Ne bayrağı? Türk bayrağı!
Başbakan Recep T. Erdoğan, TBMM’de bütçe görüşmeleri başlarken konuşma yapıyor. Bir kanalı açtım, o an: “Türk bayrağı tabi ki, ne bayrağı olacak...” dedi. Karşısına bakarak konuşuyordu. Demek ki, biri lâf atmış... Bayraktan bahsetmiş ki, “Ne bayrağı? Bayrağın adını söyle!” demişler muhtemelen.
R. T. Erdoğan’ın görüntüsü gözlerimin önünde... Yüzü kızarık... Belli ki “Ne bayrağı?” sorusu kızdırmış; “Türk bayrağı.” sözü kerhen ağzından döküldü. “Sizin yüzünüzden ’Türk’demek zorunda kaldım! Beni günaha soktunuz!” der gibiydi. (Bu satırları yazdıktan sonra baktım, BDP/PKK’lılara söylemiş bu sözü. Şaşırdım doğrusu... Ancak, bu cevap kime verilirse verilsin, kerhendir... Başka ad bulamadığındandır.)
“Millî Görüş” camiasında hâkim zihniyete göre;
Osmanlı, “şer’î” usûllerle yönetilen, herkes düzgün, devlet mükemmel yönetiliyor, padişahlar birer dini bütün halife; Mustafa Kemal ise böyle bir padişahlığı yıkan adam! “Osmanlı” da bütün anâsır (etnisiteler, milliyetler, dinî gruplar) eşittir ve birinin diğerine üstünlüğü yoktur! Padişah hasbelkader Türkçe konuşmuştur! O kadar “kusur”u kabul edeceğiz! Keşke Arapça konuşsaydı; hatta Farsça ve hatta Frenkçe! “Türkçe” konuşması diğer etnisiteye ve milliyetlere sanki üstünlük taslıyormuş gibi!
Allah sizi inandırsın, “Millî Görüş” mantalitesi “Türk”ten uzaklaşma mantalitesidir ve R. T. Erdoğan ve çekirdek kadrosu asla bu gömleği ruhundan çıkarmamıştır!
(R. T. Erdoğan’ın mahdum, kerime ve akraba vü tallukatının kuracağı üniversiteye “İbn Haldun” adı verilecekmiş. Bu ismi bilerek seçtiklerinden şüpheliyim. “Büyük İslâm âlimidir.” diye birileri tavsiye etmiş, onlar da “büyük İslâm âlimi” sıfatından hareketle kabul etmişlerdir. İbn Haldun gibi bir üstadın ne yazdığına vâkıf olsalardı, “millî görüş”le uzak-yakın bağlantı kurulamayacağını görecek, hemen bu isimden vazgeçeceklerdi.)
Muhterem’in ağzından “Türk” lafzı, bir de Gezi Parkı İsyanı sırasında, benim kalabalığım senin kalabalığını döver misali İstanbul Kazlıçeşme’de yaptığı mitingde çıkmıştı. Üstelik “Her yere Türk bayrağı asın!” demişti. Zorda kalınca “Türk” diyor... Sonra ağzına kelpeten dayasanız “Türk” lafzını alamazsınız. Alırsınız ama nasıl? 36 etnisiteyle birlikte sıralar.
R. T. Erdoğan önceki gün şöyle dedi:
“... Ama burada anayasaya uygun hareket edeceğine dair yemin edip, ondan sonra bu anayasayı tanımıyoruz, demenin anlaşılır hiçbir yanı yok... Dört tane kırmızı çizgimizi açıkladık. Tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik. biz yola böyle çıktık. Ve millet anlayışımız Türkiye’deki tüm etnik unsurları kapsar. Hepsini kucaklarız. Tek bayrak dedik. Bayrağımızın rengi, kıskananlar varsa öğrensin şehidimizin kanıdır. Öğrenmiyorsan bil. Türk bayrağı tabi ki, ne bayrağı olacak. Biz tek bir ırka hizmet etmiyoruz. Türkiye’de kim varsa insan olarak hepsine hizmet ediyoruz.”
Defalarca yazmak zorunda kalıyoruz: R. T. Erdoğan’ın saydığı “tek”lerin hepsinin tek adı vardır: TÜRK! Ve Eğer “Anayasa’ya uyacağız.” diyorsan, Anayasa’nın 66. maddesini her fırsatta hatırlamalı/hatırlatmalısın!