Öcalan’ın elini öpmek Türkiye’yi satmaktır
PKK başka yol bilmez... Vurur, yakar, yıkar...
Ak Parti Hükûmeti’nin “açılım” döneminin nasıl bir vurma, yakma, yıkma dönemi olduğunu akıllarına getirmeyenler, halkı aptal yerine koyduklarını da, unutkanların, hafızası silinenlerin Abdullah Öcalan keşfine çıktıklarını da düşünebilirsiniz.
Açılım, çözüm, çözülme her neyse o dönem İmralı adasına gönderilen PKK uzantısı partinin TBMM’deki milletvekillerinin Abdullah Öcalan’la bir araya geldiklerinde sevinçlerinden bir oynamadıkları kaldığını, “başkanım” diye diye adamı göklere çıkarmalarını MİT raporlarından mı okumak istersiniz, yoksa PKK’nın Almanya’da yayınlandığı, konuşmaların dökümü kitabı mı bulup okursunuz, bilmiyorum.
Abdullah Öcalan, Kandil’le arası açılacak hiçbir tavır içine girmemiş, hiçbir söz etmemiş ve hatta onlara neredeyse ayaklarına kapanacak milletvekilleri (içlerinde Selahattin Demirtaş da var) vasıtasıyla taktikler de göndermiştir.
Saray, daha yeni, Abdullah Öcalan’ın akrabası Ömer’i (DEM milletvekili) “Aile adına ziyaret görüntüsüyle git de bir akıl al gel.” diye İmralı’ya gönderdi. (PKK militanları TUSAŞ’ta kurşun yağdırırken, Ömer, İmralı’da Saray adına PKK kurucusundan akıl alıyordu.)
Abdullah Öcalan, göklere çıkarılmasından son derece memnun. “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukukî ve siyasî zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.” diyesiymiş.
Yukarıda hatırlattım... Daha önce de bunları diyordu. PKK devlet kurmaya kalkıştı!
***
PKK’nın militanları kaç defa Türkiye’ye girdiler, kaç defa saldırdılar. 26 Eylül 2022’de Mersin Mezitli’de bir polisimizi şehit ettiler. Kadın ve erkek iki militan kendilerini patlattılar.
1 Ekim 2023’de Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü’nün giriş kapısı önünde bir militan kendisini patlattı, diğer militanı polis öldürdü.
Ve 23 Ekim 2024’de Ankara’da, yine biri kadın, biri erkek iki militan Türkiye’nin silah sanayisinin merkezi TUSAŞ’a saldırdı. Beş şehidimiz var. 20’den fazla insan yaralı. Erkek militan öldürüldü, kadın militan kendisini patlattı.
Ne yazık ki bir yıl önceki Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ve yeni TUSAŞ’a saldırıda militanlar bindikleri arabaların sürücülerini de katlettiler.
Bütün bu saldırıları PKK’nın yaptığı belli. Acaba ABD, acaba İsrail bu militanların Türkiye’ye geçişlerinde nasıl bir rol oynadı?
Türkiye bütün varlığıyla, sağıyla soluyla Siyonistlerin katlettiği masumların yanında yer alıyor ve yer almakla kalmıyor, yiyecek, içecek, giyim, ilaç yardımında bulunuyor.
Ankara’da TUSAŞ’a girmek için ilk keşifleri ABD, İsrail ajanları yapmış olmasınlar?!
Her ihtimali düşünmek lâzım. Şu anda ABD/İsrail, Suriye’nin içinde, Türkiye’nin hemen ötesinde PKK militanlarına bir devlet kurdurmak için zemin hazırlıyorlar. Hedef oraya devlet kurdurmanın çok ötesinde... Bize uzanıyor.
Uyanık olmalıyız. Abdullah Öcalan’ın elini öpmek Türkiye’yi satmaktır. O kadar söyleyeyim.
Özellikle CHP Genel Başkanı Özgür Özel, PKK’nın atına binmekte ısrarlı... Diyarbakır’ı ziyaretinin özel anlamı olduğunu söylemeye gerek var mı?
Siyasîlerimiz ne zaman Diyarbakır’a gitseler, bir başka ülkenin başşehrini ziyaret etmiş havasına giriyorlar. Hemen etnisite hesabı yapıyorlar. Bu hesabın nereye varacağını düşünemiyorlar. Silahlı saldırılar asıl bu yüzden bitmiyor. Madem siyasîlerin bazıları etnisiteyi öne çıkararak bize destek veriyorlar, biz de son hamlemizi yapalım, diyorlar.
Şimdi CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlatan Özgür Özel’e elbette yerini bil, haddini bil diyecek birileri çıkacaktır.