"Pırlantadan alınmayan vergi, kitaplardan alınıyordu..."
"Pırlantadan alınmayan vergi, kitaptan alınıyordu; çünkü pırlanta alandan değil, kitap okuyanlardan korkuyorlardı."
Okuduğunuz bu söz, Emilé Zola'ya ait. Bildiğiniz gibi, her yazımın sonunda "günün sözü" başlığı altında bir özlü söz paylaşıyorum. Ancak bu söz, son yapılan KDV zammının uyandırdığı hisleri öyle güzel özetliyor ki, bu defa yazıya sözün özü ile başlamayı tercih ettim.
Bildiğiniz üzere, ülkemizde, ister basılı ister elektronik (e-kitap) olsun kitaptan alınan vergi %8, dergi ve gazeteden alınan vergi ise yine basılı veya elektronik (e-dergi, e-gazete) olması fark etmeksizin %1 oranında. Ek olarak belirtmek istiyorum ki, görme engelliler için sunulan sesli kitaplar, müzik CD'leri ile aynı kategoride değerlendirildiği için ona da uygulanan vergi %18 oranında.
Beklenti her zaman bu oranların düşürülmesiydi elbet. Özellikle, e-kitaplara uygulanan %8'lik vergi oranı yüksek bulunarak değiştirilmesi talep ediliyordu. Nitekim değişiklik yapıldı. Ancak beklenen yönde değil.
Değişikliği yapan 475 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile gazete ve dergilerde KDV oranı değişmeyerek %1'de, basılı kitapların KDV oranı da %8'de kaldı. Ancak, 1 Ocak 2019 itibariyle e-kitap, e-gazete ve e-dergilerde KDV oranı %18 olarak uygulanacak. Sesli kitapların KDV oranı da hâlâ %18.
e-kitaplara 2014 yılına kadar zaten %18 vergi uygulanıyor, oldukça yüksek fiyatlandırmalar ile karşılaşılıyordu. 2014'ten sonra yapılan değişiklikle %8'e düşürülen verginin daha da düşürülmesi beklenirken tekrardan %18'e çıkarılması, anlaşılan o ki kitap okuma oranlarını daha da düşürecek.
Bu şekilde yüksek kitap fiyatları elbette ki, en çok üniversite öğrencilerinin canını yakacak. Üniversiteli, zaten kitap satın almayı çoktan bırakıp fotokopilere yönelmişti. Kağıt fiyatlarının artması, teknolojinin de gelişmesiyle bilgisayar üzerinden e-kitaplarla ders çalışma alışkanlığı edinmeye başlayan üniversiteliler, bu vergi artışı sonrası her ders için gereken ortalama iki kitabı nasıl temin edecek?
Türkiye'de kitap okuma oranı
Malumunuz, doların yükselmesiyle birlikte, kağıt fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle pek çok yayınevi kitap fiyatlarında artışa gitmişti. Hâl bu iken, basılı kitapları edinmekte zorlananlar e-kitaplara yönelmişti. Şimdi, ondan da oldular...
Güncel okuma istatistiklerine göre, Türkiye'de insanlar, günde ortalama 6 saatini TV izlemeye, 3 saatini internette vakit geçirmeye ayırırken, kitap okumaya yalnızca 1 dakika ayırıyor. Uluslararası Yayıncılar Birliği'nin 2016 verilerine göre ise, kitap, ihtiyaç listemizde 235. sırada yer alıyor. Türkiye, okuma alışkanlığında da dünyada 86. sırada!
Gelişmiş ülkelerin okuma alışkanlıklarıyla karşılaştırıldığında, Türkiye'nin ortalamanın oldukça altında kalmasının elbette ki eğitim sistemi başta olmak üzere pek çok sebebi var. Kitaplara uygulanan KDV oranı ve bunun sonucu olarak yapılan yüksek fiyatlandırma da bu sebeplerden biri. Avrupa'da ve dünyada gelişmiş ülkeler, kitaptan vergi almıyor veya çok cüzi miktarda alıyor.
Türkiye'nin kültürel gelişimine ket vuran bu düzenlemenin, okuma oranları da düşünüldüğünde devlet bütçesine ne kadar katkısı olabilir merak ediyor ve CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen'in, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde yer alan şu sorunun cevabını özellikle bekliyorum: "2002 ila 2018 yılları arasında kitap, e-kitap, sesli kitap, bilimsel ve kültürel yayınlar, dergiler ve sanat yapılarından toplamda alınan vergi tutarı ne kadardır?"
Türkiye gibi, gelişmekte olan ülkeler kategorisinde saplanıp kalan, her geçen yıl çağın gerisinde kalarak gerileyen bir ülke için en çok ihtiyaç duyulan okuyan, çok okuyan nesiller. Okuma oranının bu denli düşük seviyelerde olduğu bir ülkede, bunu aşmak için engelleri kaldırmak yerine, aşılması en güç (mali) engeli koymayın!
Ülkemizdeki halk kütüphanesi sayısı da dikkate alındığında, kitapseverlerin ücretsiz kitap okuma imkânının oldukça sınırlı olduğu görülüyor zaten. Son yıllarda kapatılan kütüphaneler de cabası.
Ülkede kitap okumak adeta bir lüks! Oysa okumak asla lüks olmamalı. Sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak, devletin bu konuda teşvik yapması ve okumayı kolaylaştırması gerekiyor. Sosyal devletin başlıca görevlerinden biri, toplumun eğitimi için gereken kaynakların devlet eliyle sağlanmasıdır. Bu sebeple, kitap fiyatlarının makul seviyede olması, yapılan düzenlemeden geri dönülmesi şart!