Köy Koruculuğu rüşveti

"Korucu", muhafız karşılığı kullanılan bir kelimedir. Muhafız, hıfzeden, koruyan demektir. Muhafızın asıl karşılığı "koruyucu"dur. Kelime ortasında vokaller çoklukla zayıf kalır ve söyleyişte düşer, giderek yaygınlaşır ve "korucu" denilmeye başlanır. "Dilenici"nin dilenci olması gibi. Çok önce bunları izah etmiştim.

Yeri değil ama madem söz açıldı, çok kişinin cevabını bulamadığı bir konu üzeninde duracağım

Satılık mı, satlık mı? Kelime her yerde karşımıza çıkar ve çoklukla "satılık" yazılır.

Öyle ya, "Satıcı" dediğimize göre "satılık" olmalı!

Yalnız "Satıcı"daki ek, -ıcı ekidir. Bazı kelimelerde, vokal zayıf kalır ve düşer.

Kitapçı, pilavcı türü meslek bildiren isimden isim yapma eki -cı, ci; çı, çi ile karıştırmayalım. Biz fiilden isim yapma ekinden bahsediyoruz.

"Satılık"ta vokal türemesiyle karşı karşıyayız, diyebilir miyiz? Şaşıracaksınız ama diyemeyiz. Çünkü -lık eki fiil köküne değil, isim köküne gelir.

Fikir yürütelim: Acaba "satın" kelimesine -lık eki mi getirildi? Giderek "n" sesi düştü mü? "Satın", muhtemelen "satk(g)ın"daki "k(g)" sesinin düşmesiyle ortaya çıkmıştır. (Satk(g)ın kelimesini Orta Asya Türkleri yaygın kullanırlar. Meselâ; kişiyi yarı yolda bırakana "satgın" derler.)

Bir başka izah: -ili ekiyle de bağlantı kurabiliriz. -ık eki de olduğuna göre sat-ılı-ık > satılık kelimesi karşımıza çıkar. (Akademisyenler başka izah getirmişlerse, bilmek isterim.)

Koruculuk üzerinde duracaktık.

Ak Parti bir hamle yaptı ve seçimden önce, 5 bin korucu alınacağını duyurdu. PKK ile kanka günlerinde korucular yüzüstü bırakılmışlardı. Çözüm/çözülme döneminde çok sıkıntılıydılar. PKK, köy korucularından yakalayabildiklerini vahşice öldürüyorlardı ki, kimse ülke birliğinin yanında yer almasın. Sahaların PKK'ya terk edilmesi yüzünden, koruculardan kimi gönüllü, kimi mecburiyetten saf değiştirdi.

Esaslı bir ayıklamaya gitmek lâzım.

Güneydoğu'da röportajlar yaptığım sırada köy korucularının birçoğunun çok gevşek olduğunu görmüştüm. Ne vazifelerini tam biliyorlardı, ne de mücadeleye istekliydiler. Aldıkları maaş, bir yaralarına merhem oluyordu. Elbette vazifesinin hakkını verenler var. Onları tenzih ederim.

Şunu bilin ki, koruculuk kimi için bir geçim yolu, kimi için havadan gelen para. Hiç eline silâh almamışlar bile karşıma çıkmıştı.

Koruculara iki tür eğitim verilmelidir. Biri: Vatan sevgisinin manası kavratılmalı; iki: Anayasa'nın ilk dört ve 66. maddesinin asıl neyi ifade ettiği anlatılmalıdır. "İslâm kardeşliği" gibi muğlak, cihanşümûl ifadeler, bir netice vermez. Hepsi Müslüman. Karşı karşıya geldikleri de Müslüman çocuğu. "Kardeşlik" kelimesi kadar manasız bir kelime düşünemiyorum. Kardeşlik tabiîdir ve ifadesi abestir.

Ak Parti, yine Güneydoğu ağırlıklı seçim yardımlarını hızlandırdı. Oy olarak dönebileceğini sanmıyorum. Şu anda bölgede, fukaraya yardım adı altında ulaşabildiklerine maddî yardım götürüyorlar.

PKK ile mücadele 1 Kasım'a endekslenirse, şehitlerin ruhaniyeti sizi boğar; bu oyununuz, samimiyetsizliğiniz, içten pazarlıkçılığınız hiç beklemediğiniz anda fâş olur!

Yazarın Diğer Yazıları