RTE/AKP X PKK/HDP

Recep T. Erdoğan, anlaşılan yine ortaya çıkacak. Meydanlara inecek demiyorum, belki meydanlara da iner, ama hangi bahaneyle iner? Daha birkaç ay önce, açılış(!) yapmadığı il bırakmadı.

Düşündüm, bulamadım... İl ziyaretleri? Olabilir ama bence, "Sivas ötesi" meselesi var. Ekranları tercih edecektir. Sivas ötesine gitmeye kalkışırsa, PKK da hazırlık yapacaktır. Yok, PKK'dan korktuğu için değil; bir polisin, bir askerin şehadeti, onu zora sokar. "Gitmeseydin cenazeler gelmezdi." denecektir.

Ekranlar meydanlardan daha etkili. Bir de sivil kuruluş uydurulur, belli başlı illerde toplantılar düzenletirler. İstanbul'da afişler görüyorum, falan kurultayı, falan kuruluşu "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şereflendirecekler" gibisinden. Çare tükenmez. Bulunur bir sebep ve Beyefendi, konuşur; coşar, coşturur.

Anayasa'ya uyar mı? Uymasa uydurulur!

Sadece yadırgarız. Şimdiye kadar "cumhurbaşkanı" sıfatını taşıyan hiç kimse ne meydanlara inmişti, ne de ekranlara çıkmıştı.

Turgut Özal da, Süleyman Demirel de partilerinin desteğiyle cumhurbaşkanı seçildiler. R. T. Erdoğan'la aralarındaki tek fark, ilk ikisini halkın seçtiği milletvekillerinin, R.T. Erdoğan'ı doğrudan halkın seçmesiydi. R.T. Erdoğan alışılmışın dışında. Hiçbir hamlesi bizi şaşırtmamalı.

Önceki gün ekrandaydı. Bir yerde de konuşmuştu ayrıca.

Bu konuşmalardan seçim stratejisini anlamaya çalışıyorum. Dili mi sürçtü, bilerek mi konuştu, bir hesabı olduğu için mi dedi, bilmiyorum ama "Türk milleti" tabirini kullandı. Sabahın köründe, bir kanalda verdi, inanamadım, bir başka kanalı açtım. Dudaklarından dökülen ifade çok açık: "Türk milleti". "Halklar" dedi ama 36 etnik sıralamaya gitmedi! (İki gün sonra "aslına" döner mi dersiniz? Allah korusun!)

R. T. Erdoğan'ın konuşmalarından iki husus üzerinde duracağım.

Diyor ki: "Medya... teröristleri cici çocuk olarak gösteriyor. Masum insanları katleden terör örgütü, suçlanan kim, devlet. Şehit edilen güvenlik görevlilerimizi yok sayıyorlar."

Bu sözüne aynen katılıyorum. Meselâ, bir kadın programcı, HDP'lileri ekrana çıkartamamaktan yakınıyordu. Bu kadın daha önce ekranda açık açık PKK propagandası yapmış/yaptırmıştı.

Şu sözlerinin karşısında ise irkildim:

"Önümüzde 1 Kasım. İşte bu 1 Kasım'da âdeta bir milât olsun yeniden doğuş olsun. Bu terörü gelin toprağa gömelim diyorum."

Terörün bitişiyle 1 Kasım seçimlerinin arasında nasıl bir bağ var? Şunu mu demek istiyor: "Bize (RTE/AKP) oy verin, PKK/HDP gerilesin."

Şimdi sormazlar mı: "Hani terörle mücadelenin 400 milletvekili talebiyle ilgisi yoktu?!"

Unutmasın ki, PKK, siyasî uzantısı 80 milletvekili çıkardığı için daha saldırgan oldu? 31 yıldır PKK saldırıyor.

Şunu mu demek istiyor: "PKK/HDP gerilesin, hatta %10'un altına düşsün, biz 276'nın üstünde milletvekili çıkaralım, 17/21 Aralık cenderesini gevşetelim, şu Saray'da biraz soluk alalım."

Eğer asıl maksat bu ise, asıl tehlike de budur!

Yazarın Diğer Yazıları