Rusya tehdit mi, fırsat mı?

Şimdi kuracağım cümleye hiç şaşırmayın... Rusya'nın Suriye'de boy göstermesi aklı olanlar için hem tehdit aynı zamanda da önemli tarihi bir fırsattır... Cümle bu.

Evet, hükümet Suriye politikasında Amerikalıların peşine takılarak çok kötü şeyler yaptı. Sınır güvenliğini tehlikeye düşürdü. Kendi içinde bölünme tehlikesi yaşarken, sınırının hemen ötesinde iç düşmanları ile Amerika ittifak kurdu. Şimdi çok daha kötüsü ile karşı karşıya. Akdeniz'e inecek bir PKK koridorunun açılması an meselesi. Bu durum Türkiye'nin PKK tarafından Suriye sınırı boyunca sarıp sarmalanması demek. Bütün sınır kapılarının PKK'ya açılması demek.

Öyle ise?

Öyle ise bu koridor kurulmamalı. Önlemenin tam zamanıdır. Önleyecek güç ve alternatifler vardır.

Peki nasıl?

İki yolu var.

Ya diplomasi ile ya da silah zoruyla engellemek. Silah zoruyla başaracağımız coğrafi alan Suriye'nin içinde bulunmaktadır.

Ne demek istiyorum?

Şunu demekteyim.

Rusya bölgeye indi ve şimdi şu anda gücünü gösteriyor. Amerika'yı Türkiye üzerinden tehdit ediyor.

Türkiye için çok büyük fırsattır bu.

Nasıl?

Birincisi; Türkiye'nin Suriye içinde Türkiye istediğinde kendisini temsil edecek Türkmen gruplar var. Coğrafi alan dediğim budur. Türkiye'nin kendisine yakın bulacağı Türkmen coğrafyası ve alanı var.

Türkmen gruplar, Özgür Suriye Ordusu'nu bırakıp, kendi meselelerinin peşine düşerek, gerekirse işte tam da şimdi Rusya ile iş birliğine giderek kendi özerk kantonlarını kurabilir, Esad ile ilişkilerini güçlendirerek söz konusu koridora yerleşebilir. Çünkü bu koridora yakın yerlerde Türkmen köyleri var. Bu durum diplomasinin önünü açar. Alternatifleri ve kozları çoğaltır.

Türkiye'deki mevcut hükümet bunu istemese de Türk devleti, askeri, MİT'i ve önemli kurumları bunu düşünmelidir. Önemli bir fırsattır ve pazarlık konusu olarak tam zamanıdır.

İkincisi; Türkiye kendisinde olmayan ve kurmasana imkân verilmeyen alanlarda silah sanayi kurabilir.

Türkiye'nin kendine ait nükleer silahı yok.

Karadan karaya füze teknolojisi yok. Atom bombası yok.

Türkiye tehdit altında olduğundan hareketle bu tür ağır silahlara, tıpkı İran gibi yönelebilir. Bu da bölgedeki ABD-Rusya kapışmasının yaşandığı süreçte karşımıza çıkan tarihi bir fırsattır.

Üçüncüsü, ABD...

Eğer Türkiye'nin gerçek müttefiki ise ABD, bunu şimdi göstermelidir. "NATO'nun acil durum askerlerini göndeririz" diyeceğine, öteden beri destek verdiği PKK terörünü önlesin. PKK'nın Türkiye içinde tam olarak yok edilmesini sağlasın. Uyuşturucu ticaretinin önünü kesmek ve paralarını bloke etmek için kararlılığını göstersin..

Bu da Rusya'nın Suriye'ye girmesiyle karşımıza çıkan önemli bir fırsattır.

Şuna kesinlikle yanaşmamak lazım: NATO, askerleri ile sınırımızdan içeri burnunu sokmamalı... Bu durum, Türkiye'nin hedef haline getirilmesi demektir ki Rusya-ABD savaşacaksa, alan Türkiye toprakları olamaz.

Başka yerde savaşsın. Irak, Suriye, Mısır, Libya topraklarını yeterince karıştırdı. Yeterince kan döktü. Şimdi, karşısında güçlü, tam da dişine göre bir rakip çıktı. Buyursun yiğitliğini göstersin hep birlikte görelim. Türkiye'yi yedeğine almasın. Türkiye'yi yönetenler Amerika'nın dümen suyuna göre değil, millî çıkarlarımıza göre politika üretmelidirler.

Bu bakımdan Rusya faktörü, hatta Çin, çok önemli pazarlıkların alternatifidir. Türkiye, hem bölge ülkesi olması hasebiyle ve hem de Türkmen coğrafyası ve nüfus varlığı ile isterse bu pazarlığın çok önemli bir aktörü olabilir.

Var mısınız?

Yazarın Diğer Yazıları