Seçimden iki gün önce, seçim propagandalarının bitimine birkaç saat kala, akşam haberlerini dinliyorsunuz, diğer partilerin yöneticileri en vurucu görüşlerini son güne saklamış, kapı kapı dolaşıyorlar, her uzatılan mikrofona konuşuyorlar, MHP yönetiminden o gün hiç haber yok. Bir kanalın spikeri, "MHP'den hâlâ bir haber gelmedi, gelirse vereceğiz. MHP Genel Başkanı Osmaniye'deymiş." diye açıklama yapma ihtiyacı duyuyor. Çünkü seyirci: "MHP'den niçin haber vermiyorsunuz?" diye soruyor.
Seçimden sonra, aynı kanalda aynı spiker Ak Parti, CHP, HDP/PKK'dan haberler verdi, MHP'den yine haber yok. Yine "MHP'den haber gelmedi!" diyor.
MHP'den "yenilgi" öncesinde de haber yok, "yenilgi" sonrasında da... Haberciler, MHP milletvekilleri TBMM'de kayıt olurlarken yakalayabildiklerine mikrofon uzatıyorlar. Bir ikisi sade suya tirit birkaç cümle söylüyor, o sade suya tirit sözler bile önemli haber diye veriliyor. Zaten onlar da, inşallah "Yukarı"nın gazabını çekecek bir şey söylememişimdir, diye kaygıya düşmüşlerdir. "Adamlarımı" iyi bilirim!
MHP'de neredeyse tek konuşan Nazif Okumuş. Seçimden önce de o konuşuyordu. Seçimden sonra da. Eski MHP milletvekili ve yöneticisi Nazif Okumuş olmasaydı, yine MHP'den hiçbir haber çıkmayacaktı!
Nazif Okumuş MHP yönetimine muhalif görülen bir isim... Ama neticede MHP'li değil mi? MHP'nin dinamizmi için konuşmuyor mu?
Parti yöneticileri tenkide açık olmalıdırlar. Sadece MHP için söylemiyorum, diğer partiler için de. Ancak tenkit edilirken ölçü de kaçırılmamalıdır.
Nazif Okumuş, MHP yönetimi için bazı tereddütlerini ortaya koymuş, alternatif isimlerden bahsetmiş olabilir. "Yenik yönetim", hemen kılıçlarını kuşanıyor.
Eski Ankara valisi Nevzat Tandoğan'ın "Memlekete komünizm gelecekse, onu da biz getiririz! Siz kim oluyorsunuz!" dediği gibi, bir genel başkan yardımcısı "Özeleştiri yapılacaksa yönetim olarak onu da biz yaparız! Kimse dışarıdan gazel okumasın!" demeye getirdi.
Siz her tenkitten bir ders çıkarmayı bilin. En ters sözler bile, sizi uyandırmalıdır. Her söze "yumruk" sallamaya kalkarsanız, asıl parti kaybeder.
Genel Başkan Yardımcısı'nın, Nazif Okumuş'u ağır bir dille tenkit eden açıklamasını okudum. Aman Allah'ım! Bu tür açıklamalar seçimden önce de MHP yönetimi hakkında tenkidî mahiyette yazan gazetecilere gönderilirdi. Demedik söz bırakılmamış!
Açıklamalar köprüleri atacak mahiyette olmamalıdır; bir "tavzih" vasfı taşımalıdır. Açıklama yapan, aynı zamanda ilmî sahada kendisini göstermiş bir profesör. "Tavzih"te, itinalı bir dil kullanılmasını herkes bekler.
Açıklamaları -"hücum-tenkit-tavzih" artık- görünce keşke demiştim, madem açıklama yapmaya üşenilmiyor, her konuya girilse, millet aydınlatılsa, insanlar MHP'den haber beklemekten fıtık rahatsızlığına duçar olmasa...
Aynı tas aynı hamam köhne hamamdır; izbedir, karanlıktır, yıkılmaya yüz tutar.
"Yeni inşa" şart.
