Ak Parti-Cemaat savaşından bahsediyorum.
"Silâh" AKP'nin elinde. Her cepheden ateş açıyor: Yurt, mektep, holding basıyor; gazetecileri, polisleri, hâkimleri hapsediyor; yıldırma, çevresini boşaltma, alanını daraltma, yalnızlaştırma ameliyesi bütün hızıyla devam.
PKK ile başından böyle mücadele etseydi, bölücü kalmazdı; bütün Türkiye onundu ve sittinsene "baş"tı!
Bütün sebep 17/25 Aralık dosyaları...
Bir cemaat varsa ve hatta bir tarikat varsa "paralellik" de vardır. Bunun önüne geçemezsiniz. Ama onların alnında "paralel" yazmıyor.
Delil bul, delil! Ne zamandır delil peşindeler, en son "Tahşiye" ile bir şey çıkarır gibi oldular. Bir de "Selâm-Tevhîd Örgütü" diyorlar. Bunlardan hiçbir şey anlamıyorum, kimin haklı kimin haksız olduğunu art edecek durumda değilim. (%99,9 da benim gibidir!)
Senelerce "Ergenekon"la, "Balyoz"la daha bir sürü "örgüt"le bizi uyuttular. "Ergenekon" dosyalarını ister istemez incelemiş, geçmişte de yazmıştım, adımın geçtiği kısımları okuyunca, şaşırıp kalmıştım. Hiçbir mantığı, hiçbir iler tutar tarafı yoktu. Bu davalar çöker demiştim. Ama yılları aldı davaların çökmesi.
"Paralel" dediklerinin bütün adamlarını içeri atsalar, bütün müesseselerini kapatsalar, hatta Pensilvanya'daki zatı, yaşına başına bakmadan assalar, 17/25 Aralık yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, nüfuz ticareti, sıfırlanamayanlar, bilumum müptezellikler kapanacak mı?
Bunca hırs, bunca hınç, bunca ölümüne saldırı "korku"dan. Ama korkunun "ecele" faydası yok!
17/25 Aralık hesabı, "Paralel" dediklerinin hesabı değil; milletin hesabıdır ve bu hesap mutlaka görülecektir! Siz milleti ne yapacaksınız? Hepsini tarayacak mısınız?!
AKP/Saray'ın bütün silâhını kullanarak üzerine gittiği kesim, taraftar kazanmak için, ne imkân bulursa kullanıyor. Bu sıra HDP/PKK, Saray aleyhine en çok konuşan parti, asıl PKK'lı olduğu bile görmemezlikten gelinerek Selahattin'i ve etrafını öne çıkarıyorlar. Denge için MHP'nin de kapısını sık sık çalıyorlar. Tutuklamalarla, üzerlerine gelinmelerle ilgili bir söz kırıntısı yakalarlarsa, büyüttükçe büyütüyorlar.
MHP kontenjanından RTÜK üyesi Esat Çıplak'la konuşmuşlar, gayet makul şeyler söylüyor, kendilerine uygun sözleri başlığa çıkartmışlar.
MHP Genel Başkan Yarımcısı Atila Kaya ile röportaj yapmışlar. Tanırım, özü sözü birdir; yerli yerince konuşmuş. Alın bu sözleri "Ergenekon" davaları görülürken sarf etmiş gibi yazın, fark etmez. Gözü dönmüş AKP/Saray'ı ikaz ediyor:
"Bu Cemaat de geçmişte birçok kesime çok çektirdi, diyerek oh olsun veya tepkisiz kalma gibi durumlarla karşılaşıyoruz... Yaptıkları işlerle öyle kötü örnekler oluşturuyorlar ki, yarın art niyetli ve bizim dinî değerlerimize soğuk bir iktidar bu ülkede başa gelse; bugünkü uygulamaları örnek göstererek neler yapar. Bu kanunlarla bütün cemaatlerin neler çekeceğini bir Allah bilir. Yarın gelseler ve Türkiye'de ne kadar cemaat, tarikat varsa 'Bunların hepsi terör örgütüdür' deyip onların üzerine gitseler, kim ne diyebilir? Gerçekten vahim."
Böyle "savaş" olmaz; tökezlersiniz!
