MHP'nin şifresi: 19 Haziran 2016
Bugün ramazanın birinci günü. Hayırlara vesile olur inşallah.
19 Haziran 2016; Milliyetçi Hareket'te milât! Yepyeni bir sayfa açılacak.
O gün bütün Türkiye Ankara'ya akmalı...
Şu anda Türkiye'nin Milliyetçi Hareket'e ne kadar ihtiyacı olduğu açık...
Milliyetçi Hareketçiler, dar zamanlarda, kendi içlerinde ne kadar çekişirse çekişsinler, aynı çizgidedirler.
Bakın Ak Parti'ye, bakın CHP'ye... Türkiye'nin birliği dirliği hususunda kırk parçalar.
Ak Parti, PKK ile iş birliği yolları aramış, ama AKP'nin açtığı kanallardan PKK azamî istifade ederek şehirlere yerleşmiş, şehir devletlerini ilân etmeye başladığı bir anda, muhtemelen askerin tazyikiyle Ak Parti iktidarı PKK'ya tavır almak zorunda kalmıştır. Bir partinin vahim hatasını askerlerimiz, polislerimiz, vatandaşlarımız canlarıyla, mallarıyla ödüyorlar. (Bu hesap burada kapanmaz; PKK ne kadar suçluysa, PKK'nın önünü açanlar da o kadar suçludur. Sonradan tedbir almak sadece "ceza" indirimine girer. 10 defa müebbet alacaklarsa; bu müebbet cezasının ancak üçü, beşi silinir.)
CHP içinde PKK severlerin olmadığını kim iddia edebilir. Güneydoğu'ya PKK'nın sebep olduğu yıkımları incelemeye heyet gönderiliyor, seçtikleri heyet PKK'nın savunucuları... Bir avukat hanım milletvekili, eskiden beri ismini hep aykırı duruşlarıyla duyurdu, o hanım PKK'ya terör örgütü diyememiştir. Hele bir eski Diyarbakır Barosu Başkanı var ki, "Tanrı'nın kulu" mu, "PKK'nın kulu" mu, ayırt edemiyorsunuz. CHP'de nedense aykırıların sesi çıkıyor. Millî hasletlere sahip milletvekilleri de var elbette, onlar sessiz kalmayı tercih ediyorlar.
Ak Parti içinde de, CHP içinde de 1915 Ermeni Tehciri'ne "soykırım" diyenler var. Şu anda Almanya'ya karşı iki partinin yöneticileri de, Saray da samimiyetsiz... Önce kendi içlerindeki -çok ağır yazacağım- "pislikler"i temizlemeleri gerekmez mi? Hele Ak Parti'nin bir de "yandaş maaşlılar"ı var... Gazetelerde kimlerin "soykırım" dediklerini okuyoruz. Saray (Artık Ak Parti tamamen Saray'ın kontrolünde; muhatap da Saray'dır.) biraz derin düşünmeli... "Yeter ki, beni savunsun, sonra kime ne derse desin, 'Türk' düşmanlığı mı yapar, 'bayrak' düşmanlığı mı yapar, 'soykırım' mı der, PKK'yla kol kola mı girer..." savrukluğundan vazgeçmelidir. Bir şeyi biraz da kendiniz için değil; memleket için isteyin!
Milliyetçi Hareket'te, birbirlerini kıyasıya tenkit edenler bile, aynı çizgidedirler; bir sapma göremezsiniz. Balgat Komitacıları da, Komitacıları Balgat'tan çıkarmak için, il il, ilçe ilçe dolaşan muhalifler de, millî meselelerde bir milim sapmadan aynı hissiyat içindedirler.
MHP'nin ehemmiyeti burada ortaya çıkıyor. Halk Balgat'ta bir hareket, bir ışık göremediği için, belki akılları başlarına gelir diye mecburiyetten diğer partilere yöneldiler. Muhaliflerin çalışmaları, halkla bütünleşmeleri bize işaret veriyor; Komitacılar gider, taze kan gelirse, yukarıda bahsettiğimiz kendi içinde uyumsuz, çelişkili partilere giden oylar yanında, bu partilerin nereye varmak istediğini sezenler de MHP'ye oy vereceklerdir.
19 Haziran 2016... Halkın iradesinin tecellî edeceği gün.
Bayrağı kapan Ankara'ya koşsun.