Ne demişti AKP’nin Mardin milletvekili Abdurrahim Akdağ: “Barış ortamı tesis edilirse bu atmosferde genel af da gündeme gelebilir. Örgüt üst yönetiminden 250-300 kişi üçüncü ülkelere gidebilir. Diğerleri demokratik ortama katılarak siyasal alanda faaliyet gösterebilir. Bu arada Meclis’te güçlü bir grupla temsil edilen BDP’ye büyük görev düşmektedir. Barış hususunda tarihi misyonunu ifa etmek için çaba harcamalıdır. Zira geçmişte devlet PKK ile savaşmak isteyen bir devletti. Askeri vesayet bu savaş üzerine kurulmuştu. Şimdi devletin ve hükümetin savaşa ihtiyacı yok. Kürtler artık silahı tolere edecek durumda değil. ‘Edi Bese’ (Yeter artık) diyorlar. PKK’nın durduğu yer bütün Kürtlerin çıkarını riske ediyor. Silahlı mücadelenin pazarlık unsuru olmayacağı bir döneme girdik.”
PKK’nın dilinden konuşan bu adam ne zaman söyledi bunları? 16 Mayıs 2012’de.
Ve ertesi gün...
Amanos dağlarında üç, Hakkâri’de bir askerimiz şehit edildi.
Biri binbaşı, biri üsteğmen, biri teğmen, biri er...
Komplo teorilerine iltifat etmem. Kendisini bilmez bir milletvekili “af” dedi, PKK’lılardan cevap aldı gibi ucuz yorumlara girmem. PKK, başından beri ne düşündüyse o kararda yürüyor. Türkiye’yi Karadeniz’den İskenderun’a kadar bir hat çizerek bölmek istiyor; çünkü denize açılamazsa boğulur... Çok önce yazmıştım.
Hükûmet “Suriye” deyip dursun... Kandil, Suriye üzerinden Amanoslara akıyor. Sen Kandil’i söndüremedikten sonra ne yapsan boş...
Barzanîlerin biri gelip biri gidiyor. Turgut Özal bunlara paye verdiğinden beri gelip gittiler ve her seferinde PKK daha gubardı, daha pervasızlaştı. Yakın tarihi şöyle gözünüzün önüne getirin, karşınıza nasıl bir tablo çıkacak!
Recep T. Erdoğan hâlâ “PKK açılımı” diyor! Erdoğan’ın talimatıyla AKP’li 5 milletvekili, aralarında İHD, Memur-Sen, KESK, Mazlum-Der’in de dâhil olduğu grup Güneydoğu’da “kanaat önderleri” yle görüşmüşler. O milletvekili bu gezinin ardından konuşuyor. Erdoğan’ın itibar ettiği derneklere bakın siz: İHD’nin PKK’yı kınadığını hiç duymadım. Memur-Sen, kendisinin derneği, Mazlum-Der, sanki PKK’nın öbür yüzü, KESK, darbeci sol-PKK karışımı bir dil kullanıyor... Bunlar “çözüm” arıyorlar!
Denilmek isteniyor ki; ülkeyi böleceğiz de şekli nasıl olsun! Kahir ekseriyete kimse bir şey sormuyor.
Silâhların gölgesinde seçim yapılıyor, PKK/BDP grup kuruyor... Silâhların gölgesinde TRT6 açılıyor... Silâhların gölgesinde üniversitelerde “Kürtçe ders” konuyor...
Ve silâhların gölgesinde anayasanın ilk üç maddesini değiştirecekler, pazarlık için “Türk varlığı”nı silecekler.
***
Akşemseddin ve Fatih üzerine kitabım çıkacağını yazmıştım. Gördüm ki, Bizans’ı yıkan Fatih değil, asıl kendisi!
Siz yiyin birbirinizi, Anayasa şöyle olsun, böyle olsun... Canlar gidiyor canlar... Yakında ülke de gider!
