Öcalan’dan ‘barış’ dilenenler Erdoğan’ı dinlesinler önce…
PKK’nın başı Abdullah Öcalan’a ona heyet gönderilerek “barış” dilenilmesi akıl tutulmasıdır.
Abdullah Öcalan’ın yamaklarının partileri dolaşarak, “başkanlarının” emirleri iletmeleri de çok acınacak bir durum.
‘Başkanlarının” dedim... “Çözüm” diyerek PKK’ya teslim olunduğu 2013-2015 döneminde şimdi İmralı’ya törenler gönderilen, attıkları her adımları ilk haber olarak sunulan PKK/DEM’ci Pervin Buldan ile Sırrı Süreyya Önder İmralı’ya gitmişler, yine akıl almışlardı. Her ikisi de Abdullah Öcalan’a “başkanım” diye hitap ediyordu. O, PKK’yı kuran, militanlarının ellerine bombaları, silahları veren, gidin kimi bulursanız vurun, diyen adam değil mi?!
Ancak PKK’ya kulluk eden “başkanım” diyebilir!
Bir de daha önce “PKK’cılıktan” ceza aldığı için, Mardin Belediye Başkanlığı’ndan indirilen Ahmet Türk’e de en itibarlı “güngörmüş” bir “ağa” muamelesi yapılıyor.
hmet Türk, Abdullah Öcalan’ın dostu. Turgut Özal zamanında da PKK’ya yol açılmıştı, biliyorsunuz. Ahmet Türk o zaman Suriye’nin kontrolünde olan Lübnan’ın Bekaa vadisinde, Abdullah Öcalan’la hasbihal etmişti. Sonra 2013’te, o dönem PKK uzantısı BDP’den Batman Milletvekili Ayla Akat Ata’yla birlikte İmralı’ya gitmiş, sözüm ona Abdullah’tan “barış” mesajları getirmiş “Silahlı mücadeleye son verecek olan Öcalan'dır. Görüşmelerde karşılıklı irade beyanı var.” demişti.
Sonuç? Hendekler, “özerklik” çığlıkları. Kan ve gözyaşı.
Türkiye, PKK karşısında git-gellerle, çok şey kaybetti.
Doğduğum, yetiştiğim ilçemde oynağım, koşuşturduğum, sabahlara kadar arkadaş gruplarıyla gezindiğim, sokakların, caddelerinde isimler farklı farklıydı. Şimdi hangi caddeye girsem, hangi sokağın köşesine baksam, bir şehit adıyla karşılaşıyorum. Üst geçitlerine kadar şehit isimleri verilmiş.
Sadece benim ilçem mi? Türkiye’nin bir bölgesinde hemen bütün sokakları, hemen bütün caddeleri, hemen bütün alt ve üst geçitleri şehitlerimizin isimlerini taşıyor.
Abdullah Öcalan’ı “sus” deyince susturacak, “vur” delince vurduracak bir “ilah” gösterilmesi akıl alacak gibi değil!
***
Recep Tayyip Erdoğan’in, sütten ağzı yandı. “Çözüm” dedikleri “çözülme” döneminde, PKK’ya itibarın ne getirdiğini ta yüreğinde hissetmiş olmalı ki “PKK’yı bitirmek” hamleler yaptı. Bu yolda “şimdilik” tavizsiz yürüyor. Silahlı PKK’lılar Türkiye içinde faaliyet gösteremiyorlar. Dağlarda militanları kalmadı.
Recep T. Erdoğan, önceki gün Samsun’da, partisinin toplantısında yaptığı konuşmada, PKK/DEM’ciler için, “Abdullah Öcalan’la görüştürülsün, Öcalan TBMM’ye getirilsin, umut hakkından istifade ettirilsin.” diyenlere ders niteliğinde şu cümleleri kurdu:
“Bölücü caniler ya bir an önce silahlarını gömecekler ya da silahlarıyla birlikte toprağa gömülecekler. Bunun dışında üçüncü bir yol yok. Şu hakikati artık herkes kabul etmelidir, silahın, şiddetin, terörün devri artık sona ermiştir. Bölücü terör örgütü kullanım süresini tamamlamıştır. Suni teneffüslerin hiçbiri bölücü örgütü hayata döndüremeyecektir. Ne ülkemizin ne de bölgemizin geleceğinde teröre yer olmadığını tekrar vurgulamak istiyorum.”
Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının devamında “vatan” kavramına işaret ediyor:
“Şunu kimse unutmasın, biz 1000 yıldır bu coğrafyadayız, bu topraklarda ev sahibiyiz, 1000 yıldır da bu toprakları kanımızla ve terimizle suluyoruz. Allah'ın izniyle daha nice asırlar boyunca burada olacağız, yine burada özgürce yaşayacağız. Bin bir umutla hayalle, niyetle buraya gelenler tasını, tarağını toplayıp gittikten sonra biz bu coğrafyada destanlar yazmaya devam edeceğiz. Herkes hesabını buna göre yapmalı, başkalarının gazıyla, kışkırtmasıyla, yelkenlerini şişirmesiyle hareket etmekten vazgeçmelidir. Yoksa yanlış hesap Bağdat'a bile varamadan geri dönecek, birilerinin ellerinde patlayacaktır.”
Recep T. Erdoğan’ın bu sözleri “Denenmişi denemeyeceğiz. İster İmralı’daki teröristlerin başıyla görüşülsün, ister, gidilsin Suriye’deki, Irak’taki PKK militanlarla görüşülsün. Bizim kararımız kesin. Hepsini silip atacağız.” demeye gelmiyor mu?
***
PKK, ABD ve İsrail’in kontrolünde. ABD binlerce TIR silahı Türkiye’ye karşı kullanmaları için PKK militanlarına vermedi mi? PKK’nın başındaki isimleri ABD korumuyor mu?
Bir tarihte İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Tzipi Hotovely, “Türkiye’nin Suriye’de operasyon düzenlediği alanlarda bulunan Kürtlere (PKK/PYD) farklı şekillerde yardım ediyoruz.” demişti.
PKK militanları da aman yetişin bizse yardım edin diye çığlık atıyor.
Siyonistlerin hedefi belli değil mi? Kürt etnisitenin çoklukla yaşadığı bütün alanlar arz-ı Mev‘ud (vaat edilmiş topraklar) içine giriyor. Bölge Siyonistler için kutsal.
Yoksa İsrail PKK’ya niye yardım etsin? PKK üzerinden bir tarafta İran’a, bir tarafta Türkiye’ye ulaşacak.
***
A. Öcalan’dan “barış” dilenenler, önce R. T. Erdoğan’ı dinlesinler.
Abdullah Öcalan bir hiç. Ondan “barış” dilenmesi, zaaftır, özünü kaybetmektir.