Önceki cumhuriyetler (2)

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Ruslar Ayastefanos'a yani bizim Yeşilköy'e kadar geliyorlar. 3 Mart 1878'de Ruslarla imzalanan antlaşmada çok şey kaybediyoruz. Başta toprak. Unutmayın; II. Abdülhamid dönemindeyiz. Hani Abdülhamid toprak kaybetmemişti! Ardından aynı yıl 13 Temmuz'da Berlin Antlaşması geliyor. Bu antlaşma Sevr'in ayak sesleridir. Batı'nın Şark Meselesi'ni kökten halletmek için ilk büyük hamlesidir. Abdülhamid manevra üzerine manevra yapıyor da 33 yıl tahtta kalıyor. Yine ilk Türklük şuuruna varan da Abdülhamid olmuştur. Bunu da not edelim.

Konumuz, dünden devam eden Osmanlı sahasındaki ilk cumhuriyet. Bu cumhuriyet Ayastefanos Antlaşması'yla bağlantılı. Bu antlaşmada, Bulgaristan'da bir Bulgar prensliği kurulması şartı da var. Ruslar, Osmanlı'nın sınırlarını aşmış, İstanbul surlarına 10 km. kala durmuş. Payitaht gitti gidiyor. Doğuda da Erzurum'a dayanıyor.

Büyük kırım-kıyım, büyük göç dalgası... Türkler yerlerinden yurtlarından ediliyorlar, pek çoğu kara toprağa düşüyor. Çare isyan: Balkanlarda Kırcalı ve Rodoplar etrafında İslâm unsuru ayakta... Böyle bir antlaşmayı tanımıyorlar. Silâhlı güçler teşkil ediyorlar ve karşı koyuyorlar. Bir de geçici hükûmet kuruyorlar. Tarihte adı "Rodop Türk Muvakkat (Geçici) Hükûmeti" veya "Pomak Tımraş Cumhuriyeti". Kazıttıkları mühürde ise "Hükûmet-i Muvakkate" yazılı.

Payitaht telaşta; isyancılara nasihatçılar gönderiyor: "Etmeyin eylemeyin... Biz Ruslarla anlaştık. Bu topraklar Bulgar Prensliği'nin..." İsyancılar diretiyorlar: "Hayır ya Osmanlı'nın ya biz bağımsız oluyoruz. Alın işte cumhuriyeti kuruyoruz."

Tabiî o zaman adına cumhuriyet demiyorlar. Ama sistem cumhurî.

Ruslara ilk saldırı 14 Nisan 1878 günü. 16 Mayıs 1878'de de Sultanyeri kazasının Karatarla köyünde "Rodop Hükûmet-i Muvakkate"si (Rodop Geçici Hükûmeti) ilân ediliyor. Kurucu heyet Ahmed Timirski, Hacı İsmail Efendi, Hidayet Paşa ve Kara Yusuf Çavuş'tur. Ayrıca 30 kişilik Temsilciler Meclisi oluşturuluyor.

16 Mayıs 1878'de "Hükümet-i Muvakkate" mührünü bastıkları bir dilekçe hazırlıyorlar ve birer nüshasını, Kırım Savaşı'ndan sonra 1856 Paris Anlaşması'nı imzalamış olan İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya ve Prusya'nın İstanbul'daki büyükelçilerine gönderiyorlar.

Dilekçelerinde başkaldırışlarının sebeplerini sıralıyorlar:

"...Biz hiçbir meşru idareye ve şahsa isyan etmiş değiliz. Silâha sarılmaktaki maksadımız, kendi can, mal ve ırzımızı korumak içindir. Bu hareketimiz herhangi meşru bir hükümete isyan da değildir... Ayastefanos Antlaşması'na dayanarak Ruslar ve Bulgarlar topraklarımızı ele geçirmişlerdir ve kıyım yapmaktadırlar. Canımızı, namusumuzu korumak için direnmekteyiz. Ayastefanos Antlaşması'nın yerine yeni bir antlaşma yapılmalıdır."

Berlin Antlaşması'ndan sonra yeni bir düzenlemeye gidiliyor ve Ayastefanos Antlaşması'na nazaran Osmanlı lehine bazı değişiklikler yapılıyor. 1 Şubat 1886'da Bulgar Prensliği'yle varılan Antlaşma sonucu da ilk cumhuriyetin kurulduğu, 300 köyü içine alan bölge Osmanlı'da kalıyor. 20 Nisan 1886'da, Rodop Cumhuriyeti böylece son buluyor. (Diğer Türk cumhuriyetlerini de yazacağız.)

Yazarın Diğer Yazıları