerin kayıp yıllarına dönüştü?

Türkler size ne kötülük yaptı? Ne zaman duracaksınız ve rahatlayacaksınız?

Türkleri "etrak-ı bi idrak" haline getirince mi?

Yazarın Diğer Yazıları