MHP-BBP ittifakından kim zarar görür?
Bahsetmiştim... MHP daha MÇP iken, 1991’de, Refah Partisi’nin çatısı altında seçime girmiş ve 19 milletvekili çıkarmıştı. 1995 genel seçimlerinde oyu fena sayılmazdı, %8,2 idi... Ama baraj aşılamadı ve TBMM dışında kalındı. (Benzerliğe bakın: 2002’de baraj altında kaldığında MHP’nin oy oranı %8,36 idi.)
1997’de Türkeş’in vefatı, ardından MHP’ye Dr. Devlet Bahçeli’nin genel başkan seçilmesi ve hâliyle gündemde MHP’nin olması, 1999 genel seçimlerinde oyu %18’e fırlattı.
Muhsin Yazıcıoğlu ve beş arkadaşı, 1992’de, kendilerine göre birtakım sebepler göstererek MÇP’den ayrıldılar. Biz o zaman da köşe yazıyorduk ve ayrılığa karşı çıktık. Ama kırıcı olmadık.
Siyasetin bin türlü hengamesi vardır. Sabır şart.
Milliyetçi Hareket’in ruhunu biraz bilenlerdenim, diyebilirim, Türkeş, Bahçeli ve Yazıcıoğlu’na dair kitaplar yazdım.
“Milliyetçi Hareket’te Dr. Devlet Bahçeli Dönemi” önce, sonra “Alparslan Türkeş ve Liderlik” kitabı. İki kitabın kaç baskı yaptığını bilmiyorum. Bahçeli kitabı benim nezaretimde en son 2001’de basıldı.
Burada Bahçeli kitabına açıklık getirmek istiyorum: Bahçeli’nin ilk Avrupa gezisini de takip etmiş ve Almanya ve Fransa intibalarını kitaba eklemiştim. Sonra neden bilmiyorum, Bahçeli ile görüşmek, bir iki hâl-hatır sormak dışında bir daha nasip olmadı. Mülâkat talebim, hep sonraya bırakıldı ve ben de artık ısrar edemez oldum. Dolayısıyla kitabı tekrar ele alamadım.
Kitabımız, Bahçeli hakkında yazılan her kitaba kaynaklık ediyor. Bahçeli ile ilgili nerede çocukluk ve ilk gençlik fotoğraflarını görüyorsanız ve bazı özel bilgileri okuyorsanız, bilin ki, o fotoğraflar ve yazılar bizim kitabımızdan istihraç edilmiştir.
“Muhsin Başkan” kitabını da yazdım. Ne övgü ne yergi. Durum tespiti sadece. Bir bakıma Ülkü Ocakları’nın tarihi. (Yazıcıoğlu’nun Ülkü Ocakları Başkanı seçildiği kongrede divan başkanı kimdi, biliyor musunuz? Devlet Bahçeli!)
“Yok birbirlerinden farkı” demek için bunları yazıyorum ve yine “Yok birbirlerinden farkı” demek için her üç “lider” nezdinde Milliyetçi Hareket’i kaleme aldım demek için ayrıntıya giriyorum.
7 Nisan’a çok az var. Ardından 7 Haziran’da seçim. 7 Nisan milletvekili adaylarının listesinin Yüksek Seçim Kurulu’na teslim edileceği son gündür.
Anadolu’dan ve üstelik MHP teşkilâtlarından “illâ ittifak!” diye telefonlar, e-postalar gelmeseydi bu konuyu artık ele almayacaktım. Metropoll’un son araştırması de beni cesaretlendirdi. Bu araştırma şirketinin sahibi Prof. Dr. Özer Sencar, MHP ve BBP’nn ittifak kurması hâlinde MHP’nin oyunun %21’e ulaşacağı sonucuna vardıklarını belirtiyor.
BBP’nin MHP çatısı altında seçime gitmesinde kimlerin zararlı göreceğini düşünmeliyiz: AKP ve bütün şer güçler.
AKP seçimden güçlü çıkarsa ülke kaosa sürüklenir. Tehlikeyi gördükleri hâlde tedbir almayanlar vebal altında kalırlar. Taban, olacakların farkında ve çok istekli. Eğer ittifak kurulmazsa, kızgınlıkla oyların belki BBP’ye gideceğini ve dolayısıyla heba olacağını hesaba katmak gerekir.
Parti büyüklerinin her şeyin en iyisini bileceğinden elbette şüphemiz yok; ama, yine biz tabanın sesi olalım dedik!