TBMM’de Ak Parti, MHP, İyi Parti, Saadet Partisi imzasıyla PKK’yı lanetleyen bildiriye, CHP imza atmamak için bin dereden su getirmesi tartışması büyüyor.
PKK’nın 12 askerimizi şehit etmesinin ardından CHP açık verdikçe veriyor.
ABD’nin koordinasyonunda PKK saldırdığı hâlde CHP, “terör örgütü” diyerek lafı yuvarlıyor.
Türkiye’ye kastedenlere karşı TBMM’de birlik olunmuyorsa, o meclis dağılmalıdır!
Kuzey Irak’ta askerlerimize saldıran örgütün adı: “Partiya Karkerên Kurdistanê” (Kürdistan İşçi Partisi). Kısaca PeKaKa’dır. Abdullah Öcalan ve Takipçileri “PeKeKe” derler.
(Ara not: İmralı duruşmalarında Abdullah Öcalan’ın ağzından “PeKeKe” lafını duyunca çok şaşırmıştım. Söyleyişi tuhaftı. Ağzı dolu dolu PeKaKa diyecek sanıyordum. Notlarıma da “PeKeKe” diye yazdım ve öyle yayınladım. Ey CHP yönetimi! At gözlüğünü çıkarın! Duruşmaların tek kaynağı bizim “İmralı’daki Konuk” kitabımızdır. Birçok baskısı var. Bulun bir yerden okuyun. Belki uyanırsınız!)
Özgür Özel, daha önce, Recep Tayyip Erdoğan’ı kastederek: “Hâlbuki kendisi 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan ile mektup arkadaşlığı yapmaktadır” demişti. Neden Kuzey Irak’ta 12 askerimizi şehit edenlere “PeKaKa”, veya PeKeKe” diyemiyor. Bu ne çelişki!
Özgür Özel, Kendi memleketinde birlikte geçmişte fotoğraf çektirdiği şehidimizin cenaze töreninde şiddetle protesto edildi. Korumaları törenden uzaklaştırmak zorunda kaldılar. Gaziantep’te şehidin cenazesine gönderdiği afiş parçalandı.
Bu protestolar organize olsun olmasın bir dayanağı var.
PKK’ya açık kapılar, seçimde de CHP’nin karşısına çıkacak.
Özgür Özel genel başkan seçildikten sonra iktidardakilere çok koz verdi. Hele Türkiye’ye “işgalci” diyerek PKK’ya kapı aralayan operacı kadın için hususî Ankara’dan gelmesi, konseri sırasında sahneye çıkıp kadının elini şappadak öpmesi (aynen öyle... Dudaklarını kondurmuyor, sorar gibi öpüyor.) seçimlerde ekranlarda sık gösterilecek, duvarlar süslenecek.
İstanbul’da MHP’nin bir afişini gördüm, “İstanbul’da CHP DEM’leniyor” yazılıydı.
Kim bilir daha ne afişler asılacak.
CHP yönetiminde beyin çarkı “sol”dan işlerken yanaşacakları alanı, etnikçi, yıkıcı kanat olarak görmeleri M. Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlatmıştır.
Bu mantıkla yürüyenler “Atatürk’ün partisi” diye ortalıkta salınmasınlar!
***
Ak Parti, MHP, İYİ Parti, Saadet Partisi’nin altına imza attıkları bildirinin Türkçelerine baktım. Bildirinin Türkçesi arızalı. Tarihte yerini alacak böyle bir bildiride özenli dil kullanılmalıydı.
Birinci cümle: “Bölücü terör örgütü PKK tarafından iki gündür gerçekleştirilen hain terör saldırıları neticesinde 12 vatan evladımızı kaybetmiş bulunmaktayız.”
Gereksiz uzatılmış. Şöyle denemez miydi: “Bölücü terör örgütü PKK’nın iki gündür sürdürdüğü saldırılarında 12 vatan evladımızı kaybettik.”
“Terör ve şiddet” birlikte verileceğine iki kelimeden biri kullanılabilirdi.
“Cenabıallah” böyle yazılabilir ama en çok kullanılan yazılışı “Cenab-ı Allah” tamlamasıdır, “Allah” derken “A”nın büyük yazılması esastır.
“Güvenliğine tehdit oluşturan” değil; “güvenliğini tehdit eden” denmesi yeterliydi.
“Tavizsiz bir şekilde mücadele edecek güç ve kudrete sahip” cümlesi “tavizsiz mücadele gücüne sahip” yazılsaydı, manayı tam ifade ederdi. “Güç”, “kudret”i de içine alır.
Fikrin gücü özenli dildir.
