“100 yıl önceki hata” neydi Özgür Bey?

İstanbul Barosu’nun 2014 seçimlerini, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı Ümit Kocasakal, kullanılan 21 bin 924 oyun 14.435’ini yani yüzde 65.84’ünü alarak kazanmıştı. Toplam seçmen, yani avukat sayısı 32 bin 64’tü.

Aradan geçen 10 yıl içinde İstanbul Barosu’na üye avukat sayısı 64 bin 72’ye yani iki katına ulaştı. Bu arada Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu ikiye bölündü ama yine de başkan bu gruptan seçildi. Son seçimde aynı grup bir daha bölündü ve iki adayla seçime gitti. Aynı grubun iki adayının aldığı toplam oy, kazanmaya yetiyordu ama oylar ortadan bölündüğü için Değişim İçin Avukatlar Grubu'ndan İbrahim Özden Kaboğlu 7 bin 219 oyla başkan seçildi.

***

Seçimden önce “Yeni Açılım sürecine paralel olarak, önce İstanbul Barosu sonra da Barolar Birliği için de yeni bir yapılanma planlanıyor. İstanbul Barosu’na bağlı bütün avukatların, eski seçimlere oranla çok daha sorumlu oy kullanması gerekiyor...” diye uyarıda bulunmuştum ama sonuç ortada...

Kaboğlu, seçilir seçilmez, yaptığı konuşmada, “Anayasa’da değişmez maddelere olumlu anlamda dokunulabilir.” dedi.

Kaboğlu'nun seçim zaferinin ardından bir grup avukatın, seçimim yapıldığı Haliç Kongre Merkezi’nde terör örgütü PKK'yı öven marş çalınırken halay çektiği görüldü...

Böylece, yeni açılım sürecinin hukuki destek ayağı da tamamlanmış oldu!

***

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı'yı ziyaret etti. Özel, çıkışta yaptığı açıklamada, “Türkiye bu sorunu çözecekse, silahlar bırakılacaksa, analar ağlamayacaksa ve bunun adımı atılacaksa tüm aktörler önemlidir ancak Selahattin Demirtaş gibi bir aktörün altı da kalın kalın çizilmelidir. Bahçeli'nin, Erdoğan'ın bize, DEM'e söylediklerini biliyorsunuz. Kimse siyasi kaygılarla kendi ittifakı lehine böyle şeyler yapmasın. Bu ziyaret, bir nezaket ziyareti olmanın yanında siyasi anlamı olan bir ziyarettir. İlk yüzyılda yapamadıklarımızı yapacağız, hatalarımızı hep birlikte onaracağız. Demirtaş'la memleketin tüm sorunlarını konuştuk; adalet sorununu, ekonomik krizi, bunların nasıl aşılacağını konuştuk. Hukukun üstünlüğü ve iyi bir yönetimin gerekliliğini konuştuk. En mutabık olduğumuz konulardan biri de TBMM'nin önemiydi. TBMM'nin odak olmadığı hiçbir karar şimdiye kadar sonuç vermedi, bundan sonra da vermeyecek.” dedi.

Özel, İbrahim Kaboğlu’nun açıklaması konusunda ise “Sayın Kaboğlu'nun açıklaması kendisini bağlar. Yaptığı açıklamanın siyasi bir açıklama olmadığını düşünüyorum. Anayasa'nın ilk 4 maddesini tartışmaya kapalıyız.” dedi!

***

HDP’nin devamı olan DEM Parti, Kaboğlu gibi Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesini istiyor! Bu durumda Özgür Özel’in hem “100 yıl önceki hatalarımızı onaracağız” hem de “Anayasa'nın ilk 4 maddesini tartışmaya kapalıyız." demesi çelişkili bir durum! Ayrıca Özgür Özel gibi konuya “Türkler ve Kürtler” diye başlarsanız, zaten Anayasa’nın ilk dört maddesini çiğniyorsunuz demektir! İki milletli, çok milletli devlet olmaz, olursa kısa zamanda bölünür!

Bahçeli’nin DEM’lilerle el sıkışması, Abdulah Öcalan’a “örgüte silahları bıraktır” çağrısında bulunmasının ardından İbrahim Kaboğlu’nun İstanbul Barosu Başkanı seçilmesi ve “ilk dört maddeye olumlu anlamda dokunulabilir” demesi, son olarak da Özgür Özel’in 100 yıl önceki hatalardan bahsetmesi, aynı sürecin parçalarıdır.

Konuya “100 yıl önceki hata” diye başlamak, kuruluş felsefesinin, ana muhalefet partisi genel başkanı tarafından da benimsenmediğini gösterir.

Oysa hata 100 yıl önce yapılmadı, bugün yapılıyor!

Yazarın Diğer Yazıları