Özbekistan'la yakınlaşalım!
Her ülkenin devlet düzeni kendisine göre... Neye layıksanız ona göre idare edilirsiniz, düsturu hep aklımdadır. Onun için kendi ülkemde idareye tenkitte bile temkinliyim. Ezelî muhalifim... Muhalif olmam, illa idareyi tenkit edeceğim anlamına gelmez. Muhalifliğimiz, bir ikaz mahiyetindedir. İdarecilerin yaptıkları bir işte hayır varsa alkışlarız, şer varsa en şedit tavrımızı koymaktan da hazer etmeyiz.
Bizde bir illettir; başka ülkelere nizam vermeye kalkışmak. Her ülkenin kendi insanı vardır, düşünen kafası vardır, gören gözü vardır...
Mısır'da kimse ihtilâl olmasını istemez. Ama oldu. Biz neden bu kadar feveran ediyoruz? Neden kendi meselemiz hâline getiriyoruz?
Biz başkasının meselelerimize burunlarını sokmalarına nasıl razı değilsek, başkaları da kendilerinin meselelerine dâhil olmamızı asla istemezler.
Kur'ân'ı, onu bunu "peygamber" mesabesinde görmeden şeyhsiz, soytarısız, cübbesiz, sarıksız anlayabilirsek yolumuzu çok sağlam belirleriz.
Buyruluyor: "Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur." (Rad, 13/11)
"Bir ülkeyi helâk etmek istediğimizde, o ülkenin zenginlik sebebiyle şımarmış elebaşılarına (iyilikleri) emrederiz; buna rağmen onlar orada kötülük işlerler. Böylece o ülke, helâke müstahak olur; biz de orayı darmadağın ederiz." (İsrâ, 17/16)
"Zalimlerin bir kısmını diğer kısmının başına musallat ederiz." (En'am, 6/129).
R. T. Erdoğan, geçen hafta, Pakistan'a Fethullahçılar meselesini halletmeye gitti. Hazır o taraflara yolum düşmüşken, Özbekistan'a uğrayayım, İslam Kerimov için başsağlığı dileyeyim, dedi... İyi de etti. Türk ülkeleri gözden çıkarılmamalı... En son bildiğim, önce, Dışişleri Bakanı iken, 2014'te, Ahmet Davutoğlu gitti, sonra Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, Kerimov'un cenaze törenine katıldı.
Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu'nun söylediğine göre, Özbeistan'ın vizeleri kaldırması için bir çalışma başlatmış.
Özbekistan sık gittiğim bir ülkedir. Dünyanın kargaşası, her ülke gibi Özbekistan'ı sıkı tedbir almaya zorluyor. Vatandaşlarından kaç kişinin IŞİD'e katıldığı bilinmiyor. Ya bunlar ülkeye dönerlerse? 1999'da, Taşkent'teki patlamaların hemen ardından o ülkeye gitmiştim... Dehşet vericiydi. Masum birçok insan hayatını yitirmişti. Bu yüzdendir ki, en ufak bir farklı davranış tedirginliğe sebep oluyor, tedbirler sıkılaştırılıyor.
Özbekistan'da yakın zamanda çıkan kanun çifte vatandaş olanların 2 vatandaşlıktan birini seçmelerine dairdir. Daha önce, görmemezlikten geliniyordu. Yine orada akraban olsa dahi, gittiğin zaman akrabanın yanında kalamazsın, bir oteli adres göstermelisin.
Özbekistan hükûmetinin, sıkıntısı, hükûmete muhalif olanların ilk ayak basacak yerin Türkiye olması. Geçmişte, bunun tartışması çok yapıldı. Fethullahçıların mektepleri ta 90'lı yıllarda Özbekistan'da kapatılmıştır. Sebebi, Türkiye'nin muhaliflere kapı arılıyor olmasıydı.
Özbekistan'la köklü bir bağımız vardır. Orada bizim yurdumuz. Bırakın her devlet kendi meselesini çözsün ve bizim dostluğumuz baki kalsın.