Recep T. Erdoğan nerenin başbakanı: Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı...
Neymiş ülkenin adı: “Türkiye” ...
Kimlerin ülkesiymiş: Türklerin...
“Türk” bir ırkı ifade edebilir mi?! Bu ad Selçuklulardan beri var. Türkler çokluk muydu da bu ad verilmişti? Hayır! Millet-i hâkime olduğu için... Selçuklu bütün ağırlığını Anadolu’da hissettirdiği için... Türkler “Rum ülkesi” derken, Batılılar “Türk ülkesi” diyordu aynı topraklara. “Rum ülkesi” derken de Rumların yaşadığı ülke anlamına kullanılmıyordu. Rum, Roma’dan bozmadır. Roma imparatorluğu bu toprakları da içine alıyordu. Sebep bu.
Başbakan alenen Anayasa suçu işliyor.
(Bilgi için: I. Rükneddin Mesud (1096-1155), Anadolu’yu Türklerin vatanı hâline getirince Batılılar bu topraklara “Turciea” (“Türkiye”) demeye başladılar. Bir Türk ülkesi de uçsuz bucaksız Türkistan’dır.)
R. T. Erdoğan, önceki gün, bir park açılışında, hem de çocukların karşısında, Türkçülük, Kürtçülük, Lazcılık... diye sıraladı durdu. Sonuna kadar dinlemedim, “mozaik” dedi mi, 36 etnisiteden bahsetti mi, bilmiyorum.
Başbakan hakikaten bilgisiz... Kusura bakmasın. Cehaletini kabul ederse kendisini kurtarır! Yoksa şuurlu olarak bu “millet”e kastettiğini düşüneceğiz.
Hz. Ömer bile, Arapları, kendi kavmî özelliklerini kaybetmemeleri için ikaz etmiştir. Kim Hz. Ömer? Kim olduğunu ben mi hatırlatacağım artık size!
Türkiye’de etnik temelli bir siyasî hareket PKK’nın hareketidir. Bir derdin varsa onunla olmalıdır. Niye milletin kafasını bulandırıyorsun! Başka etnisiteler de PKK’nın bölücü faaliyetlerine karşılar. Siz niye isyan etmiyorsunuz, siz niye toprak istemiyorsunuz, siz niye “Türk”e savaş açmıyorsunuz der gibi ikide bir etnik isimleri sıralıyorsunuz!
Geçen cumartesi yazdım, Türk’ün tarifi Anayasa’da verilmiştir. 1924’e dönüp “Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle Türk ıtlak olunur.” dahi deseniz kabul! Devleti yöneten biri: “Ne duruyorsunuz! Sizin bir adınız var, isyan edin!” der gibi, etle tırnağı birbirinden ayırmak için, ilânihaye etnisite sıralayamaz!
PKK: “Beni Anayasa maddesi hâline getireceksin! Bütün halkları anayasada sıralayacaksın!” demiyor mu?
Başbakan ya A. Öcalan’ın taleplerine halkı alıştırmak için konuşuyor, ya da kendi fikri PKK’lılarla aynı olduğu için... İki ihtimal de mümkün!
Bugün aklımda Turan’dan bahsetmek vardı.
Şimdilik şu kadar söyleyeyim: Eğer “ümmetçilik” güdüyorsan, yakından uzağa doğru git; önce aynı dil ve kültür dairesi içinde olanlara yönel, sonra bütün İslâm âlemine...
Ancak; “Türk düşmanlığı” saplantısından kurtulmak, “ümmet” için siyasî Türkçülük gütmek gerek!
