Merkez doları ve işsizliği patlatacak!
İster aile, ister firma, ister devlet yönetin fark etmez. Politikalarınız sorunu ertelemek, geçiştirmek yerine, çözümü amaçlamalıdır. Bu amaç doğrultusunda hareket etmezseniz sorunlar birikir, daha büyür ve sonunda başınıza büyük belalar açar...
Merkez Bankası 18 Mart toplantısında 200 baz puan yani 2 puan artırım ile faizleri yüzde 17'den 19'a çıkardı. Bu karar tam bir paniğin eseri. Diğer yönüyle tipik günü kurtarma kararı, bir sorunu çözerken başka devasa sorunlar yaratan bir karar... Kuru tutayım derken iflasları ve işsizliği patlatacak bir karar...
Yıllar önce Güneydoğu kahramanı, efsane komutan, emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu'nun 'Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok' isimli kitabını okurken dikkatimi en çok çeken konu şuydu: Bir karakol komutanı alana girmez, pusu atmazsa, geçiş noktalarını kontrol altında tutmazsa onun boş bıraktığı bölgeye terörist yerleşir. O komutan görev süresinde karakolda vakit geçirdiği için asker kaybetmez, başı derde girmez. Ancak bölgeye sinen terörist yeni gelen komutana çok büyük dertler açacak şekilde hazırlanır. Yani kötülük dışarıda büyür, gelişir, saldıracak hale gelir ve sonunda çok büyük kayıplar doğar...
Bu örneği neden anlattım? AKP ekonomi politikaları da sadece günü kurtarmak için, anlık vukuatları önlemeye kurulu. Oysa yarınları çok büyük tehlikelere bırakıyoruz. Merkez'in faiz artırması hangi sorunu çözüyor? Doları anlık olarak baskılıyorsunuz ama döviz kaybettiren sistem hâlâ çalışıyor?
Dışarıdan yarı mamul ithal ederek üretim yapan sanayi, üretmekten vazgeçmiş bir tarım sistemi varken Merkez'in faiz artırması ancak tefecileri zengin etmeye yaramıyor mu? En küçük iç ya da dış olayda kurun yine yukarı gittiğini, verilen faizlerin heba olduğunu görmedik mi?
Ortada bir yanlış ekonomik sistem ve yanlış alınan politika kararları varken, bunun üzerine gelen salgın ilerisi için bizleri daha karamsar hale getiriyor. Salgını çözmek için aşılamaya hız vermeyen hükümet otomatik olarak üretimde kayıpları oluşturuyor. Bütün bu tantana içinde olan kime oluyor? Elbette ki vatandaşa...
Artan faizlerin iş yapma imkanını kıstığını, işsizliği artırdığını ilkokuldaki çocuklar bile ezberledi. Faizle ezilen KOBİ üretmezse enflasyon nasıl düşecek? Enflasyon düşmezse Lira nasıl değer kazanacak? Faizle Lira'ya verdiğiniz değer kalıcı olmuyor. Bunu hükümet de çok iyi biliyor ama acziyet her yeri sarmış. Üretimi artıracak reformların ne olduğu ve nasıl yapılacağına dair fikirleri yok. Fikirleri olsa bile artık çok geç, zaman da kalmadı. Bugün reform yapılsa karşılığı 5 yıldan önce dönmeyecek. O zaman ne yapılıyor? Bas faizi, vatandaş tefecilere ödesin parayı, kuru 2023'e kadar kontrol altında tutalım. Vatan, millet, Sakarya nutukları atıp, vatandaşın ilgisini başka alanlara çekelim.
Bu işin sonu şimdiden belli; dolar ve işsizlik patlayacak zira mızrak çuvala artık sığmıyor...