Sarı yelek satmayın ha!
İktidar içten içe telaşta...
Şu "Sarı Yelekliler" düşündürüyor. Ya Türkiye'de de bir "Sarı Yelekliler Harekâtı" başlarsa!..
İstanbul Mahmutpaşa'da "sarı yelek satıldı mı, satılmadı mı?" araştırması yaptırmışlar! Sonra bakmışlar, sarı yelek satışında bir kıpırdanma yok; "Çok şükür!" çekmişler, rahatlamışlar!
Gösteri, kalkışma, her neyse... Yelekle mi?! Tuhaf.
Gezi hâdiseleri, hiç beklenmediği, her şey kontrol altında dendiği bir zamanda çıkmadı mı? Hükûmet edenler, "masum" başlayan olayları, suhûletle kontrol edebilirlerdi ama etmediler, "Edemediler." demiyorum, "Etmediler!", diyorum. "Kin" ve "düşmanlık" körüklenerek, hâdiseye karıştıkları düşünülenler, bir sahaya sıkıştırılmak, ezilmek istendi ama... Sancısı büyük oldu.
"Gezi" deyince irkiliyorlar! Beş yıl geçmiş; siz körüklediniz, siz destek verdiniz diye adamları topluyorlar. Biri bir yıldan fazladır tutuklu. Sonra birini daha tutukladılar. Arkası gelir mi? Şu zamanda her şey mümkün. Cemaat'le, zamanında, kendileri dost iken, dişe diş mücadele edenlere bile sırf muhalif oldukları için dava açtıklarına göre, yarının ne getireceğini kimse bilemiyor.
Keşke, Gezi ve benzeri hâdiseleri kriminalin ötesinde sosyolojik inceleselerdi...
Gösterileri lehlerine çevirmek isteyen kanun dışı örgütleri, halktan ayırma ihtiyacı bile duymadılar. Vahim hâl bu.
"Sarı Yelekliler" çıkar mı? İnşallah çıkmaz. Bir hareket başlayınca, bir yerde durmuyor.
Elektrik, doğal gaz faturaları, tavan yaptı. İnsanların ödeme gücünü kat kat aştı. 300-500 kişi toplanıp masumâne protesto etmek isteseler -ki kanunen hakları- ecinniler araya giriveriyorlar. Olmaz olsun böyle "masum" protesto! Ama sesini duyuramayan ne yapacak? İşte bu halledilemiyor. Halkın önüne barikat kuruluyor. O zaman da kanun dışılar ortaya çıkıyorlar; insanları kullanmak için her yolu deniyorlar.
Öyle bir noktaya geliniyor ki, halkın taleplerine suskun kalınınca, "masumiyet" ister istemez istismar ediliyor. Gezi'ye bir de buradan bakılmalıdır.
Hükûmet, hiç düşünüyor mu? Halkın talebi ne? Kaç haftadır Sarı Yeleklilerin yakıp yıktığı Fransa'dan daha zor durumdayız. Yine adamların gelir seviyeleri yüksek. Onlarda yoksulluk sınırı yüzde 15. Bizde ise geniş kitleler yoksulluk sınırı altındalar; yüzde 60'ı buluyor Biz sadece karın doyurmak istiyoruz. Ekmek almak istiyoruz, faturamızı ödemek istiyoruz, çocuğumuzu okutmak istiyoruz.
Gezi Parkı'nda, olaylar 27 Mayıs 2013'te başladı ve kısa sürede 80 şehirde (Bayburt hariç) 5 bin 532 eylem yapıldı. Eylemlere 3 milyon 600 bin dolayında insan katıldı, 5 bin 513 kişi gözaltına alındı. 189 kişi tutuklandı, 8 bin 163 kişi yaralandı, 8 kişi hayatını yitirdi. 2 polis şehit düştü, 697 polis yaralandı.
O zamanki Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamasına göre; Gezi Olayları yüzünden 1,4 milyar dolar zarara uğradık. Bir de döviz çıkışı var. Gezi eylemlerinin hemen ardından bir ay içinde yabancı yatırımcıların ülkemizden çıkardıkları para 8 milyar doları buluyor. Bu rakamı Merkez Bankası açıklamıştır.
Önce talepleri düşünmeliyiz. Ben bilirim, ben yaparım, derseniz, sonuçta hepimiz zararlı çıkarız.