Özgür Özel çok sevinecek… İTÖ, Sezgin için harekete geçti!

Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığı adaylığını açıkladığı toplantıda, CHP Diyarbakır Milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Sezgin Tanrıkulu’nu öne çıkarıyor.

Adaylığını açıkladığı konuşmasında adı geçmiyor ama, o toplantıda gazetecilerin sorularına cevapta var.

Neyi tutacaksa “Tutum Belgesi” dediği beyannamesinde, Abdullah Öcalan’a ve Kandil’e selâm mahiyetinde: “Yeni yüzyılımızda çözmemiz gereken temel sorunlarımızdan biri, temelde bir demokrasi meselesi olarak gördüğümüz, birbirinden farklı veçheleri bulunan Kürt sorunudur.” cümlesi kuruluyor.

Yanlış anlaşılmasın diye “Kürt meselesinin tüm yönleriyle çözümü için TBMM bünyesinde Toplumsal Mutabakat Komisyonu kurulmalı.” diye de ekleniyor.

Beyannamenin daha girişinde asıl niyetini ortaya koyuyorlar: “Eşit yurttaşlığın kendi kaderine el koyacağı bir düzeni inşa edeceğiz.”

Sözlerimize hemen itiraz edecek: “Bu cümlenin ardından Atatürk çizgisine geliyoruz. İşte o cümle.” diyecektir. O cümlesi şöyle:

“Cumhuriyet devrimimiz ve lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimci, dönüştürücü karakterini esas alan büyük bir meydan okumayı hedefliyoruz.”

Kamuflaj cümle. Geçiyoruz.

“Eşit yurttaşlığın kendi kaderine el koyacağı bir düzeni inşa edeceğiz.” cümlesinin Abdullah Öcalan’ın KCK Sözleşmesi/Manifestosu’yla örtüşmediğini iddia edebilir misiniz? Buyurun okuyalım:

“KCK her Kürdistan parçasında halkın öz iradesini esas alır. Bu iradeyi demokratik konfederalizm esaslarına göre ortaya çıkartır. Demokratik ulus birliğini hedefler. Parçalar arası ilişkide konfederal dayanışma ve birlik esastır.”

***

CHP, maalesef, Sezgin Tanrıkulu’na sahip çıktı.

Sezgin Tanrıkulu, her fırsatta biliyorsunuz PKK/HDP çizgisinde konuşur. Münferit olayları genelleştirerek, yalanı sahiplenerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üzerine gider. tv100’de aynısını yaptı; şimşekleri üzerine çekti.

CHP için, “Atatürk’ün partisi” derler. Ama “Atatürk” dilde kalır.

Özgür Özel, adaylığını açıkladığı toplantının soru-cevap kısmında Sezgin Tanrıkulu'nun açıklamalarına dair soruya şu cevabı veriyor:

“Sezgin Tanrıkulu meselesi, bu toplantının konusu olmamakla beraber, bir olgu ve yönetim anlayışı olarak değinmek istediğim bir konu. Sezgin Tanrıkulu kendisine 'terörist' diyen ve 'Atatürk'e hakaret etti' diyenlere cevap vermek üzere bir canlı yayına bağlanır. Canlı yayın sırasında kendisine TSK'yle ilgili bir soru yöneltilir. Kendisinin bahsettiği AİHM kararı, 1990'ların hepimizin utanç duyduğu ve Kürt Sorunu'nu kronikleştiren, en derin hâle getiren o utanç döneminde, utanç duyulacak bazı TSK mensuplarının helikopterden attıkları köylülere ilişkin bir karardır. Sezgin Bey, ‘Böyle şeyler geçmişte olmuştur, TSK'den şaibeyi kaldırmak için bu sorular sorulmak durumundadır’ demiştir ve ama genel kayıt yerine sadece 'TSK bu köylüleri atmadı mı kardeşim' kısmı verilmiş ve büyük bir linç kampanyası başlamıştır.”

Sezgin Tanrıkulu denen kişi İHD’nin Diyarbakır şubesinde da başkanlık etmiştir. Aynı paraleldeki Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın da kurucularından.

Ünlü yazar Adalet Ağaoğlu (1929-2020) İnsan Hakları Derneği’nin kurucuları arasındaydı. “PKK terörü karşısında tavır almayan insan hakları derneği olur mu?” dedi ve istifa etti.

Şu bilgi Vikipedi’den:

İHD'nin, bazı sol örgütlerin kendi üyelerini siyasi amaçlarla öldürmeleri (“örgüt içi infaz”) veya insan haklarına aykırı muamelelere maruz bırakmaları (“örgüt içi cezalandırma”) durumlarına karşı ilkelerine uygun yeterli tepkiyi göstermediğine yönelik çeşitli eleştiriler vardır.”

Bu cümlenin anlamı çok açık: PKK’yı ve sol terör örgütlerini “temize” çıkarmak için İnsan Hakları Deneği kurulmuştur.

Ve bu adam 2001’den beri milletvekili seçtiriliyor. Diyarbakır’dan belki seçilemez diye, İstanbul’da seçilecek yere konmuş, sonunda, itirazlar yükselince, Diyarbakır’a kaydırılmış ve seçilmiştir.

Kemal Kılıçdaroğlu 2010’da CHP’ye genel başkan oldu. Sezgin Tanrıkulu CHP’ye katıldı. İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yapıldı. Koskoca partide insan haklarının asıl kime emanet edildiğini herhâlde tahmin ediyorsunuz!

Özgür Özel de genel başkan olursa onun özel yerini korumada kararlı.

Aralarında gazeteci, yazar ve akademisyenlerin bulunduğu 814 aydın müsveddesi, İmza Toplama Örgütü (İTÖ)’nün organizasyonuyla “Sezgin Tanrıkulu yalnız değildir” bildirisi yayınladı.

Daha Avrupa hareket geçmedi. İTÖ, yakında Avrupa’yı da harekete geçirir!

Yazarın Diğer Yazıları