'Komünist'e 'komünist' de be kardeşim!

Sabah’ta Engin Ardıç, eski bir Marksist-Leninist’i anlatıyor:
“Deniz Gezmiş devlet tarafından öldürülmeseydi şimdi 64 yaşında olacaktı...
Ve de belki CHP milletvekili!
Bir ‘sol Kemalist’...
Öne çıkardığı sosyalizm değil, Amerika ve NATO düşmanlığıydı...” (6 Ağustos 2011)
Engin Ardıç! Yazdıklarının hangisini
düzelteyim!
Adam Marksist. Yani komünist’85 “Komünist” olmak onların şerefiydi. Siz Deniz Geçmiş’in ne için silâha sarıldığını, ne için banka soyduğunu, ne için Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu kurduğunu, ne için dağa çıkmak istediğini insanlarımızdan saklar, onu bir “pop kültürün ikonu” hâline getirirseniz, hem bahsettiğiniz kişinin ve arkadaşlarının kemiklerini sızlatır, hem gençlerimizde “Deniz Gezmiş hayranlığı” uyandırarak, onları çıkmaz yola sokarsınız. İnsan hayran olduğu kişi gibi olmak ister.
Hâlâ Türkiye’de; yok TİKKO’cular, yok Karargâhçılar, TKP/ML’ciler, DHCP’ciler varsa, bu sizin gibilerin eski Marksistleri (komünistleri) istemedikleri sıfatlar yakıştırıp kahramanlaştırmalarınız yüzündendir. Ne kadar insanın hayatı karardı, ne kadar insan gencecik yaşta mezarda ve hapiste çürüyor, görüyorsunuz.
(Bu tenkitlerimden legal Türkiye Komünist Partisi’ni muaf tutuyorum. Onlara bir sözüm olamaz... Kıvırmıyorlar, mertçe “Komünistiz.” diyorlar.)
Övecekseniz kişinin kimliğini gizlemeden, lafı eveleyip gevelemeden övün. Adam kendisini nasıl ifade etmişse onu söyleyin.
Bu sütunlarda belki yazmışımdır. 78’liler Vakfı diye bir kuruluş var. O kuruluşun başkanıyla bir televizyon kanalında karşı karşıya geldim. Engin Ardıç’ın “Deniz Gezmiş güzellemesi” yaptığı gibi, gerçek fikrini ve niyetini söylemeden, güzel güzel konuşuyor.
Döndüm:
“Komünist misiniz?”
Eveledi geveledi... Israr ettim, söylemek zorunda kaldı:
“Evet, komünistim...”
Kimliğini söylemekle kalmadı bir de komünizme övgü düzdü.
Mihri Belli, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını etkileyen eski komünistlerdendir. Sovyet güdümlü gizli TKP’de de faaliyet göstermiştir. Hatıralarında D. Gezmiş’le ilgili yazdıklarını bir yerde bulup okuyun; kimliğini nasıl açıklıyor!
Engin Ardıç! Daha yakına geliyorum. Bozkurt Nuhoğlu övdüğün kişinin yakın arkadaşıydı. 4 Mayıs 2009’da Akşam gazetesinde kendisiyle görüşen muhabire ne demiş:
“Deniz, hem ulusalcıdır hem de sosyalisttir ve bu birbiriyle çelişen bir şey değildir. Etkilendiği insanlar Che Guevara, Mao Zedung ve Mustafa Kemal’dir. Geçen 100 yılın bütün bağımsızlık savaşlarına komünistler önderlik yaptı, hepsi de ulusalcıydı.”
Akşam muhabiri Bozkurt Nuhoğlu’na soruyor:
“Sizce Deniz Gezmiş Marksist
miydi?”
“Olabildiğince Marksist’ti. Ne kadar imkânı oldu da Marks’ı okudu ki...”
İşte mesele burada. Adam asıldığında 24 yaşındaydı. İnsanın yüreğinin yanmaması mümkün değil... Hakikaten Allah ailesine sabır vermiş.
Bir şey anlamadan, ağababalarının teşvikiyle ateizme sapıyor (o ve asılan diğer iki arkadaşı idamdan önce imam istememişlerdi), Marksist (komünist) oluyor, ihtilâlcilik oynamaya kalkıyor.
Kemalist olma meselesine de açıklık getirelim.
Onların fikrince Mustafa Kemal bağımsızlık mücadelesi vermiştir. Biz de bağımsızlık mücadelesi veriyoruz, onun için Mustafa Kemal de bir önderdir, diyorlar. Hepsi bu.
Bir tarihte Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde gazeteci olarak bir konferansa katılmıştım. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek de konuşmacıydı. Sormuştum ve o da komünist olduğunu açıkça söylemişti. Asıl şu sözüne gelmek istiyorum:
“Hz. Muhammed zamanında yaşasaydım, Hz. Muhammed’in yanında olurdum, çünkü o bir devrim başlatmıştı.” (“Devrim” veya benzer bir kelime kullandı.) Konuşmalarımıza Prof. Dr. Haydar Çakmak da şahit olmuştu.
“Devrimci” kişiliklerin hepsi onların nazarında birer önder. Ama asıl inandıkları, B. Nuhoğlu’nun da söylediği gibi, komünist liderler.
Kendi arkadaşları D. Gezmiş’in ne olduğunu söylerken siz niye kimliğini değiştiriyorsunuz!

Yazarın Diğer Yazıları