Köpekler ve insanlar

Başlık John Steinbeck''in, çok önce okuduğum, "Fareler ve İnsanlar" romanından mülhem.

"Köpek" tartışması bitmiyor. "Köpeklerle imtihan!.." (28 Aralık 2021) başlıklı yazımda R. T. Erdoğan''ın köpeklere dair tivitini almıştım: "Tüm belediyelerimize hem vatandaşlarımızın güvenliğini sağlayacak hem bu canları koruyacak adımları süratle atmaları çağrısında bulunuyorum." demişti.

Geçen hafta Konya''da barınakta köpeklerin dövülmesinden, bir köpeğin öldürülmesinden sonra sözü yine köpeklere getirdi, tedbirler alındığını söyledi, "Dünyadaki tüm varlıklar gibi hayvanlar da bize Allah''ın bir emanetidir." dedi.

İnsanlar da birbirlerine emanet. Sen tedbir alacaksın ki, başka insanlar zarar görmeyecek.

Kaldırımda yürüyorum. Yol tek gidiş-geliş. Hemen yanımda yol ortasında bir iri köpek duruyor. Kulağında çipi de var. Arabayı süren kadın. üzerine gidemiyor, korna çalıyor, köpek oralı değil. Arkada arabalar dizilmiş. Dükkân sahipleri "Hoşt!.." falan diyorlar... Hayvan kıpırdamıyor. Hâdise hemen önümde. Müdahale ettim. Köpeğin yana çekilmesini sağladım. Dükkân sahipleri, "Siz ne yapıyorsunuz. Bu köpek tehlikeli. İnsanı ısırıyor." demesinler mi! O caddenin köpeğiymiş. Bildikleri için müdahale etmemişler. Ben veya başkası, ya ısırsaydı?

Özellikle İstanbul köpekleri, çok önceden beri dert. Bahsettiğim yazımda, iki kitabı hatırlattım: Dr. Cemil Topuzlu''nun "80 Yıllık Hatıralarım", II. Abdülhamit''e Düyûn-i Umumiye aklını veren Yorgo Zarifi''nin torunu Yorgo L. Zarifi''nin "Hatıralarım-Kaybolan Bir Dünya-İstanbul 1800-1920".

Cemil Topuzlu İstanbul Belediye Başkanı olduğunda sokak köpeklerini imha ettirdiğinden, Yorgo L. Zarifi de daha önce Sivriada''da toplanan köpeklerin nasıl bir deri bir kemik kaldığından, nasıl çıldırma noktasına geldiğinden bahseder.

Bir başka makale... Başlığı "İstanbul Köpekleri". Yazarı Safvet Nezihi. Resimli Kitap''ın Ekim 1910 tarihli 25. sayısında yer alan uzun yazıda sokak köpeklerinin öldürülmesine duyduğu öfkeyi dile getirir. İstanbul''da en büyük köpek itlâfı bu tarihte olmuş.

Köpeklere dair Pertev Paşa''nın "Av''ava-name" diyaloğu (Mecmua-i Fünûn, S. 38, 1866) öne çıkar. Pertev Paşa, "Av''ava-nâme"de, İstanbul sokaklarında sayıları artan köpeklerin toplattırılması ve öldürülmesi hakkında Şinasi''nin Tasvir-i Efkâr''da çıkan bir yazısına karşı bu hayvanları korumak için, bir filozofla bir köpeği esprilerle konuşturur.

Abdullah Cevdet ise 1909''de çıkan "İstanbul''da Köpekler" risalesinde modernleşmeyle köpekler arasında bağ kurar, itlâfın gerektiğini yazar.

Safvet Nezihi, yazısında "Av''ava-nâme"den de bahseder. Acıklı bir yazı:

"Ancak onlar yine diri diri öldürüldü. Hem de ıstırab-ı can-güzâr ile, işkence ile ifnâ edildi. O derecede ki, en mühim hâdisât-ı siyasiyenin bile kendilerini işgal etmediği himaye-i hayvanât cemiyetleri bundan müteessir oldular. Zât-ı şahâneye telgrafla müracaat ettiler, istirham eylediler ve dediler ki: / "-Bir katre zehr ıstırabât-ı ecel ile uğraşan bu bedbaht hayvanlar için ayn-ı inâyettir, mahz-ı merhamettir". / Dinlemedik. Âlem-i medeniyetin bazı büyük şairleri, marûf muharrirleri ölüme mahkûm şu bedbaht hayvanlar için birer sayha-i elem fırlattılar. Almanya''nın en büyük şairlerinden biri son dem-i hayatında bu köpekler için bir manzûme inşâd etti. Pierre Loti, Pierre Mille gibi meşhur muharrirler kalemlerini onların feryad-ı nâle-güzârına tercüman ettiler. Tesiri olmadı. Nihayet hepsi öldü, lâşeleri denize atıldı..."

Hususiyetle İstanbul''da köpekler dert. İtlâfı aklımızdan geçirmemeliyiz. Toplasan bir "köpek şehri" kurmak gerekir.

Çare? Düşünmek lâzım.

Yazarın Diğer Yazıları