Müşrik-teşrîk-ortak

Recep T. Erdoğan, aslında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez’e çok kızgın. Çünkü kendisini boşluğa düşürdü.

Ne demek “ibret-i âlem” için bir milyonluk arabayı iade etmek! Asıl “ibret-i âlem” sözüne kızmıştır. Belki üzerine alınmış, “Acaba ’ibret-i âlem’sözüyle benim lüks sarayda oturmamı mı?” kastediyor diye düşünmüştür.

R.T. Erdoğan: “Bana sorsaydı, teslim etme derdim!” diyor.

Kendisi, Türk milletinin fert başına düşen gelir ortalamasının çok çok üstünde bir sarayda oturuyor. Sarayın masrafı bile aylık milyon liraları buluyor. Bürokratların da kendisiyle müvâzi olmasını ister ki, şahsına hücumları, bürokratların ağırlığına ve cirmine göre tevzi etsin.

Görünen o ki, R.T. Erdoğan’ı “Benim şeyhülislamına milyonluk araba pek de yaraşır” güzellemesi dışında, kendi vaziyeti ilgilendiriyor.

Pek alâ diyebilirdi: “Dinî merciler de lükse kaçarsa vay memleketin hâline’85 Fakir fukara imrenmez mi? Dinî yönlendiriciler böyleyse, ben ne yapayım, bu öyle din anlayışı olur mu, demez mi?!”

Ama demedi’85 Kendisine, yükünü hafifletecek yandaş aradı, “Madem öyle şeyhülislâmım, söz ağzınızdan bir kere çıktı; pahalı arabayı geri vereceksin. Tamam, sözünü yutma. Ben Saray garajından sayısız pahalı arabalardan birini sana gönderiyorum. Sakın reddedip de beni refüze etme. İbret-i âlem için bin, Ankara caddelerini süzüle süzüle dolaş.” demeye getirdi.

Çanakçı Mehmet atv-a haber’in ortak yayınında, R. T. Erdoğan’ın sürprizini cumaya bırakmadan söyletti. Mübarek, pahalı araba sürprizini, keseninden verir gibi, şişine şişine açıkladı. Hepimiz mesrûr olduk; sevincimizden, dudaklarımızın iki ucu gergin kaldı!

Allah’ım! Millet neyin derdinde bunlar neyle uğraşıyorlar!

Onların anlayacağı dilden yazayım:

“Müşrik”in kelime anlamını bilir misiniz? “Ortak eden” demek; “şe-ri-ke” kökünden gelir. “Şerike”, paylaştı, ortak oldu anlamındadır. Yine aynı kökten “şirk” kelimesi 1. Paylaşma, 2. Allah’a eş koşma, ortak olma, demektir.

Biz birinci anlamdan yürüyoruz. Şirket, iştirak, teşrik kelimeleri de aynı köktendir. Bu kelimeleri biliyorsunuz. Bilmediğiniz kelime “şerîk”tir. “Şerîk” ortak demektir,

R.T. Erdoğan’ın lükste (İsrafta mı deseydik!) “şerîk”i, şimdi şeyhülislamımızdır!

Zat-ı muhterem yapabilse, “kutsal dil” diye milleti Arapça konuşturacak. Arapça, dünya dillerinden herhangi bir dil ama güçlü bir dil. “Kutsal” değil; Kitabımız bu dilde inmiştir. Kur’ân, Orta Asya’da nâzil olsaydı Orhun Âbideleri’nde kullanılan dille, yani Türkçe inecekti!

R.T. Erdoğan muhibleri bir başka yere çekmesinler, mahbûbları R. T. Erdoğan, Prof. Mehmet Görmez’i lüksüne ortak edendir. Şeyhülislâmımız ayrıntıları elbette çok daha iyi bilir.

“Müşrik” (“ortak eden”) derken aklıma geldi. R. T. Erdoğan’ı ilâhlaştıranların sözlerini herkes biliyor. Arasanız 10’larcasını bulursunuz. Ne muhatabından, ne de Diyanet’ten bir cevap geldi. En yetkili isim Prof. M. Görmez’den şahsî talebimdir: Kişileri ilâhlaştıranlara “müşrik” sıfatı izâfe edilebilir mi?

Yazarın Diğer Yazıları