Şu “Nefretçiler”le işimiz var valla! Ne yazarsanız yazın, onların defterine “nefret” olarak geçiyor. Her yazdıklarına cevap vereceğim. Halkım, bu tıynetsizlerin kim olduklarını bilsin.
Tıynetsizler beni toplantılara da davet ediyorlar.
Bilgi Üniversitesi onlara -beklendiği gibi- kapılarını açmış. Son toplantıları da Bilgi’de yapmışlar. Hatırlarsınız; daha önce tek taraflı, güya onların sözüyle “bilimsel” toplantı için de bu üniversite ev sahibi idi. Büyük hâdiseler olmuştu. Üniversite “suç”unu Boğaziçi ve Sabancı üniversiteleriyle paylaşarak, taşıyamayacağı “kin” yükünü hafifletmek istemişti. “Kin” dedim... “Nefret söylemciliği”ni adadıkları Hrant Dink’i öldürtenler de kendileridir, diyorum, boşuna demiyorum. Hâdiseleri adım adım takip ederseniz, “ölüm” ün nasıl geldiğini görürsünüz; onlara bir “kurban” lazımdı, -Allah esirgesin-, kanını alınlarına sürmek için o “kurban” ı verdiler, şimdi “türbesinin” etrafında dört dönüp dövünüyorlar, “kin”i katmerleştiriyorlar.
Tıynetsizlerin son toplantılarında İstanbul’da değildim. Gidemedim. Kendilerine yazdım, “Toplantı zabıtlarını gönderin, değerlendireceğim, söz!” dedim, ya henüz konuşmaları çözemediler ya da göndermek istemiyorlar! Yine de bekliyorum!
***
Nefretçilerin son marifeti! Hakkımda şunları yazmışlar:
“Arslan Tekin, “Ermeni diasporasını, Erivan’ı, diaspora uzantısı (veya bizatihi diaspora) Agos’u, mütemmim cüzü “nefret söylemcileri”ni (yine bana saldırmışlar) bir tarafa bırakalım, bu malûm grubun Türkler içindeki uzantıları (“Hepimiz Ermeni’yiz!” grubunun kalem oynatıcıları) 1915 tehcirinin, 100. yılı 2015 için ön alarak hızlı bir giriş yaptılar.” diyerek Türkiye vatandaşı Ermenilerin gazetesi AGOS’u ve Hrant Dink Vakfı’nı diaspora uzantısı olarak nitelendiriyor arkasından “Hepimiz Ermeni’yiz!” grubunun kalem oynatıcıları” olarak adlandırdığı gruba yönelik””Hepimiz Ermeni’yiz!” diye sokaklara düşenlerin tek derdi “Türk”e. . . Her sokağa düşüşlerinde kinlerinin, nefretlerinin şiddetini daha artırıyorlar. Tavırları tamamen siyasîdir; başkalarının emellerine hizmettir. Meselenin en acı (veya anlamlı) tarafı, bunların PKK ve diğer kanun dışı sol/sosyalist/komünist/bölücü/yıkıcı gruplarla iç içe olmalarıdır” şeklindeki iddialarını sıralıyor. Tekin hangi gerekçelere dayandırdığını bildirmeden sıraladı[ğı] bu iddia ve ithamlarıyla Ermenileri ve kendisinden farklı düşünen herkesi düşman konumuna yerleştiriyor. Hedef gösteriyor.
Ey milletim! Yazdıklarımda bir yanlışlık, bir maksat, bir nefret var mı? Onlar tespitlerimi “nefret” olarak alıyorlar.
“Ermeniler” aleyhinde hiç söz söylemedim!. “Hepimiz Ermeni’yiz!” diyenlerin maksadına matuf yazdıklarımı çarpıtıyorlar. “Nefret Söylemcileri” çoklukla Ermeni asıllı. Ermeni oldukları için değil, Taşnakçı, Hınçakçı, Marxist/sol liberal, ASALA’cı oldukları için saldırıyorlar. Benim tavrım da bu “kinci” zihniyetedir!
Bu “nefretçiler” çok eğlenceli veselâm!
