Milli irade hangi iradedir?
İstediğiniz başarı öyküsünü anlatabilirsiniz. İstediğiniz kadar “Bizden başkası yok” diyebilir, bu sebeple halkı göklere çıkarabilirsiniz. Kendinizle gurur duyar, övünebilirsiniz. Buna itirazımız olamaz. Ancak şurası bir hakikat ki Türk Milliyetçiliği devlet kuran ideolojidir. Güneş kadar gerçek. Bu gerçek de bütün itirazlarınıza rağmen değişmez. Nitekim tüm oyunlara rağmen Türk seçmeni sizin istediğinizi gerçekleştirmedi.
Sizi göklere çıkaran seçmen, dün “Yaşı seksene dayanmış” diyerek yaşından ötürü küçümsediğiniz Demirel’i iktidardan düşürüp Zincirbozan’a gönderenler karşısında “yedi kere getirmiştir”.
Bugün yargılıyor, hesap soruyoruz dediğiniz ve seçim öncesi sanki gerçekten hapse atacakmışınız gibi ifadesini aldığınız Kenan Evren’i cumhurbaşkanı yapmış, “değiştirmek şart” diyerek binlerce yazı yazdığınız 1982 Anayasasını da neredeyse tam mutabakatla onaylamıştı.
Şimdi söyleyin bakalım?
Burada milli irade hangisi?
12 Eylülcüleri iktidar yapan irade mi?
1982 Anayasasını büyük çoğunlukla onaylayan irade mi?
Erbakan ideolojisini yükselterek iktidara taşıyan mı, yoksa şimdi tam tersini yaparak çökerten idare mi?
Hangisi milli irade?
Soruyu bir de şöyle soralım: Müslüman, mütedeyyin irade; darbecileri seçen irade mi, cezalandıran irade mi?
Darbe anayasasını onaylayan irade mi, “değiştirin kardeşim” diyen irade mi?
Çelişkiyi anladınız değil mi?
Zaferini kutladığınız seçime gelelim.
Müslüman, mütedeyyin irade dediğiniz irade, işsizliği, yoksulluğu, bölücülüğü, 9 yıldır satılan kamu mallarının ne olduğunu görmezden gelerek AKP’yi %50 oyla seçen irade mi?
Eğer öyle ise, bilin ki bu irade darbecileri de, darbe karşıtlarını da seçmiştir.
Bu durumda elbette sormamız gerekir:
Her seferinde tezatlara düşen, süreç içinde onayladıklarını bir müddet sonra yok sayarak yerle bir eden gerçek halk iradesi denilen şey hangisi?
Şimdi AKP kazandı diye çığlık atanların cevaplaması gereken soru bu.
Demek ki neymiş?
“Milli irade” denilen şey pragmatikmiş.
Duruma, ortama, estirilen propaganda rüzgârına göre oy veren, gündelik hesaplarla özdeşleşen iradeymiş. İşte bu sebeple aklı başında siyaset bilimciler, seçimlerde ortaya konan iradeye, “millet iradesi” demez, “seçmen iradesi” der. Çünkü millet, dün yaşamış, şimdi yaşamakta olan ve gelecekte yaşayacağı varsayılan soyut toplumdur.Millet denilen soyut toplumun varlık sebebine dayalı tek bir iradesi olabilir. Ebediyen var olmak. Her çağda yaşamak. Bu anlamda milli irade, kendini Kurtuluş Savaşında ortaya koyan, dönemin yaşayan halkından gücünü alan iradedir.
Kendini varoluşuna dayalı olarak ortaya koyan irade, bir varoluş ideolojisi olan milliyetçilikten beslenir. Millet denilen soyut toplumun yaşayan bireylerinin geçmişten devralarak diri tutması gereken ideoloji de yaşamsal olarak milliyetçiliktir. O da meclistedir. Ötekilerin geçici olduğunu tarih yazıyor. Öyle ise sıra meclisten silmek isteyenlere de gelebilir.