‘Kitâbiyat’tan haberiniz var mı?!

Rıfat N. Bali, her zamanki gibi yine önemli bir çalışmaya imza attı. İki cilt “Kitâbiyat, Kütüphaneler ve Arşivler Âlemi”ini yayınladı. (Libra Yayınları. I. cilt 280 s., II. cilt 300 s.)

Rıfat N. Bali, “Kitâbiyat”ta, kitaplar ve kütüphaneler hakkında yazılanları bir araya getirdiği gibi, kendi değerlendirmelerini veriyor.

“Kitâbiyat” kelimesi üzerinde kısa açıklama: Bilenler, kelimenin birinci a’sında şapka varken, ikincisi a’sında niye yok? Osmanlı yazısında “kitab”da da “-yat”ta da elif var. Uzatmayı göstermek için ikisi de şapkalı olmalı, diyeceklerdir. TDV İslâm Ansiklopedisi’nde “Kitâbiyat” maddesi yer alıyor. Burada ikinci a’ya düzeltme (şapka) özellikle konmamış; “literatür” karşılığı “kitâbiyat” yazılmış. Rıfat N. Bali, sanırım terim olarak aynı şekilde “kitâbiyat”ı tercih etmiş.

Kitap küçük yaşımızdan beri sevdamız olduğu için, böyle çalışmayı, bütün çalışmaların önünde görürüm. Kitap yoksa fikir de yoktur. Bize “bilgi”yi kitapçılar ve koleksiyoncular intikal ettirirler.

En çok neye üzülürüm biliyor musunuz? Geçmişte İstanbul yangınlarına... O kadar çok yangın çıkmış ki, baştan başa İstanbul yanmış, desek yeridir.

“Kitaptan yangına nasıl geldik!” diyeceksiniz.

Osmanlı sahasında okumuş insanlar, ilim tahsil etmek isteyenler, hemen nereye gelirler? İstanbul’a değil mi? Kitapları toplayanlar da okuyanlar, tedris edenler, ders verenlerdir. Binlerce yangında binlerce kitabın yanmadığını söyleyebilir miyiz? Nice el yazması tarih hazinesi kül olmuştur.

Türk dili ve kültürünün belgesi Kâşgarlı Mahmut’un (1008-1105) Divanu Lügati’t-Türk’ü İstanbul’da ortay çıktı. Tam tarih bilinmemekle beraber 1908-1912 yılları arası bir tarih olacak, bir yaşlı kadın sahaf Burhan Bey’e satılması için getirip bıraktı. Ali Emîrî (1857-1924) kitabı görür görmez kıymetini anladı. Sahafın (kitapçının) istediği parayı, o an dükkân önünden geçen arkadaşından denkleştirerek ödedi ve aldı.

Kâşgarlı’nın dil bilgisi kitabı Kitabü Cevahiri’n-Nahv fî Lügâti’t-Türk de ortaya çıkabilirdi. O kitabın geçmiş yangınlarda nice kıymetli kitaplar gibi yanmadığını söyleyebilir miyiz?

Divanu Lügati’t-Türk’ten Kâtip Çelebi (1609-1657) Keşfü’z-Zünûn’da bahseder. Herhâlde bir kadının Sahaf Burhan Bey’e bıraktığı o kitap üzerinden bahsetmemiştir. Başka bir kaynakta bulmuştur veya İstanbul’da bir yerde o kitap vardı. Belki de yangın kül etmiştir.

***

“Kitâbiyat”a dönelim...

Birinci cildin tanıtılmasında “Bu derleme mazinin ve günümüzün önde gelen kitap koleksiyonerleri, sahafları, artık adları bile hatırlanmayan kitapçıları hakkında bir demet yazıyı ihtiva etmekte. Türkiye’de zengin kütüphaneleri ile tanınan Cumhurbaşkanlarının ve siyasetçilerin kütüphanelerini de tanıtmakta. Kitabın son bölümü yok olan kütüphaneler ve arşivler hakkında bilgileri kapsamakta.” bilgileri yer alıyor.

İkinci ciltte Rıfat N. Bali “Takdim” yazısında “Kitâbiyat” hakkında “Bu derleme, en sonuncusu Ağustos 2023’de yayınlamış olduğum, sahaflar, kütüphaneler, kitapçılar, arşivler âlemi ile ilgili önceki derleme ve araştırma kitaplarımda yer almayan ve yeni tespit ettiğim yazıların yer aldığı yeni bir çalışma.” dedikten sonra önemli bir hususa temas ediyor:

“Önemli araştırmacıların, hocaların ve yazarların vefatlarından sonra kütüphanelerinin ve evrakının dağılmaları, müzayedelerde satılmaları veya imha edilmeleri, bu derlemede yer alan yazılardan da fark edilebileceği gibi maalesef ardı kesilmeyen, her an yeni örneklerine rastlanan bir facia. Bu örnekler tabii ki sadece basın ve/veya sosyal medyaya yansıyan vakalar. Basın veya sosyal medya mecralarında yer edinmemiş nice başka kayıpların olduğu bir gerçek. Önümüzdeki zaman içinde bu vakaların da ortaya çıkmaları mukadder.”

“Kitâbiyat”ın birinci cildinde kitap koleksiyonerleri hakkında yazılar yer alıyor. Bazı başlıklar:

Neriman Malkoç Öztürkmen’in şu makaleleri yer alır:

Son Asrı Konuşturan Büyük Âlimimiz İbnü'l Emin Mahmud Kemâl İnâl / Mükrimin Halil Yınanç / Hakkı Tarık Us / Agâh Sırrı Levend / Cavid Baysun...

Bu kıymetli isimler, kendileri eserler bıraktıkları gibi, koleksiyonları da, kendilerinden sonrakilere ışık tutmuştur.

Rıfat N. Bali, kendisi, siyasîlerin kütüphaneleri üzerinde durur. Bu isimlerden birkaçını sıralayacağız:

Kütüphaneleri ile Tanınan Cumhurbaşkanları ve Siyasetçiler / Cumhurbaşkanlarının Kütüphaneleri / Atatürk’ün Özel Kütüphanesi / İsmet İnönü'nün Kütüphanesi / Celal Bayar ve Kütüphanesi / Fahri Korutürk’ün Kütüphanesi / Süleyman Demirel’in Kütüphanesi / T.C. Cumhurbaşkanlığı Abdullah Gül Müze ve Kütüphanesi / Recep Tayyip Erdoğan Müzesi ve Kütüphanesi /Siyasetçilerin Kütüphaneleri / İlhan Kesici Kütüphanesi / Bülent Ecevit Kütüphanesi / Ahmet Davutoğlu Kütüphanesi / Kasım Gülek Kütüphanesi / Yılmaz Karakoyunlu ve İsmet Sezgin Kütüphaneleri...

“Kitâbiyat”ın birinci cildinin diğer bölüm başlıkları:

Şahıs Koleksiyonları / Sahaflar Çarşısı ve Sahaflar / Kitapçılık Tarihi ile İlgili Yazılar / Kaybolan, Atılan, Yok Olan Kütüphaneler, Arşivler / İzmirli Gazete Müvezzi Hamdi Hürdoğan’ın Anıları / Prof. Mehmet Ali Ünal’ın Üniversite Kütüphaneleri İle İlgili Anıları / Avni Aktuç’tan İki Portre / Koca Râgıb Paşa Kütüphanesi / Bir Yazma Kur'an-ı Kerim.

“Kitâbiyat”ın ikinci cildinin bölüm başlıkları:

Sahaflar Çarşısı / Dağılan, Atılan, İmha Edilen Arşivler-Kütüphaneler-Terekeler / Kitap Koleksiyonerleri / Kitap Hırsızlığı / “Kitap Okumuyoruz” Meselesi / Kütüphanelere Dair Yazılar / Talat Öncü'nün İki Ankara Sahafı Hakkındaki

Anıları / Bir Kitabevinin Kısa Tarihçesi…

***

Rıfat N. Bali, engin tecrübe ve bilgisiyle derlediği “Kitâbiyat, Kütüphaneler ve Arşivler Âlemi” ciltleri bizi uyandırıyor.

Okumak lâzım.

Yazarın Diğer Yazıları