Kürtçe: Uzmanı ne diyor?
“Kürtçe eğitim”de söz sırası uzmanında. Prof. Dr. Ahmet Buran’ın açıklaması:
“Dil, bildirişimi sağlayan göstergeler dizgesi olarak tanımlandığı için genel anlamda, anlaşmayı sağlayan her türlü araca dil denir. Kürtçe de Esperantoca da Kuş dili de Islık dili de birer dildir. Kürtçenin gramer ve söz varlığı incelendiği zaman köken ve yapı bakımından karma bir yapı gözlenmektedir. Dolayısıyla Kürtçe ‘Karma’ bir dildir. / Dil fert ve toplumun dünyasının bir aynasıdır. Dünyanız ne kadar ise diliniz de o kadardır. Dünyanızın dışında bir diliniz, dilinizden daha büyük bir dünyanız olamaz. Dilini büyütmek isteyenlerin önce dünyalarını büyütmeleri gerekir. Bir kavram toplumun dünyasında yoksa onu sözlük kitaplarına yazmanın hiç anlamı ve geçerliliği yoktur. Dolayısıyla her dil, onu ana dili olarak konuşan insanların dünyasını anlatmaya yeter.
Kendi küçük dünyalarında yaşamak, o dünya ile sınırlı bir algı ve bilgi düzeyi içinde kalmayı isteyen yerli Afrika kabilelerinin dilleri de onların dünyalarını anlatmaya yeter. Ancak bu dünyanın üzerinde bir kavram dünyasına talip iseniz, bu bilgi ve kavram evrenini gerçek bir yaşama alanı, müşterek bir dünya haline getirmeniz ve bu dünyayı dilinizle soyutlamanız gerekir. Zira dil dünyayı değil dünya dili belirler.
Dünya dili belirleyince her şey doğal olarak, kendiliğinden gelişir, şekillenir ve oluşur. Doğal yolla gelişmeyen, oluşmayan bazı yapıları, toplum mühendisliği, dil mühendisliği formülleri ve planlamaları ile yapay olarak oluşturmak da mümkündür. Ancak bu toplumun doğal dünyası ile örtüşmediği sürece bir gerçeğin ifadesi olmaz. Âdeta karşılıksız çek gibi kalır.
Kürtçenin eğitim dili olabilmesi için öncelikle yazı dili olması gerekir. Yazı dili, kendisiyle yazı yazılan dil ya da konuşma biçimi değil, dilin beş temel birimi ve imlâ bakımından seçilme, standartlaşma, yaygınlaşma ve kabul aşamalarından geçerek toplumun ortak konuşma ve yazı aracı hâline gelmiş dil demektir. Bu özellikleri kazanmayan bir dil, yazı dili sayılmaz. Kürtçe, tarihsel ve doğal gelişimi içinde bu özellikleri kazanmamıştır. Kürtçenin herhangi bir lehçesiyle yazılan bir metni Kürtçe konuşanların büyük bir bölümü anlayamamaktır. Dolayısıyla doğal bir gelişme içinde ortak bir eğitim dili olarak kullanılması, en azından bütün Kürtler için, mümkün değildir. Siyasi mülahazalar ile, toplumu şekillendirmek ve istenilen yapıya kavuşturmak için, yapay olarak oluşturulan yazı dilinin ne kadar kalıcı ve işlevsel olabileceği de tartışma konusudur.
Kişilerin zihinsel faaliyeti varlığı ve olayları anlamak üzere kullandıkları aracın, yani dilin sunduğu imkânlarla ilgilidir. Bilim terimlerle yapılır. Tarihsel olarak bilimsel bir dünyası olmayan bir günlük konuşma dili ile bilim yapmak teknik olarak da mümkün değildir.
Sonuç olarak Kürtçe veya herhangi bir dil ile yazı da yazılabilir, eğitim de yapılabilir. Ancak bunun standardının ve düzeyinin ne olacağı ve bu dil ile eğitim alan, bilim yapmaya çalışan insanların karşılaşacağı anlama, adlandırma ve ifade etme güçlüğünü de yabana atmamak gerekir.”
Prof. Dr. Ahmet Buran