Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Evren Devrim ZELYUT
Evren Devrim ZELYUT

Merkez'in tarihi hatasının bedelini Lira ödeyecek!

Çarşamba günü Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu''nun yatırımcılarla yaptığı toplantı oldukça önemliydi. Bu toplantıda enflasyonla ilgili açıklamalardan Merkez Bankası''nın gelecek dönem için yaptığı tahminlerin yanlış olduğunu, bu yanlış analize dayanarak alacağı para politikası kararları sonucunda ise Lira''ya büyük darbe vuracağını düşünüyoruz.

Merkez Bankası Başkanı enflasyonu değerlendirirken şunları söylüyor: "Türkiye''de de gıda fiyatları yükselişte ve temmuz ayında gıda dışı enflasyon manşet enflasyonun belirgin olarak altında seyretti. Ülkemizde olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde üretici fiyatları yüksek seyrediyor. Bu gelişmede emtia fiyatlarındaki artış ve üretimin hızla artan talebe aynı hızda cevap verememesi nedeniyle oluşan arz kısıtları etkili oluyor. Avro Bölgesi''nde ÜFE, TÜFE''nin neredeyse 5 katına çıkmış durumda."

Tercümesi şu: Türkiye''de gıda fiyatları yükselişte. Bu enflasyonu yukarı çekiyor. Tamam anladık, evet zaten enflasyonun iki nedeni yok mu? Birisi ihmal edilen tarımsal üretim sonucu roket gibi çıkan gıda fiyatları. Diğer ise dışa bağlı sanayinin kur arttıkça enflasyon üretmesi değil mi?

Şimdi gıda hariç diye enflasyon hesabı mı olur? Neticede yatırımcı Lira''da durup durmama kararı verirken "Ah canım benim, gıda olmasa bakın Türkiye enflasyonu ne kadar da düşük, vah vah, haydi Lira''da uzun pozisyon açalım" mı diyor? Yani lira mı alıyor?

Merkez''in enflasyon konusunda yaptığı tarihi hata ise Türkiye ekonomisini Avrupa ile karıştırması. Avrupa''da da üretici fiyatı 5 katı olmuş. Aman Allah''ım diyorum!!! Bu nasıl bir körlük? Yahu Avrupa sanayisi üretmek için dışarıya mı bağımlı? Onların yaşadığı tedarik zinciri sıkıntısı... İsterse yarı mamulü kendisi de üretir. Hamallık yapmasın, çevreyi pisletmesin diye Çin''e kaydırmış. Avrupa ve Amerika enflasyonu temelinde kronik üretim kıtlığı, arz sorunu yok. Türkiye ise üretemiyor. Avrupa ve Amerika''nın üretim hacimleri ile dağlar kadar farklıyız.

Avrupa mal arzını artırıp fiyatın kafasına vurabilir; çünkü üretim kapasitesi var, teknoloji var, rekabet gücü var. Sadece don gömlek üreten ekonomi değiller. Türkiye''deki kapasite ise salgın öncesinde de ölçek, teknoloji, maliyet ve rekabet gücü açısından sıkıntılıydı. Dışa bağlı yapısı ile artan kurla beraber pahalı mallar üretiyordu.

Türkiye''de üretici fiyatlarındaki artışın tüketici fiyatlarına geçmeyeceğini beklemek büyük bir yanlıştır. Kur 7''ye mi düşecek de, firma maliyetleri gerileyecek? Ya da firmalar altın madeni mi buldular da, faaliyetlerini kendi kendilerine fonlayacaklar? Hangi teknolojileri var da maliyetlerini düşürecekler? Afgan işçi ile mi maliyetler düşecek? Biri bana söylesin firma fonlaması nasıl olacak?

Ben söyleyeyim: Sıkışan hükümet bu firmaları fonlamak için Merkez''e enflasyon düşecek diye masal anlattırıp, faizi indirip, para vermeye kalkacak. Ama onun sonunda geçen yıl kur patlamadı mı?

Gıda fiyatlarındaki gelişmelerin analizi de hatalı yapılıyor. Gıdaya baktığımızda yukarıda söylediğim gibi tarımı ihmal etmemiz fiyatları salgın olsun olmasın yukarı çekiyor. Dünya''ya baktığımızda da gıda fiyatları yukarı çıkıyor. AKP tarımı bitirdiği için tarım ürünleri de ithal ediliyor. Bakın en son Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Ağustos ayı Küresel Gıda Fiyat Endeksi Haziran ve Temmuz''daki gerilemenin ardından Ağustos''ta aylık bazda yüzde 3,1 yükselirken, yıllık bazda yüzde 32,9 arttı.

Kavcıoğlu''nun rezervler konusunda söylediği brüt rezervlerin arttığı kısmına hiç girmiyorum. Bir ülke için esas olan net rezervlerdir. Net rezervlerin eksi durumu değişmemektedir. Eksi 40-50 milyar dolar bandında bir durum varken kurun kontrolü tamamen olağanüstü olayların olmamasına bağlıdır.

Neticede Merkez Erdoğan''ın dediğini yapacak. Faizleri enflasyon düşmeden indirecek ve biz aynı filmi bir kez daha izleyeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları