Öcalan Kandil’e tâbi
Abdullah Öcalan şimdi ne dedi?
“Bir yıl önce başlattığımız diyalog sürecini bundan böyle yeni bir formatla yani anlamlı bir müzakereye evrilterek, derinleştirerek sürdürmek gerektiğini düşünüyorum. Anlamlı müzakere için gerekli olanak ve araçları devlete de Kandil’e de iletmiş durumdayım. Özellikle devletin, derinlikli müzakere için yeterli araçları ve imkanları yaratması sürecin ilerlemesi için elzemdir. Çözüme gidecek yolların ancak bu şekilde açılacağı gerçeğinden hareketle hükümetin de konuyu ciddiyetle ele almasını umuyorum. Bu aşamada karşılıklı ateşkes durumunun korunuyor olmasına anlam biçtiğimi belirtmek istiyorum. Hepimiz, sürecin çok anlamlı olduğunun farkındayız. Ancak zor ve çetin geçeceğini de hepimiz biliyoruz. Önerilerim ve düşüncelerim doğrultusunda zorlukları aşmayı başarırsak, yeni bir formata evrilmiş, derinlikli bir müzakere ile yola devam edebiliriz.”
Önceki günkü PKK’nın TBMM’deki uzantıları yine İmralı’ya gittiler, Öcalan’ın yukarıdaki sözleri söylediğini açıkladılar. Bu abuk sabuk lâfları köşeme taşıdığım için okuyucularımdan özür diliyorum. Ankara’yı dize getiren PKK’nın “onursal başkanı” Abdullah Öcalan, Kandil karşısında, 21 Mart 2013’te Diyarbakır’da okuttuğu “Ulusa Sesleniş” nutkunu yutmak zorunda kaldığını görün istedim.
Hani silâhlı militanlar geri çekiliyorlardı? Hani Kandil başı Cemil Bayık’ın “Çekilmeyi durdurduk.” (Sanki çekiliyorlardı!) açıklamasına İmralı’dan “fırça” geliyordu? Öcalan bir “hiç”tir!
Silâhlı militanların çekilmesi bir tarafa, güçlerini hem dağda, ovada artırdılar. İstedikleri gibi at koşturuyorlar, Ak Parti yönetiminin gözünün içine baka baka kendi sistemlerini kuruyorlar.
PKK Açılımından Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’a sorarsanız, ortalık sütliman! MİT’in basın-yayın organlarına azını sızdırdığı raporların bütünü Recep T. Erdoğan’ın önüne elbette gidiyor. Neler yaşandığını MİT bile yazıyor. Tek dayanakları ölüm haberlerinin gelmemesi... Kandil, bütün teçhizatıyla orada duruyor; “Yeter ki silâh kullanma, her naneyi ye!” diye imkân vermişsin... Adamlar, sana diz çöktürdü, şimdi “demokratikleşme” adı altında taleplerini dayatıyor ve sen de milleti ısındıra ısındıra veriyorsun. PKK niye silâh kullansın şimdi! Defalarca yazdık bunu...
Şu anda hükûmet suç işliyor; PKK’nın önünü açmıştır. Bugün veya bir iki gün içinde, yeni bir “PKK Açılım Paketi”ni ortalığa saçacaklar: Bu “paket”te başka etnik gruplar da millet/ümmetin dağıtılması için ayrıştırılacak. Ana dilde eğitimi bekliyorlar. Vermen mümkün değil ama, yolu açsan dahi kâr etmez; niyet başka çünkü!
Ak Parti yönetiminin “niyet okuma” diye bir derdi yok... Çünkü Kandil’le o kadar çok şey de paralel düşünüyorlar ki... PKK’nın dayatmalarını aslında fikirlerini hayata geçirmek için bir “fırsat” görüyorlar!