Sapkın davranışların siyasallığı
Haberi okudunuz mu bilmem? Kısaca okuyalım: “Hindistan’ın Batı Bengal eyaletindeki Jalpaiguri şehri yakınlarında bulunan bir köyde, köyün ihtiyar heyetine saygısızlık ettiği iddia edilen 16 yaşındaki bir genç kız, toplu tecavüze uğradıktan sonra öldürüldü.”
Bir başka haber: “Suriye’nin önemli kentlerinden Rakka’da Tabqa Askeri Havaalanını ele geçiren IŞİD örgüt militanları, yüzlerce askeri toplu bir şekilde infaz ettiğine ilişkin görüntüler yayınladı. Görüntülerde yüzlerce askerin yarı çıplak vaziyette infaza götürüldükleri görülüyor..”
İnsan davranışlarının gerisinde yatan şey nedir? Neden insanlar canavarlaşıyor ya da Mevlana gibi yumuşacık davranıyor? Sorunun çok genel çerçevede cevabı bellidir: Kültür ve İNANÇ!
İnsanlar inanıyor ya da inandırılıyor sonra inandırıldıkları yapıya dönüşüyorlar. Bir terör kampındaysan canavara dönüşüyorsun. Bir geleneğin içinde öğreniyor ve sosyalleşiyorsan Hindistan’daki gibi basit bir sebebe dayanarak bir genç kıza tecavüzü hak olarak görüyor ve öldürüyorsun.. İster geleneksel kültürün aktarılmasıyla, olsun ister dini bilginin ya da siyasal bilginin farklı yorumlanmasıyla olsun hepsi geçerli yasal, resmi öğretimin yerine ikame edilen öğretimlerle değiştiriliyor.
Hatırlayın. Çok değil bundan bir iki hafta önce AKP iktidarı, binlerce okul müdürünü bir çırpıda görevinden aldı.. Onlara bu haksızlığı yaptıran siyasal davranışın gerisinde yatan temel inanç nedir? Peki, bu durumun başaktörü sendikacılar, onların üyeleri olan şube müdürleri yetkili birim amirleri görevden aldıkları meslektaşlarına karşı bu düzeyde bir öfkeyi nerede öğrendiler?
Ya, Yeni Osmanlıcılık, Cumhuriyeti kabullenememe nerede öğrenildi?
Türkiye Cumhuriyeti’nin hem kurucusu ve hem de Türkiye toplumunun işgalden kurtuluşunu sağlayan Atatürk’e olmadık iftiralar, hakaretler yapılıyor. Türkiye’de insanlar Müslümanlaştırılırken, milliyetsizleştiriliyor. Bu anlamda zihniyeti değiştirilen her Müslüman’a “TÜRKÜM” demenin günah olduğu öğretilerek, bir çeşit Türksüz Müslümanlık benimsetilerek toplum kendini inkâra zorlanıyor. Böyle yetiştirilen gençler kendilerini “Müslüman” olarak tanımlıyor ama “Türk” olmaya yanaşmıyor. Onlar bir çeşit yeni Osmanlı olduklarını sanıyor.
K. Marks’ın deyimi ile “dine (İslam’a) afyonlaştırma görevi yüklendiğinden bir çeşit mankurta dönüştürülüyorlar. Yahut yeniçerileştiriliyorlar... İçinde yaşadığımız süreçte Yeniçeri ocaklarının yerini İmam-hatipler alsın isteniyor. Bu sebeple imam-hatip okullarıyla varılmak istenen asıl amaç İslam’ı öğretmekten çok, İslam öğretisini kullanarak AKP’nin arka bahçesini diri tutacak yeni Türkiye’nin yeniçerilerini (mankurtlarını) yetiştirmektir. Bu durumda yeni oluşan siyasal toplum, Anadolu’da Türk hakimiyetini bitirmiş olacak, çünkü Türkler Türk olduklarını bilmeyecek, bilseler de kavram anlamsızlaşacak..
Tıpkı, Hindistan’daki o köylülerin yaptığı gibi toplu tecavüz sıradanlaşıp meşrulaşacak. IŞİD örneği önümüzde duruyor. IŞİD’E göre kafa kesmek, insanları topluca öldürmek bir katliam değildir veya kadınların “seks cihadına(!)”gitmesi fuhuş sayılmaz. Çünkü herkes dindarlığın gereği olan ödevini en iyi şekilde yapmaktadır.
Yeni Türkiyeciler bunu yapmıyor mu? Hatta Yeni Osmanlıcılık tam da böyle bir şey değil mi? Baksanıza Orta Doğuyu kan gölüne çevirdiler.. Türkiye’de rüşvet hırsızlık devletin tepesine çıktı. Memurlar topluca görevden alınıyor, topluca atanıyor. Orduya kumpas kuruldu. Anayasanın hükümleri keyfiyete göre uygulanıyor. Hukuk sistemi allak bullak.. Ve ülkeyi PKK’ya teslime kadar varan bir yenilgi kabullenilmiş duruma getirdiler. Tüm yıkımlar bayram havasında devam etmiyor mu?..
İşin garibi halk (seçmen), Hindistan köylüleri gibi toplu tecavüzü meşru saymıyor mu?..