Nedim Tuna'nın gözünden Kızılderili-Türk yakınlığı
Sevgili okuyucularım, 17 Temmuz 2001''de vefat eden Prof. Dr. Osman Nedim Tuna''nın Kızılderili-Türk yakınlığı ve akraba diller hakkındaki görüşlerini iki günlük bir makaleyle paylaşmak istiyorum.
Prof. Dr. Osman Nedim Tuna, 1950''de İstanbul Üniversitesi Türkoloji Bölümünden Ord. Prof. Dr. Reşit Rahmeti Arat''ın danışmanlığında hazırladığı "Orhon Yazıtlarının İmla Kaideleri ve Fonolojisi" adlı lisans tezini savunarak mezun olmuştur. Tüm ömrünü Türk Dilinin kökeni ve akraba diller üzerine adayan, 1959''da Türk Dil Kurumu''nda Eski Türkçe Uzmanı olarak çalışmaya başlayan Tuna, 1961''de Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü''nün kurucuları arasında yer almıştır.
Osman Nedim Tuna, 1961 yılında Fulbrigt bursu ile Amerika Birleşik Devletleri''ne gitmiş, University of Washington (Seattle)''da Nicholas N. Poppe''nin asistanı olmuş, 1968 yılında Prof. Dr. Nicholas N. Poppe''nin idaresinde Türkoloji, Altayistik, Lengüistik alanlarında doktorasını tamamlamış ve "Studies on Nahju''l-Faradis: A Method for Turkic Historical Dialectology, 3+V+444)" adlı doktor unvanını almıştır.
Prof. Dr. Osman Nedim Tuna, 1969-1976 yıllarında University of Pennsylvania (Philadelphia) Department of Oriental Studies''de lisans ve lisansüstü derslerini yürütmüş ve bu bölümde iki de Türkoloji doktoru yetiştirmiştir.
1982 yılında gönüllü olarak Malatya''daki İnönü Üniversitesi''ne katılmış ve Eğitim Fakültesi''nde Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Bölümü''nü kurmuştur. 1983 yılında Türk Dil Kurumu''nun asli üyeliğine, 1987 yılında da Türk Dil Kurumu Türkoloji Uygulama Kolu Başkanlığı''na seçilen Prof. Dr. Osman Nedim Tuna, Ocak 1995''te de Sakarya Üniversitesi''nden emekli olmuştur. 17 Temmuz 2001''de Amarika''da vefat etmiştir.
Türk dili açısından çok önemli iki kitabı bulunmaktadır.
1- Altay Dilleri Teorisi, Türk Dünyası Araştırmaları Yayını: 6, İstanbul 1983.
2- Sümer ve Türk Dillerinin Tarihi İlgisi İle Türk Dilinin Yaşı Meselesi, Türk Dil Kurumu Yay., Ankara 1990. Biri tarafımızca olmak üzere, iki de Armağan Kitabı yayımlanmıştır.
Prof. Dr. Osman Nedim Tuna''nın çalışmaları daha çok Türk dilinin eski ve orta dönemleri, Türk dilinin kaynağı ve Türk dilinin diğer dillerle ilişkisi üzerinde yoğunlaşmıştır. Bunlardan "Altay Dilleri Teorisi" adlı eseri, Altay dilleri hakkında Türkiye''de en geniş bilgiyi veren ilk yayındır.
"Sümer ve Türk Dillerinin Tarihi İlgisi İle Türk Dili''nin Yaşı Meselesi" adlı kitabında Tuna, Sümerce ile Türkçe arasında 16 ses denkliği ve 168 ortak kelime tespit etmiş ve bunlara göre "Bugün, yaşayan Dünya dilleri arasında, en eski yazılı belgelere sahip olan dilin, Türk Dili olduğunu belgelemiştir. Bunlar, çivi yazılı Sümerce tabletlerdeki alıntı kelimelerdir." sonucuna varmış, böylece Osman Nedim Tuna, Türkçenin yaşını çok gerilere götüren bilimsel bir keşifte bulunmuştur.
Türk Dil Kurumu''nca yayınlanan Derleme Sözlüğü''nde derlenmesi ve tarifleri Osman Nedim Tuna tarafından yapılan 9450 madde başı yer almaktadır.
Üçüncü Uluslararası Türk Dili Kurultayı''nda "Sümer ve Türk Dillerinin Tarihi İlgisi İle Türk Dili''nin Yaşı Meselesi" adlı kitabı için kendisine "Türk Dili''ne Üstün Hizmet Ödülü ve Onurluk"u verilmiştir.
Osman Nadim Tuna, dil dışında Türk kültürü ile de yakından ilgilenmiştir. Malatya İnönü Üniversitesi''nde hem bölüm başkanım, hem Yüksek Lisans''ta hocam, hem de lojmanda kapı komşum olması nedeniyle iş dışında özel sohbetlerimiz ve halk bilimiyle ilgili karşılıklı bilgi alış verişimiz çok olmuştur.
Özel sohbetlerimizde O, bir yandan dünyanın çeşitli denizlerinden topladığı taşlardan kolye yapmağa çalışırken halk bilimi ile ilgili anılarını da anlatırdı. Bunlardan en önemlisi de akrabalık derecesinde Kızılderili-Türk yakınlığı üzerine olurdu.
Kızılderili-Türk ilişkilerini, onlarla akrabalıklarımızı ve dil ilişkimizi yıllardır araştırıyorum. Türk motifleri, özellikle Güney Anadolu, yörük kilimlerinin motifleri, kadınlarımızın yazmalarındaki iğne oyaları orada da aynen mevcuttur deyip fotoğrafını çektiği bazı Kızılderili kilim motiflerini göstererek motiflerin dilinden söz ederdi.
Çeşitli zamanlarda Türklerin Amerika''ya ya askerî, ya tesadüf ya da gemi kazası nedeniyle gittiği üzerine çeşitli bilgi ve belgeler bulunmaktadır. Örneğin, İndiana''da şehit edilmiş bir komutanın adına yapılmış anıt mezar Osmanlı dönemindeki askerî ilişkilerimizin kanıtlarından biridir.
Anadolu''dan gelen Türk kadını, Anadolu''da yünü eğirip ip yapmayı, otu ve kır çiçeğini kaynatıp rengarenk kök boya yapmayı bildiğinden yerleştiği yeni ülkesinde de geleneklerini yaşatıp bildiğini işlemiş, evde iki ağacı çatıp tezgah kurarak dokuduğu kilimlere duygularını aktarmak için de bildiği motifleri işlemiştir deyip bazı motiflerin ne anlama geldiğini anlatmıştı.
YARIN: Kızılderili ve Türk kilimlerindeki ortak motifler.